istişhad eylemi – dertli sözlük
şehid olmak için ölümüne düşmana saldırmak anlamına gelir.birileri intihar desede bu doğru değildir.

i̇ktibas:

allame müfessir, müçtehit cessas şöyle diyor:
i̇mam muhammed, sıyer-i kebir'de şöyle demiştir:
bir adam, kurtulmayı veya düşmana yaralama ve can zayiatı dokundurmayı umuyorsa, tek başına, bin kişiye saldırsa, bunda bir beis yoktur. kurtuluş ile yaralama ve öldürmede umudu yoksa, bu hamleyi ona kerih (haram) görüyorum. çünkü o, müslümanlara bir fayda dokundur-maksızın kendini telef olmaya atmıştır. kişinin bu işi ancak, kurtuluşu veya mü'minlere fayda sağlamayı umduğu vakit yapması lâzımdır. şayet, kurtuluşu hususunda ve düşmana yaralama ve can zayiatı verme umudu yoksa, lâkin bununla müslümanları cesaretlendiriyor ve nihayet onlarda onun gibi yapar, ölür ve düşmana telef verirlerse inşallah bunda bir beis yoktur. çünkü o, düşmana telef vermeyi umuyor da, kurtuluş ümidi yoksa hamle yapmasında beis görmem.

aynı şekilde, kendi hamle yapmasıyla, başkasının düşmana telef vermesini umuyorsa, bunda bir beis yoktur. bu işte sevap alacağını umuyorum. bu saldın ancak, onda hiçbir şekilde fayda olmadığı vakit ona mekruh olur.

eğer, kurtulmayı ve düşmana telef vermeyi ummuyor ama, bu saldırısı düşmanı korkutacak cinsten ise, bunda bir beis yoktur. çünkü bu, düşmana zayiat vermenin en faziletlisidir ve onda müslümanların menfaati vardır.

i̇mam muhammed'in söylediği bu şekiller, başkası caiz olmayan doğru(lar)dır.
ebû eyyub (el-ensârî) hadisinde, düşmana saldıranın, bu hamlesini, kendisini tehlikeye atmakla tevil edenlerin bu tevil etmesi, şu (müslümanlara her hangi bir fayda dokundurmadan telef olma düşüncesi gibi) mânâlardan dolayıdır. zira onlara göre bu hamlede müslümanların bir menfaati yoktur. böyle olunca, dine ve müslümanlara dönecek bir menfaat olmadan, kişinin kendini telef etmemesi gerekir. ancak canının telef edilmesinde dine dönen bir menfaat varsa, bu, allah'ın, nebisinin arkadaşlarını, şu âyetinde övdüğü şerefli bir makamdır:
"şüphesiz ki allah, mü'minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine cennet verilmesi karşılığı satın almıştır. allah'ın yolunda (dini için) harp ederler, öldürürler ve ölürler" (tev-be /111 )

allah teâlâ buyurdu:
"allah yolunda öldürülenlere, ölüler demeyiniz. aksine onlar rablerinin katında dirilerdir, rızıklandırılıyorlar." (l-i i̇mrân /169)

allah teâlâ buyurdu:
"i̇nsanlardan bazısı, allah'ın rızasını elde etmek için canını satar." ( bakara 1201)
(cessas, ahkam-ul kuran: 262-263)

hüseyin avni kansızoğlu hoca efendinin makelesinden aktardım yazı cok uzun diye tamamını atmak istemedim, isteyenler buradan bakabilirler:

https://yadi.sk/i/rz4naqavdqu7l
mevzunun intihar sayılıp sayılamayacağı ayrı mevzu. fakat; günümüz uygulamaları öyle fıkıh kitaplarında geçtiği üzre 'düşmana saldırmak' şeklinde falan olmuyor.ve her seferinde hedefin yanında birkaç sivil ölüp gidiyor. kılıçlı savaş ortamında verilen fetvayı 'sınırını ve sonucunu' eylemcinin dahi kestiremeyeceği bir zamana uygulamak doğru olmaz.