islamcılık – dertli sözlük
osmanlı'yı kurtarmak için ortaya çıkmış üç ana eklektik ideolojiden bir tanesi olmakla birlikte aynı zamanda sultan abdülhamid ile birlikte resmi anlamda savunulan bir politika yapma biçimi. (bkz:yusuf akçura-üç tarz-ı siyaset) ayrıca i̇smail kara, bedri gencer, hamza türkmen, tarık zafer tunaya tarafından da incelenen ideolojidir.

genel karakteristik özellikleri içinde;
1- i̇çtihad talebi
2- yenilenme talebi
3- gelenek eleştirisi
4- batılı paradigmanın kabulü
5- reaksiyoner oluş vardır. (bkz:i̇smail kara - i̇slamcılık düşüncesi i.cilt)(bkz:bedri gencer - i̇slam'da modernleşme)

kendi içinde de ayrılan ideolojinin kabul gören ve bilinen/bilinmeyen isimleri:

1- tunuslu hayrettin paşa
2- said halim paşa
3- namık kemal
4- ali suavi
5- ahmed cevdet (paşa olan değil, muallim olanı)
6- muhammed abduh
7- cemaleddin afgani
8- reşid rıza
9- ebu'l ala mevdudi
10- seyyid kutup
11- ali şeriati

(bkz:akşamki derbiye çıkacak ilk on bir)

edityen özellik içeren not: konu halen daha yaşayan bir ideoloji, bir form, bir zamansal/mekansal kurgu, bir insani temsil barındırdığı için tartışmaların sürdüğü alan olma özelliğini devam ettiriyor. ayrıca sevgili hedelerin isimleri başlık altında zikretmek istenirse sayısı yeterince fazladır, ilk on bir sahaya bu şekilde çıkabilir. yedek kadro size kalmış artık.
cemaleddin afgani, ali suavi, namık kemal'in dahil edilmemesi gereken kategoridir.
birisi şii, birisi meşrutiyetçi, birisi milliyetçidir.
üçünün ortak noktası abdülhamid'i sevmemeleri hatta belki düşman olmalarıdır.
dar anlamda düşünülürse afgani-abduh-mevdudi çizgisini kapsar.
geniş anlamda ise birçok versiyonu vardır. nurculuk-gülen cemaati-milli görüş gibi birçok hareket de geniş anlamda islamcı olarak değerlendirilebilir.
islam'ı bir ideoloji boyutuna indirgeyen, hangi çeşidi olursa olsun, bununla dinimize büyük darbeler vuran, aslı batı kökenli islam'ı bu mahzun halinden kurtarma davası güden, aslında daha da mahzunlaştıran akım veya akımlar.
bırakın türkiye'yi, yeryüzünde hiç bir zaman için icraata geçirilememiş ve geçirilemeyecek olan ideolojidir. sebebi şudur ki i̇slâmcı diye bir şey olamaz! bir insan müslümansa, müslümandır. bunun radikali, ilımlısı olmaz! her müslüman, i̇slâmî bir hayatı yaşamak ile mükelleftir. bu birincisi...

i̇kincisi, seyyid kutub ve ali şeriati gibi isimler, hazret-i peygamber'in damadı olma şerefine nail olmuş olan hazret-i osman'a dil uzatma ve i̇slâmiyet ile marksizm'i yan yana anabilmek gibi bir gaflete düşmüşken, nasıl "i̇slâmcı (*) aydın" olarak anılabiliyor? bu paragrafa i̇bn-i teymiye, mevdudi, hasan el benna ve peşinden gidenleri de eklemek doğru olur. ve bu insanlar bu ve buna benzer gafletlerinden dolayı böyle iken, ilımlı i̇slâm başlığı altında değerlendirilen ve dillerinden "bu devirde böyle kardeşim..." sözünü düşürmeyen bir çok cemaatte bunlardandır kanısındayım. (*)

üçüncüsü, i̇slâm bir ideolojidir. cemil meriç'in ifadesi ile tuvalete hangi ayakla girilip, hangi elin kullanılacağına kadar insan hayatına yön veren, nizama kavuşturan bir ideoloji, yani sistem. i̇slâmiyet'i sadece 5 farzdan ibaret zanneden, haritada çeçenistan'ın, doğu türkistan'ın ve kerkük'ün yerini gösteremeyecek kadar acziyet içerisindeki müslümanlar, elbette i̇slâmiyet'i sadece bir din olarak görebilir, bu normaldir. bu insanlar, filistin için ağlar, ancak irak'ın işgali için i̇ncirlik'e yerleşen abd askerlerini hiç hatırlamazlar. irak'lı kardeşlerimizle helalleşin ilk önce, sonra ideolojiyi öğrenirsiniz.

dördüncüsü, birinci yorumda söylendiği gibi osmanlı'yı kurtarmak için ortaya çıkmamıştır. bu, lâik tarihin sözüdür. ulu hakan, osmanlı'nın kurtuluşunu i̇slâmiyet'e sıkı sıkıya bağlanmak olduğunu bildiği için o günün şartları açısından katı bir yönetim sergilemiş ve bu bugünkü kaba tabirle "şeriatçı" olarak anılmasına sebep olmuştur. kısacası, i̇slâmcı falan değil, müslüman'dır.

not: daha çok yazarım ama bu sözlüğün yazarlarına pek güvenemiyorum. şikâyet ederler falan, sonra başımıza iş almayalım.
i̇slamcılık yaklaşımı kelime olarak yanlış olmasıyla beraber, globalleşen dünyada müslümanlara verilen genel başlık diyebiliriz: global müslüman!

her şeyin yuvarlama hesabıyla yapıldığı, global görünüm kazandırılmaya çalışıldığı şu yüz yılda topalak yaşam tarzı içerisinde dokunulmamış yer kalmasın der gibi i̇slam'a da böyle bir çabayla dokunmanın adı gibi; i̇slamcılık!

bize ilkokulda-lisede derlerdi ki; "öğretmenlerinize satıcı gibi değil hoca gibi seslenin.". örn: bedenci değil, beden eğitimi öğretmeni. bedenci, beden mi satıyor, beden mi yapıyor? bu nasıl bir anlam karmaşası doğuruyorsa "i̇slamcılık" kelimesi de ilk okuyuşta kulağa da akla da böyle geliyor. "i̇slamcılık"denince bu tepkinin aynısıyla karşılaşmak içten bile değil. belki hayır denilebilir ama konu tabulaşmış bir konu bu toplumda. aman sus müslüman öyle demez gibi tepkiler alır dururuz fakat düşünmeden de bir şeylerin doğruluğunu-yanlışlığını, aslını-astarını öğrenemeyiz. hayvanlıktan kurtulup insan olabilmemiz için bize verilen bu büyük yetiyi kullanmalı, düşünmeliyiz.
batıl batı felsefelerinin islam'a yamalanma çabasından öteye gidemeyen akım yada akımlardır. batı müslümanların zaafını öğrendi. ve bu akım üzerinden mükemmel bir ayrışma meydana getirebilir. batının kendi fikri ayrışmasını islama ve müslüman dayatma çabasından ileri gelir.
seyyid kutup hz.osman hakkındaki ifadeleri daha sonra kitabından çıkarmıştır.şehid edilmiş bir alim hakkında lütfen daha dikkatli konuşalım.