kadızadeler – dertli sözlük
osmanlı'da bir ulema sınıfıdır. kadızade osmanlı'da kullanılan bir ulema lakabıdır.17.yy'ın ortalarında kadızade mehmet efendi'nin görüşleri üzerinden kendilerini ifade eden gruplara ithaf edilmiştir. kadızade mehmet efendi, hanbeli uleması'na mensup imam birgivi'nin talebelerinden ders almış bir vaizdir. bu vaizin peşine takılan gerek ulema sınıfından gerekse avamdan insanların oluşturduğu bir sınıf olarak ortaya çıkmışlardır. selefin yaşam tarzına ve inançlarına dönme üzerine bir takım düşünceler geliştiren kadızade mehmet efendi, vaazlarında bunları dile getiriyordu. günümüzde selefilerin de tartıştığı birçok konuyu bu vaazlarında anlatmıştır. daha sonraki dönemlerde tekkelerin ve türbelerin yakılması, yıkılması üzerinde durmuş, taraftarlarını bu yönde kışkırtmıştır. bu nedenle dönemin ünlü tasavvuf erbabından abdülkadir sivasi efendi ile ciddi tartışmaları olmuştur. 17.yy'ın ortalarında osmanlı'yı epey karıştırmışlar, fitnelere sebep olmuşlardır. yine bu dönemde çıkardıkları bir isyanda tekkeleri yakmışlar, dervişleri mesnetsizce öldürmüşlerdir. osmanlı uleması bu fitneyi durdurmak için idamlarını istemiş, osmanlı yönetimi de bunu yerinde bulmuş ve bu şahısları idam etmiştir.ünlü osmanlı tarihçisi naima tarihçesi'nde şöyle bir anekdot anlatır ve bu çarpık zihniyeti de böylece ortaya koymuş olur:-- iktibas --bir gün yine kadızade mehmet efendi ateşli bir şekilde vaaz etmektedir. konu selefin yaşam tarzıdır. dinleyenlerden biri sorar:-efendim selef döneminde kaşık yoktu. ne yapalım?kadızade mehmet efendi cevap verir:-elinizle yiyin.adam yine sorar:-peki kaşıkçı esnafı ne yapsın?kadızade yine cevap verir;-başka iş bulsun.-- iktibas --
imam birgivi’nin öğrencisi kadızade mehmed efendi ile ona bağlı fakı da denen bir grup vaiz tarafından oluşan selefi kökenli dini hareket. i̇stanbul camilerinde vaazlar yoluyla halk arasında etkili olmuşlardır. fakılar peygamber efendimiz sonrası çıkmış bütün adetlere bidat diyip bunları yapanları da tekfir ederlerdi. tütün, kahve ve her türlü türkü ve raksın şeriata aykın olduğunu ilân etmişler, matematik ve akli ilimlerin medrese eğitiminden kaldırılmasını istemişlerdir. tasavvufu ve tarikatları reddetmişlerdir. dördüncü murat’ın padişahlık döneminde tütün ve içki yasağı çıkarması ve bunlara uymayanları cezalandırmasında da fakıların desteğini kazanma amacı önemli rol oynamıştır. fakılar aynı zamanda lüks yaşamı ve yönetici sınıfın savurganlığını, devrin ahlaksızlıklarını ve adaletsizliğini de eleştirmişlerdir. fakir medrese öğrencileri ve esnafı kullanarak tekkelere saldırmışlardır. ulema ve bürokrat kesim ise fakılara tamamen karşıydı. sonraki dönemde iktidara gelen köprülü mehmet paşa sadrazam olduğunda fakıları istanbul’dan sürerek karışıklığı önlemiştir. osmanlı uleması arasında hakim olan hanefiliğin aksine genel itibariyle hanbeliliğin yorumlarına yakınlaşmışlardır. osmanlı uleması yenilikleri daha hoşgörülü yorumlamış; toplumda yerleşmiş gelenekleri, tasavvuf ve onun ritüellerini reddetmemiştir. kadızadeliler ise yüzeysel bir kuran’ı kerim ve sünnet yorumuyla ön plana çıkmış, selefi zihniyeti temsil etmiştir.
i̇slam'a hayr ettiğini iddia ederek hakaret eden guruhun, tamda ahvaline yakışır ismidir. fakih gibi fetva vermekten başı dönmüş bir evlâd-ı humeka. islama hakaretleri şudur ki: her ilmin en az beş ve hatta bazen beşyüz şartı, şeraiti, usulü, dersi, müfredatı, inceliği varken, i̇slamın pata küte düz mantık yorumunu yapmak daha nasıl hakaret olacaktır. dünyanın her işine kılı kırk yaran açıkgözler, şu mukaddes ve indellah tenzil olmuş dine çocuğun hevakâr kafasıyla yorum getiriyorlar.