lev nikolayeviç tolstoy – dertli sözlük
realist yazar..
gözlemci ve büyük yazar..
okurken en çok bir ev hanımını hatırlatır, hani el işini el emeği, göz nuru, ince ince işleyen ev hanımları vardır ya.. işte onları.. ev hanımının ipe gösterdiği özeni o da kelimelere gösterir ve ev hanımının tığ yardımıyla hayran olunacak şekil çıkardığı danteli o kalemi yardımıyla kitap yazarak ortaya çıkartır..
--- iktibas ---

“bu gözlerin içinde, tolstoy’un yüz tane daha gözü vardır”.

<gorki>

--- iktibas ---


--- iktibas ---

“gördüm ki, ben yalnızca allah’a inandığımda yaşıyordum. allah’ı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. o’nu unuttuğum, o’na inanmadığım zamanlarda ise hayat da yok oluyordu. hayatın bu diriliş ve ölümleri neydi? allah’ı bulmak konusunda az da olsa ümidim olmasa, hayatıma çoktan son verirdim. o’nu hissettiğim ve o’nu aradığım zaman yaşıyordum. öyleyse o vardır. o, o’nsuz yaşanmayan bir şeydir. allah’ı bilmek ve yaşamak, bir ve aynı şeydir. allah hayattır. allah’ı arayarak yaşadığın takdirde, hayat allah’sız olmaz.”

<tolstoy>

--- iktibas ---
82 yaşında evden kaçmıştır. daha sonra bir tren istasyonunda donarak hayatının son bulduğu söylenir.
sene 2009 daha siz yoktunuz eflatun yakubev ihlsözlükte yazmıştı tolstoyevski'yi hey gidi günler hey.
müslüman olup olmadıgı kesin olarak bilinmemekle beraber, islama olan ilgisi ve hayranlıgı bilinen bir gerçektir.
hacı murat romanındaki müslüman karakterleri tasvirleri ve hz.muhammedin hadisleri kitapları islamla olan ilişkisinin ne boyutta oldugunu gösteren eserlerdir.
insanın doğruyu nasıl bulabileceğinin açık bir nişanesi. takip edilmeye, okunmaya ve anlaşılma çabası içerisine girilmeye layık bir bilge.
kendisi itiraflarım kitabıyla mürşidim olmuştur. imanın ne kadar rahat, istikametli, hayat verici ve küfrün nasıl karanlık, vahşet içeren dikenli bir yol olduğunu görmek isteyen herkes okumalı
kıvranıp kıvranıp hakikatin kokusunu alıp etrafında dolaşıp ama kendisini bulamayanlardan. (*)
5 mart 1855 tarihli güncesinden;
'bütün hayatımı tahakkukuna hasretmek istediğim muazzam bi fikir! beşerin tekamülüne uygun olan bir dinin temelini kurmak fikri.bu yine isanın dini, fakat kaidelerden tasavvuftan tecrit ve tasfiye edilmiş olan ameli bir din; yalnız istikbalde saadet vadeden bir din değil! o halde mes'ut eden bir din . bütün vicdanile beşerin bir iman altında birleşmesine çalışacak bir din.

e be nikolayeviç tarif ettiğine din denmiyo ki, cennet deniyo. hem istemeyle de din kurulmuyo ona da felsefi akım deniyo.
belki saadetin tanımını değiştirseydi zihninde.. belki , neyse belkilerin anlamı yok.

kendine çile çektirerek arayışlar içinde geçen bir ömür.

ilaveten kendi mektep kurmuş, 'cemiyet ferde cebren hiçbir şey yaptırmamalı' düstruyla yola çıkmış. değişik bi sistem getirmiş; mecburi dersler yok, mükafat ve ceza yok, tarih, gramer , coğrafya zorunlu değil, öğrenci canı isteyince gelip istemeyince gidiyor.
bi süre devam eden okul sağlık sorunları sebebiyle uzun süreli olmamış.

son olarak eşiyle de pek mesut olmayan bir yuva...
kadıncağız diyo ki etme lev bizim birsürü çocuğumuz var elindekini avcundakini köylülere dağıtıyosun, okul yapıyosun da biz neyle geçinicez, onu da düşün, diyor tolstoy 'kadın sen beni anlamıyo musun, bunlar bizim değil, insanlarla paylaşmalıyız bu bizim görevimiz sorumluluğumuz 'diyor.
mirasını toptan bağışlamak istiyor sofiya tolstoy itiraz ediyor, ihtiyar tolstoy kızıyor küsüyor vesaire tatsızlıklar yaşanıyor.