atatürk – dertli sözlük
hakkinda cok sey biliyor gibi sanip dilimizden dusurmedigimiz ama aslinda hicbirsey bilmedigimiz, bi medeniyeti tek basina olusturmaya calismis ve kismen basarili olmussa da yeni yeni catlaklar peydah olmus olan cumhuriyetimizin kurucusu mka'nın a'sı.
a. turan alkan tarifi ile


--spoiler--
xx. yüzyıl türkiye'sinin en dikkate değer siyaset adamıdır; 1918 yılında 7. ordu komutanlığında iken fiilen başladığı siyasi kariyerinde geri adım yok; adım adım öne çıktı, rakiplerini küçümsemedi, meşrã» kalmaya itina gösterdi. siyasette önemli çatışmalar, hatta meydan muharebeleri kazandı. kazandığı en büyük muharebe saltanat ve hilã¢fetin kaldırılmasıdır; cumhuriyet, bu zaferin kaçınılmaz sonucuydu. cumhuriyet'i kolayca kurdu; fakat biz demokrasiyi hã¢l㢠kolayca işletemiyoruz.

tek partili, otokrat bir rejimi tercih etti; kendi doğrularını dikte etti, başka doğruların da mümkün olabileceğine ihtimã¢l vermedi. gecikmiş bir pozitivist, ittihat ve terakki'den nefret eden bir ittihatçı, iyi stratejist, orta halli inkılã¢pçı.

kendi zihninde tasavvur ettiği türkiye'yi biçimlendirmek için bildiği kadarıyla elinden geleni yaptı; buna hakkı olup olmadığı yolunda nefsã® bir hesaplaşma emã¢resi gösterdiğine dair kayıt yoktur. türkiye'yi cebren çağdaşlaştırmak istiyordu ve inandığı bir tane çağdaşlaşma modeli vardı. ã‡ok istemesine rağmen topluma nüfuz edemedi, gücü sadece bürokratlara ve cılız bir katman halindeki burjuvalara yetebildi; bunu fark ettiğinde hırçınlaştı; bu gibi hallerde ölçüsüz askerã® güç kullanmaktan kaçınmamıştır.

dramatik bir adamdı çünkü hep yalnızdı. en yakın ve samimi arkadaşlarını siyã¢set kulvarlarında acımasızca tüketip tasfiye etti. hastalık günlerinde etrafına dikkatle bakınız; arkadaşı yoktur, dostu hiç. yalnızlığını zorakã® ve gönüllü sofra yã¢rã¢nı ile unutmaya çalışıyor, bazı günler ã‡ankaya'daki bahçesinde yakınındaki adamların aile hayatlarına uzaktan bakıp imreniyordu.

kadını da olmadı. kadın kavramıyla nisbeti, genç kuşaklara örnek gösterilebilecek hüsn-i misã¢ller taşımaz. annesi, kızkardeşi, fikriye, latife... hepsini bedbaht etti. büyük adamların ardında varlığı hissedilen kadınlar, onun hayatında renksiz ve geçici sã»retler oldular.

ve çocuk! yüzünün en sıcak ve insã¢ni hatlarını, kadrajda ülkü'nün de yer aldığı fotoğraflarında görürüz; o şirin, esmer, hayat dolu küçücük ülkü, son günlerinde etrafında ayakta kalabilen biricik sahici insan portresidir.




--spoiler--

yazının tamamı için buyrun aşk ile http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1046668
bin yıl sonra ülkemiz topraklarında kazı yapan arkeologların heryerden çıkan büstler sonucunda kuvvetle ihtimal "türklerin ilahı" diye kayıtlara düşeceği önce asker (saygı duyarım) sonra siyasetçi (!) olan adam.
eşi latife hanımın 'en büyük diktatör' lafına mazhar olmuş muhterem.
-allah affetsin.sadece diktatör mü!-