nureddin yıldız – dertli sözlük
susmak istediğim ama şu beyanı karşısında susamayacağım hocam. hocanın iyi niyetini, ve sözün özünde ne demek istediğini bilmemden ve bunlara benim de inanmamdan ötürü 1-0 galip başlayacağı bir mevzu.''her çalışan kadın, gözü doymamış erkek demektir.'' kadının çalışmasına karşı değilim. buna kimse de karşı olamaz. fakat bu karşı olmama durumu islami hassasiyetlerin gözetildiği ihtilaf ortamı olmayan durumlar için geçerlidir. hoca ''her kadın'' demekle yanlış ifade kullanmıştır. ''gözü doymamış erkek'' gözünü haramla doyurmaya yöneliyorsa bunda kadının 1 erkeğin 2 hata payı vardır.buradaki kadın da haram olan kadındır. evinde veya helal işiyle meşgul olan kadın değildir. göz zaten doymamak nedir biliyorsa, helalle de doymaz ayrıca. ''çalışan kadın ya evlenmeyi erteleyerek erkeklerin evlilik sürecini baltalıyor ya da evli olduğu halde çalıştığı için yorgunluğu ve vakit darlığı nedeniyle erkeği ile ilişkisinde kadınlığı arızalıdır.'' geç evlenmek mevzu bahis olduğunda evlilik yolundaki engelleri düşünmek gerek. erkek açısında okul iş askerlik ve müstakbel eş bulma, hocanın idealize ettiği kadının (çalışmayan, çalışmamasındaki sebepleri anlamlı kılması açısından ihtilaf ortamında okumayan,ama kendini geliştirmiş olabilir orası ayrı) engelleri ise, sahip olduğu kriterlerin muhatabı tarafından bilinemeyecek oluşu, çalışmaması, diplomasız oluşu, sokaktaki tesettürlü ya da değil cazip kadınlarla mevcut hali ile rekabet edemiyor oluşu, evde beklediği herhangi bir eş adayının kapısını çalmaması vs vs vs...bu engelleri maalesef ki muhafazakar, allahtan korkan bir çok aile ve hocanın ideal müslüman erkek profiline sahip beyler aşabilmiş değil...aşsa zaten bir kadının şu hadisi şerifi bırakıp kırmızı başlıklı kızı oynaması mümkün değil. malum hadis ''bir hanım beş vakit namazını kılar,namusunu korur ve kocası ile iyi geçinirse dilediği kapıdan cennete girer'' evlenmeyi erteleyecek sebepleri yaratan sadece kadın değil büyük oranda toplumdur. çalışan, diplomalı, giyimi kuşamı yerinde, güzel, ahlaklı, dindar, abdestli namazlı ama bütün örf adete de hakim ...bu cv ye kim hayır diyebilir ki...erkekleri de anlamaya çalışıyorum bu noktada. dünya ahiret kombini her zaman tutar...bunun dışında erkek çalıştığı için hanımı ile yeterince ilgilenemediği durumlarda hanımı ile ilişkisi arızalı mıdır? veya hanımın gözü aç mıdır?bunları da düşünelim ki müslümanım diyen ailelerde en çok görülen sıkıntılardan biri de hanımlarıyla ilişkilerinde efendimizi örnek almıyor oluşlarıdır. metropol bedevileriyiz hepimiz. kadınlığı arızalı olduğu için erkeğin gözü açtır. arızalı bir cümle deyip geçiyorum. o evinde erkeğini eksik bırakıyor erkeği de iş yerinde bir başka kadına tasallut oluyor. böyle fuhuş değil ama fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor.bir kadının çalışması durumu, eşi izin veriyor hatta bu konuda baskı yapıyorsa bir de tamamen eşinin olan parasını alıp çıtır çıtır yiyorsa o erkeğin bütün eksikleri tamam oluyor demektir. kendi tercihidir.eşi istemeden çalışan hanım varsa...ki bu halde iki seçenek ortaya çıkar. 1. kadın eşine güvenmiyordur. eşi kadına kendini maddi manevi güvende hissettirmiyordur. ona bakmakla yükümlü olduğunu unutuyor bunu da kadına hissettiryor ve onu bir yük olarak görüyordur. sebep buysa o erkeğin ahiret sınavında işi zor. 2. sebep kadın kariyer vs birinci planda tutuyordur, gerçekten de eşine haksızlık ediyordur... o zaman da kadının vay haline...birinci sebebe bağlı olarak çalışan kadın değil erkek fuhuşa sebebiyetin bir cüzü olabilir. 2. sebebe bağlı çalışma durumunda ise evet kadın elzem olmayan bir durumda sırf makam, kariyer vs için helal olmayan bir ortamda çalışmakla şeytana malzeme veriyordur.ayrıca çalışan kadın doğurmayan ya da az doğuran kadın demektir. yani benim ümmetim zarar gördü.''çalışmayan kadınların doğurduğu çok sayıdaki ''ümmet'' ile çalışan kadınların doğurduğu az sayıdaki ''ümmet'' arasındaki yedi farkı tamamlayanlara benden çay... bu arada çalışmayan kadınlar çok mu doğum yapıyormuş? #449845eleştirdiğim hocanın özünde söylemek istediği değil ama nasıl söylediği. genellemeler havalarda uçmuş. öylesine hazırlıksız ne demek istediğini herkesin bildiğini düşündüğün bir ortamda söylenilen şeyler gibi söylenmiş. gerek yok hocam bunlara cidden. bu meseleleri böyle çözmenin imkansızlığı aşikar. bunu bireyler değil toplumlar çözer. öyle bir toplum ki şerii kaygıları olan ''kahrolsun şeriat'' bilinç altına sahip olmayan bir ümmet çözebilir bunu. şeytana elini vermiş ayağıyla tavaf edenler değil...şeytana gönlünü vermiş eliyle zekat verenler değil, şeytana kulağını vermiş, diliyle vaaz edenler değil, şeytana gözünü vermiş, kafasını helale harama yoranlarla değil...dişlileri tersine çevirmezseniz, dişlilerden biri olmaya mahkum olursunuz. hülasa, şeriat gelecek, zulüm bitecek diyorum.