kapitalizm – dertli sözlük
aslına bakarsak birazda şudur kapitalizm. sen bir çikolata firması kurarsın başlangıçta ucuzdur çikolatan ama tadıda müthiş dir. rakip firma nestle olsun. nestle fiyatına 25 kr zam yapar ama siz 50 kuruş zam yaparsınız. müşteriler tadına alıştıkları için bağlanırlar size ve o fiyat uçukluğuna rağmen sizden alırlar. gene artış yaparsınız fiyatta ama fark etmez gene o aptal müşteri alır o çikolatayı. i̇şte bu aptalca bağımlılıktır kapitalizm.

en bilinen kapitalizm ürünleri ise : sigara ,alkoldür.
kapitalizm; "adalet" kelimesi üzerinden kurulmuştur. yani herkes yaptığını hak eder. her şeyin bir karşılığı olduğunu esas alır.

başta insana mantık çerçevesinde doğru gelebilir ama adalet dağıtılırken kapitalistler "eşitliği" unuturlar, güçlün çevresinde toplanıp zayıf insanları(toplulukları) tamamen sömürü malzemesi olarak görürler. menfaat dairesinde bir bakış açısıyla "merhamet" gibi ulvi değerlerin yerini aç nefislerinin "cimriliği" alır.

onlar için tek gerçek "nefisleri" doğrultusunda mefaatleridir.(burda ki "nefisleri" vurgusu şundandır; bir müslüman'ın menfaati "hayır"dır.)
sosyal medyada dolaşan bir yazı...şahane ve maalesef pek gerçekçi, hele sonu...

--- iktibas ---

ben kapitalizmim ve kızlarınızı barbie'lerle büyüttüm, sizden estetik operasyon için para istiyorlarsa bu şaşılacak bir durum değil.

ben kapitalizmim ve çıkarlarım uğruna üstünüze moda endüstrisini saldım! sonuç: 17 yaşındaki kızların 'i dış görünüşlerinden rahatsız.

ben kapitalizmim ve bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücuduna duyduğu memnuniyetsizliği artırmaya yetiyor!

ben kapitalizmim ve işyerlerinde çalışıyor olmak yerine protesto gösterilerine katılan insanlar beni çıldırtıyorlar!

dünya çapında yükselen anarşi, bu inatçı protestolar da neyin nesi? yeni apple ürünlerini beğenmediniz mi?

ben kapitalizmim ve ortalama bir insanın günde 5.5 saat tv izlediği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!

ben kapitalizmim ve benim yüzümden ortalık miras kavgaları yüzünden kanlı bıçaklı olmuş akrabalarla dolu.

ahlakınızı o kadar bozdum ki babanız ölüm döşeğindeyken aklınızdan geçen şey kardeşlerinizle mirası nasıl bölüşeceğiniz!

hepiniz birer yalancısınız çünkü kendinize istediğiniz şeyi elde edince mutlu olacağınızı söyleyip duruyorsunuz.

her yıl 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz bir koşu bandının üstünde fazla yediklerinizi eritmek için ter döküyorsunuz!

ben kapitalizmim ve benim yüzümden dünyada 600 milyon obez ve 1.4 milyar aç insan var!

ben kapitalizmim ve starbucks için kahve temin eden bir çiftçinin oradan bir bardak kahve satın alabilmesi için 3 gün çalışması gerek!

ben kapitalizmim ve batı dünyasından her yıl 3.5 milyon kişi uzak doğu'ya seks turlarına gidip çocuklarla ilişkiye giriyorlar!

ben kapitalizmim ve "serbest piyasa ekonomisi" dünyanın en büyük yalanı.

ben kapitalizmim ve amerikalıların 'ü eğer milyarder olmaları için gereken bu olsaydı bütün ailelerini reddedebileceklerini söylüyor.

ben kapitalizmim ve kadınlara sesleniyorum! lütfen birer obje haline geldiğinizi aklınıza getirmeden victoria's secret'a koşun.

victoria's secret ülkelerime türkiye de ekleniyor, incecik bir parça çamaşıra 80$ verince çok çok mutlu olacağınızı garanti ediyorum!

ben kapitalizmim ve 15 yaşındaki bir çocuğun ipad alabilmek için böbreğini sattığını duyunca zevkten dört köşe oldum!

ben kapitalizmim ve madonna'nın sadece londra'da 8 evi var, ortalama 600 evsize barınak olabilecek büyüklükte.

ben kapitalizmim ve tayland'da disney fabrikası için çalışan bir çocuğun disneyland'e girecek parayı çıkarması için 55 gün çalışması gerek.

afrika kıtası dünyanın altın rezervlerinin 'ını elinde bulundurmasına rağmen, dünyada sadece 4 tane afrikalı milyarder var.

ben kapitalizmim ve afrika kıtasından her sene 8.5 milyar $ değerinde pırlanta çıkıyor, kıtanın açlık sorununu çözmeye yetecek miktar...

dünyanın en çok kazanan sporcusu golfçu tiger woods, yılda 78 milyon dolar, yani saniyede 148 dolar kazanıyor.

ben kapitalizmim ve siz pırlantalara bayılırsınız, hindistan'da 1 milyon kişi günde sadece 1.2 dolar kazanarak o pırlantaları üretirken.

dünyayı sarışın kadınların güzel olduğuna inandırdım, bu yüzden asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak beyazlatıcı sabun kullanıyor.

ben kapitalizmim ve sizin hayatlarına özendiğiniz hollywood yıldızlarının % 64'ü kokain bağımlısı.

ben kapitalizmim ve yılda 20 milyon çocuk açlıktan ölürken siz aynı tişörtü haftada iki kez giymeye utanıyorsunuz.

abd'de 7 milyon evsiz insanın olduğundan kimsenin haberi yok çünkü tv'de gördüğünüz amerikalıların hepsi havuzlu villalarda yaşıyorlar.

ben kapitalizmim ve yine başardım! bütün kadınları dolapları tıka basa dolu olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri olmadığına inandırdım.

dünya nüfusunun 'si dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin %1'ine sahip.

dünya nüfusunun %1'i dünya kaynaklarının ve zenginliklerinin 'sine sahip.

ben kapitalizmim ve bankacılar benim sıkı yoldaşlarımdır.

amerikalıların 'i ekonomik durumlarını iyileştirebilecekse faşist bir hükümeti seçebileceklerini söylüyor. i̇şte kapitalin gücü!

sizi özgür bırakmayan, fikirlerinize sansür vuran, en sonunda polis kurşunuyla öldüren bir devleti kendi elinizle kurmanız ne tuhaf.

sizin ağzınızı burnunuzu kırıp hapse tıkmaları için bir devlet kuracak parayı, kendi vergilerinizle sağlamanız ne kadar tuhaf.

amy winehouse gibi bağımlılara acırken hepinizin birer bağımlı olduğunu unutmanız ne kadar komik, zavallı tüketim bağımlıları!

her gün dünya nüfusunun yedide biri, yani 800 milyon insan aç kalıyor.

dünya nüfusunun beşte biri, günlük 1 dolarında altında gelirle yaşıyor.

ben kapitalizmim ve siz hangi tanrıdan bahsediyorsunuz, artık farkına varın, taptığınız tek tanrı benim.
--- iktibas ---
politika ve ekonomiyi anlama diye bir ders var okuduğum okulda, mustafa özel'in anlattığı ve derste anlatılan ilk konu kapitalizm. uzunca bir süre de üzerinde duruldu. demek ki kapitalizmi anlamadan politika ve ekonomiyi anlamak mümkün değilmiş diye bir çıkarımda bulundum ben de kendi çapımda. sonrasında da her şey oradan yola çıkılarak, ona kıyasla gidiyor gibi. o kadar merkezinde olayların, o kadar içinde.
son yüzyılı savaşlara boğan, her şeyi dönüştüren, dönüştüremediğini yok eden put. yıkılmak üzere. samiri'nin altın buzağısı nasıl yıkıldıysa, kapitalizm de öyle yıkılacak inşaallah.
i̇nsan değerini diğer tüm değerler gibi ayaklar altına alan,terakki terakki diyerek maneviyatı hayatımızdan çıkaran,kullan at mantığını iliklerimize işleyen,manevi gözlerimizi kör eden vahşi,deyyus,mel'un bir telakki,ideoloji...antikacıları,sahafları katleden,bir giydiğini birdaha giymeyen,aldığı herhangi bir şeyi hiçbir mana ihtiva etmeksizin kullanan yiyici bir nesil peyda etmiştir.
20. yy. ideolojisi. yeni dünya düzeninde yeri olmayacak. ya da anladığımız manada olmayacak. bundan sonra post-kapitalizm var.

türkiye'de g20'de türkiyeli bir zenginin de dediği gibi "kapitalizmi ortadan kaldırmalıyız.". tabi o yeni düzen için söyledi. kaldırmalıyız ama yerine ikame edeceğimiz şey çok önemlidir.
yalnızlıktır.

ekonomideki acımasız, sınırsız, ahlak tanımayan rekabet anlayışı toplum hayatında ister istemez insanların bireyselliğe yönelmesine neden oluyor. bugün, kapitalist sistem içerisinde şanslı olarak kendine yer bulmuş bir orta sınıf birey, haftanın beş gününü iş hayatına ayırıyor. çalışan insanlar işverenler tarafından makine olarak görüldüğünden, burada insanlıktan çıkmış bir vaziyette çalışıyor ve hafta sonu yaşayacağı iki günü rahat geçirebilmek, hafta sonu daha rahat para harcayabilmek için bunlara tahammül ediyor. hafta sonu sistem kendisinden, kazandığı parayı tekrar piyasaya geri döndürmesini bekliyor. çalışanın, hafta sonu avm’lerde, sinemalarda, restaurantlarda zaman geçirip eğlenmesi gerekli. fakat ekonomideki acımasız rekabet hissinin insani ilişkileri de etkilediğini görüyoruz. artık insanlar daha çok içine kapanık, daha bireyci davranıyor. bunun en temel sebeplerinden birisi tabiki, bireylerin diğer insanları “rakip” olarak görmesi. tabi bir de aile kurumunun dejenerasyonu var. batı toplumunun sanayi düzenine geçişi esnasında kadınların birer makine olarak fabrikalarda çalışmaya başladığını görüyoruz. burada sendika hareketlerinin henüz başlamadığı dönemlerde kadınların günde 16-18 saat çalıştırıldığını biliyoruz. daha sonra malum feminist hareketler var ama bunlar kadınları bu düzenden kurtarmayı başaramıyor. neticede, kadınlar kapitalist sisteme ucuz emek gücü olarak entegre olunca aile kavramının da yozlaştığını görüyoruz.

her şekilde, bu sistemde insanlar kendi başlarına kalıyorlar. bu da kapitalist toplumlarda huzursuzlukları, depresyonları, intihar vakalarını artırıyor.