bir kısmı için şunlar söylenebilir: gençliklerinde camiye gelmedikleri vakitlerin(yılların) yerine geçer ümidiyle cami avlusunda bekliyorlar.
birçok çeşitiyle muhatap olduğum insan türüdür. özellikle avlusu parkla bitişen cami çevresinde takılırlar. çay içmek kitap okumak caddeyi seyretmek yahut ağaçlara falan bakmak için oturduğunuz bu parklarda 10 dakikaya kalmaz yanına bir amca ilişir. öğrenci olup olmadığınız, neden ve sonuçlarıyla beraber, öğrenciyseniz okuduğunuz bölüm, iş imkanları; ne iş yaptığınız, ailenizin nerede oturduğu, az önce kaç çay içtiğiniz, ihtiyarın bilmem nerede okuyan-çalışan çocuğu hakkında ne düşündüğünüz konuşulur. amcaların bazısında dert sıkıntı çok fazladır. çocuklarının yapıp ettiklerini anlatırlar, yakınmaları bitmez. bazılarını dinlersin dinlersin daha da dinlemek istersin, için açılır, şükür potansiyelin artar, ulu çınarlarla hemhal hissedersin kendini. olgunluk parıltılarıyla dolu bir yüzdür karşındaki. bazıları huysuzluklarının ve şikayetlenmelerinin dozu nedeniyle "bu dünyadan sana bunlar mı kaldı, yeter allah aşkına" dedirtir...