birçok çeşitiyle muhatap olduğum insan türüdür. özellikle avlusu parkla bitişen cami çevresinde takılırlar. çay içmek kitap okumak caddeyi seyretmek yahut ağaçlara falan bakmak için oturduğunuz bu parklarda 10 dakikaya kalmaz yanına bir amca ilişir. öğrenci olup olmadığınız, neden ve sonuçlarıyla beraber, öğrenciyseniz okuduğunuz bölüm, iş imkanları; ne iş yaptığınız, ailenizin nerede oturduğu, az önce kaç çay içtiğiniz, ihtiyarın bilmem nerede okuyan-çalışan çocuğu hakkında ne düşündüğünüz konuşulur. amcaların bazısında dert sıkıntı çok fazladır. çocuklarının yapıp ettiklerini anlatırlar, yakınmaları bitmez. bazılarını dinlersin dinlersin daha da dinlemek istersin, için açılır, şükür potansiyelin artar, ulu çınarlarla hemhal hissedersin kendini. olgunluk parıltılarıyla dolu bir yüzdür karşındaki. bazıları huysuzluklarının ve şikayetlenmelerinin dozu nedeniyle "bu dünyadan sana bunlar mı kaldı, yeter allah aşkına" dedirtir...
bir kısmı için şunlar söylenebilir: gençliklerinde camiye gelmedikleri vakitlerin(yılların) yerine geçer ümidiyle cami avlusunda bekliyorlar.
yoğun iş temposundan gerçek hayatın kucağına düşmüş amcalardır. hayatlarından iş'i çıkarınca geriye pek birşey kalmayan ve bu boşluğu gençliklerinde ihmal ettikleri cami ile kapatmaya çalışırlar (istisnalar olablilir. istisnalar kaidei katleder) cami çıkışı ne yapacaklarını bilmediklerinden cami ve çevresinde kendilerine has kültürü olna bir popülasyon oluştururlar.
hayatlarının son deminde günlük telaşelerden uzak durmak isteyen amcalar. aynı zamanda camiye gelen gençleri inleyip kendi gençlikleriyle karşılaştıran dedeler.
evde istenmeyen çenesi düşük ihtiyar olabilir. herkes dört gözle namaza gitmesini bekler.
bu süre normalde on saatken hanımı öldükten sonra 4 saatlik didişme sürecini de bu eyleme ayırmaya karar vermiştir amcamız.
sanki doğduğundan beri o yaşta olduğu dşünülen ama konuştuğunda her cümlesine ahh ahh gençliğim diye başlayan... ve emekliliğin mesaisini ahirete vakfettiğini düşünen hacı amcalar
sokakta aylakça dolaşıcaklarına veya kahvehanelerde boş vakit geçireceklerine camii avlusunda oturduklarına sevindiğimm amcalar .
sabah ve yatsı namazı arası camiden ayrılamayan amcalardır. namazı olmayanlar kahveye gider onlar da cami avlusunda oturup muhabbet ediyorlar işte ne yapsınlar. yanlarında oturup sohbetleri dinlenenesi, öğütleri baş tacı edilesi amcalardır.
kahve ve çay ocaklarında malayâni konuşacaklarına, camii avlusunda namaz vakti bekleyen nur yüzlü amcalarımızdır.