eğitim sistemimizin bir sorunudur. her sene dönem başında derslere simple present tense'den başlanır, konuların sonu getirilmez, diğer sene rutin aynı şeyler tekrarlanır. ama tek kelime ingilizce konuşulmaz sınıfta. 11 sene böyle geçer, sonra kurslara gidilir, hocaların "ingilizce düşünceksiniz yoksa başka türlü öğrenemezsiniz" lerine maruz kalınır. ruyalar ingilizce görülmeye başlanırsa öğrenmeye başlıyorsunuz der bir başka hoca da.. böyle sürüp gider, sonra ingilizce bilirsiniz, üds çıkarırlar başınıza. onu yapabilmek için ne bilmek gerekiyor onu henüz bilmiyorum.
ingilizce öğrenmek bana ne artı katar diye de düşünen insanımız mevcut. tecrübe gerektirmeyen bir tezgahtarlık işinde bile ingilizce bilme şartı aranmasıyla önemi kat be kat artıyor. çoğunlukla, ingilizce bilmek, iş bulmak ile doğru orantılı.
(http://www.taraf.com.tr/haber/what-is-your-name-this-is-a-pencil.htm)
ingilizce öğrenmek bana ne artı katar diye de düşünen insanımız mevcut. tecrübe gerektirmeyen bir tezgahtarlık işinde bile ingilizce bilme şartı aranmasıyla önemi kat be kat artıyor. çoğunlukla, ingilizce bilmek, iş bulmak ile doğru orantılı.
(http://www.taraf.com.tr/haber/what-is-your-name-this-is-a-pencil.htm)