iç ses – dertli sözlük
eminim ki corona sürecinde bütün insanlarda aşırı ön plana çıkan arkadaş, ancak bu sefer şeytani bir arkadaş...-oraya dokunma!-hapşırdı, hemen uzaklaş!-maskesini takmadı, kavga et hemen!-acaba bende var mı, varsa nasıl anlayacağım!-burnun akıyor acaba corona oldun mu!-annen çok dışarıda geziyor, onu eve alma...-soğana karanfil tak ve düşmanı kendine yakın tut, belki böyle yaparsan sana bulaşmaz...-i̇ki dk dışarı çıktın ondada virüs bulaştırdın kendine, aptal seni, şimdi hastanede yat dur veya evde günlerce karantinada kal, sana ohh olsun...insan sağlıkçı olunca bu iç seslerin dışarıya yansımasını bütün hastalarından duyabiliyor.
kendi iç seslerimden başka komik ve ibret verici iç seslere (*) bir de ölü serçe dönemeci ‘nde abdurrahman karakterinde rastladım. hemen bir kısmını alıntılayalım:
-ahretlik, biz şimdi iki piri fani miyiz yoksa melek falan mıyız?
- ne meleği, ne piri ya hu biz abdurrahman'ın iç sesleriyiz.
- i̇ç ses mi, hımm.
-yani bir iç ses kendine ancak bu kadar bigane kalabilir. i̇ç sesiz işte; sen ve ben..
- tamam, ahretlik niye kızıyorsun?
- kızmıyorum sadece şu amatörlükten sıyrılıp profesyonel bir iç ses haline gelmeni istiyorum.
-madem sen profesyonel bir iç sessin söyle bakalım ne olacak bizim abdur? aşık mı oldu dersin?
-bilmiyorum.
-bence bunda var bir haller… baksana bizi dinlediği yok, gözlerini kapatmış ruhunu bulutlarda gezdiriyor.
-haklısın… umarım aşk adı altında nefsi için nefes tüketmez. gerçi aklı başında bir çocuktur ama belli olmaz tabi.

(bu iki iç sesin konuşmasının tamamının elif versiyonu ''çok sesli bir hikaye'' başlığıyla genç derginin web sitesinde bulunuyor. şuradan okuyabilirsiniz -> https://gencdergisi.com/10137-cok-sesli-bir-hikaye.html )
genelde baş başa kalmayı sevmediğim kişidir. çünkü ne zaman canım sıkkın ise o zaman gelir. konuşur konuşur durur. ama bazen de herkesten ve her sesten daha hayırlı olanıdır. çünkü kalbin ve aklından aldığı bilgiler ile yoluna ışık tutup sana el uzatan en büyük yardımcındır.
düşünülmek, hatırlanmak, yapılmak istenmeyen şeyleri söyleyendir. "aaa bak o neymiş? şunları yapsana. bunu da hatırladın mı? ..." gibi sözlerle yüzünüzün farklı şekiller almasına ve kimseye belli etmeden kendinize kızmanıza sebep olabilir.
yalan söylediğiniz için istediğiniz işin daha çetin yollara girmesi ile çığlıklar ile konuşmaya başlayan sestir.
kimi zaman rahatsızlık veren, kimi zaman da teselli eden sestir. duruma göre değişen iki seçenek vardır:
(bkz:şeytanın vesvesesi)
(bkz:allahın ilhamı)
tasavvufî eserlerde yazdığına göre; ses belli bir yönden gelirse şeytanın vesvesesi, her yönden adeta tüm mekanda gelir gibi gelirse allah'ın ilhamı olduğu söyleniyor.