sosyal medya – dertli sözlük
televizyonun insanları olduklarından daha uzun, daha yakışıklı vs gösterdiği söylenir.
sosyal medya ise insanları daha zeki, bilgili, duyarlı gösteriyor.

mesela; caminin yanından geçiyoruz, ezan okunuyor. o anda ezanla ilgili tweet atıp, camiye uğramadan yolumuza devam ediyoruz.
işbu hareket gerçek hayatta sopalık iken sosyal medyada alkış alıyor.

yahut sabaha kadar filimdi, çaydı, muhabbetti oturup, sabah ezanıyla vaktin sabah olduğunu anlıyoruz.
sonra 'sabah ezanı tweet'i' atıyoruz. amel sopalık, ücret alkış.
sosyal medyada yer edinmenin birinci kuralı sanki mahremiyeti ifşaymış gibi, malesef bu şekilde zuhur etmiş durumda şuanda. i̇fşa çılgınlığı adına, ebeveynler doğmamış çocuklarının dilinden tweet atmak için twitter hesapları açıyor, yediğine içtiğine, gezdiğine magazinsel nitelikler kazandırarak insanlar, tuhaf bir popülarite yarışına giriyor, sırf artistik görünmek için profil fotoğraflarında, profesyonel fotoğraf makinesi satın alıp kullanmayı öğreniyor, fotoğraf makinesinin hafızasını, ayıklamaksızın facebook albümü şeklinde halka sunuyor...

üstelik o mecrada bulundukça biz de istemeden etkileniyoruz ve insanların mahremiyetlerini ifşasını normal kabul edip, ufaktan biz de kendi mahremimizden bilgi sızdırabiliyoruz.

oysa işimiz yokken biz hanımların dışarı çıkması bile takva edebine aykırıyken; kendi şahsiyet ve kişisel, özel yaşamımızla başkalarının haber kaynaklarında, timelinelarında, anasayfalarında hicap duymaksızın salınıyoruz.

"ben senin bırak sesini, yüzünü başkasından sakınmayı, yazdığın yazının bile bir başkası tarafından okunmasına tahammül edemem" hassasiyetinde eşine, müstakbel eşine, kızına yada kardeşine müdahalede bulunan insanları yobaz, -evet imandan mahrum kesimin tıpkı bize seslendiği gibi - yobaz ilan ediyoruz. (*)

bir yerlerde sosyal medya nasıl i̇slam edebine uygun ve ona hizmet amacıyla kullanılır, bunun eğitimini veren seminerler düzenlenilsin, düzenleniyorsa yaygınlaştırılsın. ve biz de bundan nasiplenelim inşallah. yada çekilelim bu sahadan, hakkını veremiyor ve nefsimize uyuyorsak. sosyalleşmek buysa, varsın olmasın.
bir kuyu... içi metan gazı ve binbir çeşit yılanla dolu dipsiz bir kuyu. şayet belirlenmiş sınırları aşarsanız gaz maskesinin ve panzehirin fayda vermediği bir kuyu. eğer inanır ve kimliğinizi kaybetmeden elinizden gelenin en iyisini yaparsanız, o dipsiz kuyuyu aydınlatarak söz sahibi olmanız muhtemeldir.

(bkz:çift taraflı bıçak)
farklı millet ve kitlenin, sanal ortamda bir araya gelip; amaçlı veya amaçsız, rastgele bilgi paylaşımında bulunduğu, bilinçli ve bilinçsiz herkesin kullandığı, her türlü konunun paylaşıldığı yerdir. çoğu kez, haberler en önce sosyal medyaya düşer. aşırı kaotik bir ortamdır. herhangi bir gazeteye göz attığımızda ya da bir haber bültenine kulak verdiğimizde, her an kitlesel açlık, dini veya etnik gruplar arası çatışmalar, ahlaki konular üzerine yapılan, hoşgörüden yoksun tartışmalar ile yüz yüze geliriz. sosyal medyada bunun çok daha fazlası mevcuttur. medyayı bile geride bırakmış, ondan çok daha etkili hale gelmiştir. yani televizyon, tahtını çoktan, internete bırakmıştır. i̇nsanların, masa başında beyninin uyuşturulup, gaza getirildiği bu ürkütücü tablo, kişilerin performansını düşürmektedir. âdetâ sosyal medya okulunda, şuursuzca alınan eğitimin talebeleri yetişmektedir.
aynen teknoloji gibi;iyiye kullanırsan iyi,kötüye kullanırsa kötü oluyor.yalnız ince bir nokta var ki,sosyal medyada kim etkiliyse onun borusu ötüyor.bu nedenle sosyal medyayı kimseye bırakmamalıyız dostlar!
yalanın dolanın, iftiranın, yanlış yönlendirmenin kol gezdiği bir mekan, tabi doğru olan, güzel olan şeyler de var ama seçmek, ayırmak, idrak etmek lazım.
sosyal bir medya aracı. toplum iletiştireci. bilgisayar veya telefondan insan içine çıkarken dijital nesneler ile oluşturulan profillerin buluşturulması aracı. 'sanal sosyallik aracı' değil de 'sosyal medya'.

etkili-verimli bir bilgi paylaşımı aracı olabileceği gibi yeni bir toplum afyonu da olabilecek ve hatta olmuş olan sanal kimlik oluşturacı.

kahvehane ortamları ve altın günleri ile vakitlerini öldüren nesilden türeyip dijitalin kucağına doğan yeni neslin sanal sosyallikle saatlerce vakit öldürebildiği post-kahvehane. kendine mukayyit olamayan ile olanı fıtratına göre twitter-facebook-sözlük-forum vari üleştiren ve daha sonra gelecek nesli de kapsama alanına alacak, kendini su gibi ihtiyaç hissettirecek, şimdiden akışına bırakmama-yönlendirme gereken yeni kaynak suyu.
bir kısım insanların şöhret olmak, beğenilmek, öne çıkmak, ben de varım diyebilmek gibi şeytan kökenli üstünlük duygusunun itelemesiyle yer almaya mecbur kaldıkları, "eğer orada var olmazsa gerçek hayatta da var olmayacakmış" şeklinde bir hezeyana kapıldıkları, esasında tamamen kötü olmayan ancak kötüye kullanılabilen teknolojik nimet.