mustafa islamoğlu – dertli sözlük
babasının "keşke onun babası olmasaydım" dediği bir kişi.. (http://www.ihvanlar.net/2014/01/05/mustafa-islamoglunun-babasi-keske-onun-babasi-olmasaydim/)
bediüzzaman a allah'ın bedi ismi nasıl verilir mevlana ya mevla ismi nasıl verilir diye kızan ve bediüzzaman la mevlana'ya , hani tevazu hani mahfiyet 'ayakları' diye soran mesnevinin 'feca' olduğunu iddia eden. 'enel hak saçmalığı'ndan şikayet eden... kişi http://www.youtube.com/watch?v=fghgeyhok_g
üstte verilen konusmayı izledim malesef islamoglu sacmalamış resmen arapcayı biraz bilen insan bunu anlar. mevlana demek efendimiz demektir. veliyle aynı kökten gelirler. bediüzzaman da zamanın benzersizi demek. bunların allah'a şirkle uzaktan yakından alakası yok. islamoglu'na sapkındır diyorlardı cok itibar etmiyordum. ama artık iyi niyetinden şüphe etmeye başladım.
mezkur şahsın kader hakkında önceki düşüncesi;

mustafa i̇slamoğlu'nun "i̇man" adlı, ilk baskısını 1993 yılında gerçekleştirmiş olan eserinin 2002 kasım tarihli 14. baskısının 2012. ve 215. sayfaları...

http://i.hizliresim.com/qrox0w.jpg


http://i.hizliresim.com/gym1g2.jpg


ve sonrası;

https://www.youtube.com/watch?v=yu_klsogbdg
peygambere salavat getirmenin protokol olduğunu söyleyen.ben protokol sevmem diyen şahıs :) hani diyorya "yalnız kur'an" diye... ben ona itimadına da şüpeliyim zira allah ezze ve celle buyurur ki; innallahe ve mela iketehu yusallune alen nebiy ya eyyuhellezine amenu sallu aleyhi ve sellimu teslima :) ayet bu iken bu nasil bi kafadır ya?

kuru gürültü işte :)
#465528biz yapma etme dedik diye sen şimdi bizi harici sünni fanatizmi yapan adamlara benzettin. sana göre yeri geldi "kuşatıcı" olmadığımızı söyledin ama onlar " indirilen din, uydurulan din" tasnifi yaparken neredeydi senin ve onların kuşatıcı yürekleri?? tüm kalbimle inanıyorum ki onlar ve fikirleri gün gelecek milel-nihal kitaplarinin ücra köşesinde olacaklar.
değerli düşünce ve eserlere sahip bir zattır kendileri. eserlerini okumadan, oradan buradan şuradan cımbızlanmış ve muhafazakar soslarla önünüze sunulmuş yazı ve sözleriyle kendisini yaftalarsanız sadece halt etmiş olursunuz; açık ve net! alimdir demedim, zattır dedim; çünkü dinimizin alim diye bahsettiği kişiler sadece ortaya koydukları düşüncelerle değil, işlediği ameller ve durdukları çizgiyle de bu vasfa haiz olmalıdırlar.i̇slamoğlu ve ekibinin şuan durduğu yerin, takipçisi olduğunu söylediği ebu hanife'yle alakasının olmadığı düşüncesindeyim. belki müslümanların dava uğruna mücadele verdikleri ve hapis yattıkları dönemde bu çizgi üzerindeydiler; ama şimdi alakaları yok...sonuç olarak, ortaya koyduğu düşünce ve eserlerindeki kaliteyle günümüzde yaşayan ve din anlatan şahıslar içerisinde değerli bir yere sahiptir; ucuz yaftalamalarla ancak kendi kalitenizi ortaya koyarsınız. ama takipçisi olunacak, her dediğine bir değer atfedilip, durduğu yerde yanında durulacak birisi değildir düşüncesindeyim...not: kendisinin 10'un üzerinde eserini okumuş, yaklaşık 50 kadar sohbetinde bulunmuş birisi olarak düşüncelerim bu yöndedir...
kendisinin "i̇man" diye bir kitabı vardır ki her müslümanı geçtim her insanın okuması gereken bir kitaptır. kitap şu konulara kaynaklarıyla değinmiştir:-mezhepler nedir, nasıl var olmuştur?- iman şartı, islamın şartı nerden gelir?- kim kimi neden niçin tekfir etmiştir?- tekfirin var olma süreci. - islam alimlerinin bir biriyle olan üslup problemleri. ve daha bir çok şey. her sevdiğiniz insana kendiniz okuduktan sonra olmak şartıyla hediye edin bu kitabını.
usul nedir bilmeyen itikati bilgisi zayıf beyinleri, çok güzel kendi saçmalıkları ile doldurabilen za'at.