veda – dertli sözlük
zülfü livaneli nin senaryosunu yazdığı ve yönettiği, mustafa kemal'in mektepte arkadaşı salih bozok'un sözde suçunu üstlenmesiyle başlayan ve daha nice nice nice kahramanlıklarının ve okul yıllarının anlatıldığı; çocuklar için çok dehşetli, iç karartıcı hatta travma bir film.

niçin özellikle çocuklar için çünkü filmin yayınlandığı 2010 yılında ilkokullu ve ortaokullu çocuklar sinema salonlarına doldurulur film izletilirdi. hem de birkaç kere. ben kaç kez izlediğimi hatırlamıyorum mesela.

travma oluşturmasının sebebi ise daha filmin başında, en başında dolma bahçe sarayında bir odada, salih bozok'un yumruğunu tak tak tak tak tak tak... diye dolaba vurmasını ve aynanın karşısında silahı çenesinin altına dayamasıyla intihar provaları yaptığını görüyoruz.

sonrasında kapı çalınır oğlu muzaffer gelir. bu çocuğun ağlamasını unutamıyorum.
salih bozok evladına, ''okul nasıl, iyi gidiyor mu?'' diye gereksiz sorular sorup sadede gelir.

''atatürk maalesef komada oğlum. ve şunu bilmeni istiyorum: eğer ona bir şey olursa bende hayatıma son vereceğim.''

oğlu sandalyeden fırlar

''baba ne diyorsunuz!?!!?!??''

''çok düşündüm oğlum. o öldükten sonra bir hayat mümkün olamaz benim için. bu nasıl söyliyim. oksijensiz yaşamak gibi bir şey.''

neeee

minicik çocuklara izletilir mi bu?

sonra birde diyor ki ''ağlama''

neyse filmin sonunda saat tam 09.05 'te mustafa kemal ölür, salih bozok elini öper, koklar sonra merdivenlerden pıtır pıtır inerek intihar etmeye gider. masasına oturur. silahı kalbi ile göbeği arasına bastırır ve ''bam!'' masaya, kalemine gözlüğüne kanlar saçılır.

sonra bir yazı çıkar

''salih bozok ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. 21 nisan 1941'de öldü''

the end

yazıklar olsun. büyükler hadi izlesin ama küçücük çocuklara bu yapılır mı?!