yıllar önce yine bir yaz akşamı çay eşliğinde sohbet ederken konu bir anda şair ve şiirlere geldi. masadaki herkes şiir hakkında yorum yapıyor ne kadar sevdiğini falan söylüyor. bir arkadaş bir anda "şair şiirde ıhlamurlar çiçek açtığı zaman diyor ama ihlamur çiçek açmaz ki" dedi. o anda yaşadığım hayal kırıklığını açıklayamam sözlük. değişik bir durumdu çünkü ne o şiiri çok okurum ne de şiire yüklediğim bir anlam/gönül işi var. öylece üzüldüm. takip eden birkaç gün sürekli aklıma geldi, hüzünlendim. aradan bir iki ay geçtikten sonra ıhlamurun çiçek açtığını öğrendim. (*) yine de hüzünlü birşeyler var. ne diyor bilge kral "şairin bahsettiği ihlamur ağacı asla botanikçinin tanıdığı umumi ihlamur ağacı değildir."
abla çok zor dedi. daha ilk günden canını çok yakmışlar. üzüldüm ama belli etmedim. hayat bu işte sabredeceksin dedim. adam olacak mı dersin sözlük? olması gerekiyor. yoksa kaybolacak.
ellerine geçsem bir kaşık suda boğacaklar ama öyle güzel sevgi gösterisi yapıyorlar ki nerdeyse inanacağım. allah'ım hem cinslerimin şerrinden yalnız sana sığınırım. beni koru.
sözlüğümüz ilk kurulduğunda bir süre takip etmiştim ama o dönem çok yoğundum vaktim kısıtlıydı. küçük ama görece hareketliydi. yıllar sonra bakınca gelişmek bir yana bu kadar durgun bir sözlük bulmak çok can sıkıcı. nicelik değil nitelik önemli eyvallah ama dertlisözlük bir mana taşıyordu ve farklıydı. saçmasapan sözlüklerin durumuna bakınca bir hüzün bende. bilemiyorum...
yeğenlerimi özlüyorum
buraya bugün (bkz:eddai) tarafından bütün ortak whatsapp gruplarımıza dertli sözlük linki bıraktığı için mecbur geldim.
aşina olmadığım bir yoğunluğun,insan kalabalığının içine düştüm. ben kem nazarlardan uzak durmaya çalıştıkça üzerime üzerime geliyor sanki. ağır bir imtihandayım inşallah süreç hayırla sonuçlanır. !!! yav teyzeler peşimi bırakın artık.bir de maşallah uykuyayatan diye kişi olur mu? oluyor be sözlük adamlar çocuğuna maşallah diye isim koymuş. gülsem mi ağlasam mı bilemedim...
bugün kayıtlara geçsin. çayımız tükenmişken türkiye'den iki poşet dolusu yiyecek ve çay geldi. heyt be!
vakti gelinceye kadar...
kendimi keşfetmekten, insanların dünyasına dahil olmaktan büyük mutluluk tanımıyorum. i̇nsani ilişkiler ve yol insanı terbiye eder.
