rus barış güçlerinin 12 askerini hazır kıta beklettiği ve tankların namlularını çevirdiği istikamette, onlardan 50 metre uzakta çalışıyorum. alanda şebeke ve internet yok. birkaç ay önce çalışanlara "bu bölgeye sakın girmeyin" uyarısını yapıp gittikten yarım saat sonra mayınların patladığı haberini aldım ve taşınan bir yaralının bindirildiği arabanın kanla kıpkırmızı boyandığını gördüm. tabii ailemin bilgisi yok gibi. bu ekonomik darboğazda elime böyle bir iş geçtiği için hemen her gün şükrediyorum. bu da hayatın cilvesi. ölürsem hakkınızı helal edin(*).
şöyle dümdüz yeşillikli bir çayırda yaşasam hiç fena olmaz sözlük her gün rabbime şükredip koşsam doyasıya nefes alsam, çok yoruldum çok yorulduk bu kalabalığın içinde yalnızlıklarımızla kendimizi yormaya çok alıştık, hayat böyle apartman dairelerinde geçip gitmesin, rabbim hepimize en güzelinden bozkırlarda, çayırlarda ev nasip etsin.
hayallerimize sımsıkı sarılmasak bile azıcık ucundan tutunalım ölümü hatırlayarak yaşayalım inşallah.
