dertli itiraf – dertli sözlük
sevgili sözlük;
bu aralar kendimi istemsizce miyavlarken veya hırrlarken buluyorum. etrafımda biri olduğunu fark ettiğimdeyse ben yapmıyormuş gibi etrafa bakınıyorum. i̇yiki maske var.. güzel de miyavlıyorum. kedi miyavlamasi gibi. nasıl oldu ne oldu hiçbir fikrim yok. bu alışkanlığımdan vazgecmeliyim.
hala iki tekerlekli bisiklet sürmeyi bilmiyorum arkadaşlarım bir gün hadi bisiklet sürmeye gidelim derlerse diye çok korkuyorum :(
küçükken belki 7-8 yaşlarında allah ile konuştuğumu zannederdim. kız kardeşimle aynı odada kalırdık, uyku vakti geldi mi ilk olarak kuran kursunda öğrendiğim ve her gece yatmadan önce okunmasının önerildiği "21 besmele"yi parmak hesabı yaparak çeker kendi kendime bir şeyler söyler , kendimce allah'a derdimi anlattığımı zannederdim. sonra kardeşime derdim ki :"gizeeemm biliyor musun , ben allah ile konuşuyorum" . o da gülerek "allah ile konuşulmaz ki.." derdi...belki çocukluğun verdiği saf duygular ile öyle sanıyordum ,bilmiyorum...ama niyazım odur ki o saf çocuk hala kalbimin kuytu köşelerinde de olsa oralardadır. zira kalplerin körleştiği, insanların ruhen birbirlerine sağır kesildiği , fücur yağmurlarının sağanak sağanak yağdığı şu çağda o saf çocuğa , safiyane duygulara, çıkar gütmeyen samimi tebessümlere çok ihtiyacım(ız) var...
sözlük; yaşamak ve insan olmak, her gün kendimizde yeni şeyler keşfetmek beni korkutuyor. kendi kendime vakit geçirmeyi severim. kendime, kendimle ilgili zor sorular sorarak kişiliğimi daha iyi tanımak isterdim ve tanıdığımı zannederdim. ama öyle değilmiş. bu keşifler belki de ölene kadar gidecek. kendimden korkuyorum
bir zamandır gerektiği gibi sözlüğe yazamıyorum. yeni yazarlar görüyorum, gündemlerden uzak kalıyorum. yazar karakteristiklerini kısmen de olsa unutmaya başlıyorum. zihnen meşakkatli bir dönemdeyim. bu bir vetire (*) sözlük senlik bir durum yok yani. yeni odak noktaları yakaladım. onlara yoğunlaşmaya gayret ediyorum. buraya lafügüzaf kelam etmemek için enteri girmiyorum. zaten çokta meraklısı yok :-). olması da gerekmeyebilir gerçi. neyse selametle.
bugün bir hoca ilahiyattan bir yere gelmen için torpil lazım dedi. torpilim allah'tır diyen bir çocuk vardı sırlar dünyasında (!). onun gibi bir çıkış yapamadım. çünkü onların da torpili başka yerdenmiş sözlük.
artık başta insanlar olmak üzere dünyadaki birçok şey için sevgisizlik, ilgisizlik ve hissizliğim var. bu arada kendimi de pek sevdiğimi söyleyemem.