''bilir misin?'' diye soru sormayı hiç sevmedim, sormadım da.
bilsen, anlattığımın kıymeti kalmazdı, ''he evet biliyorum'' derdin,
bilmesen, heyecan yapar, demek istediğimi doğru anlatamazdım.
ne büyük bir dert şimdi bu.. bu sorular.. beni acayip yoruyorlar.
bilir misin?
cümlelerimin sonunu asla ''anlatabiliyor muyum?'' diye bitirmedim.
anlasan, kibirlenir, nefsimin egomanyası altına girerdim.
anlamasan, ''ne aptal şeysin sen'' der, kendi kendimi yerdim.
anlatabiliyor muyum?
kendimle kattiyen çelişmedim, ben hiç değişmedim.
ã‡ok sakin bir insanımdır, mevlana beni görse yanına alırdı,
''aferin oğlum. aynen devam'' derdi...
sigara, alkol kullananların yüzüne tükürmek, ''zıkkım iç ulan...'' diye saymak,
mahalle baskısı neyse onu uygulayıp, kendime saksı muamelesi yapmak,
dinime küfredenin gırtlağını sıkıp, oracıkta gebertmek isterdim.
yoksa ben kendi kendime çelişiyor muyum?
küsmekten nefret eder, ''bana ne ben oynamıyorum'' demez,
ã‡ocukluğun getirdiği en gıcık şeyleri çocuk moduna girer yapardım.
ã‡ocukken misketi, diğer misketi vurmak için kullanırdık.
åžimdi misket, bomba oldu, insan vurmak için kullanılıyor.
söylesenize böyle anna banna dümdüz gidilesi dünyada,
nasıl akıllı kalabilirsiniz ki?
cinnetimi getirmesin kimse, her işimi kendim yaparım.
boğaz köprüsünün korkuluklarına çıkar,
oradan, gördüğüm en lüks bir arabanın üstüne atlarım.
deniz, baba parası yemiyormuş. kirletmeyeyim onu,
robin hood olayım. zenginin arabasını hurdaya çıkarıp,
hurdacıya vereyim hood'una. satsın para kazansın.
her ne ise artık öyle dursun. åžimdilik vazgeçiyorum.
bu aralar galiba bakırköy'ün yanından az geçiyorum.
ã‡ocukken tüfek saçmalarıyla zihniyetimden vurulmuşum.
bundandır olur olmaz saçmalayışım.
bilsen, anlattığımın kıymeti kalmazdı, ''he evet biliyorum'' derdin,
bilmesen, heyecan yapar, demek istediğimi doğru anlatamazdım.
ne büyük bir dert şimdi bu.. bu sorular.. beni acayip yoruyorlar.
bilir misin?
cümlelerimin sonunu asla ''anlatabiliyor muyum?'' diye bitirmedim.
anlasan, kibirlenir, nefsimin egomanyası altına girerdim.
anlamasan, ''ne aptal şeysin sen'' der, kendi kendimi yerdim.
anlatabiliyor muyum?
kendimle kattiyen çelişmedim, ben hiç değişmedim.
ã‡ok sakin bir insanımdır, mevlana beni görse yanına alırdı,
''aferin oğlum. aynen devam'' derdi...
sigara, alkol kullananların yüzüne tükürmek, ''zıkkım iç ulan...'' diye saymak,
mahalle baskısı neyse onu uygulayıp, kendime saksı muamelesi yapmak,
dinime küfredenin gırtlağını sıkıp, oracıkta gebertmek isterdim.
yoksa ben kendi kendime çelişiyor muyum?
küsmekten nefret eder, ''bana ne ben oynamıyorum'' demez,
ã‡ocukluğun getirdiği en gıcık şeyleri çocuk moduna girer yapardım.
ã‡ocukken misketi, diğer misketi vurmak için kullanırdık.
åžimdi misket, bomba oldu, insan vurmak için kullanılıyor.
söylesenize böyle anna banna dümdüz gidilesi dünyada,
nasıl akıllı kalabilirsiniz ki?
cinnetimi getirmesin kimse, her işimi kendim yaparım.
boğaz köprüsünün korkuluklarına çıkar,
oradan, gördüğüm en lüks bir arabanın üstüne atlarım.
deniz, baba parası yemiyormuş. kirletmeyeyim onu,
robin hood olayım. zenginin arabasını hurdaya çıkarıp,
hurdacıya vereyim hood'una. satsın para kazansın.
her ne ise artık öyle dursun. åžimdilik vazgeçiyorum.
bu aralar galiba bakırköy'ün yanından az geçiyorum.
ã‡ocukken tüfek saçmalarıyla zihniyetimden vurulmuşum.
bundandır olur olmaz saçmalayışım.