taklit muhabbetler...
bunu yapan ne bekler?
gönlüm umursamaz gayri...
uçmaz oldu kelebekler.
bu memlekette,
bildiğim yük oldu,
gördüğüm vicdanıma ağır geldi,
duyduklarım günaha sebebiyet verdi,
yaptıklarımdan çok yapamadıklarım dikkat çekti,
muhatap olmamaya çalıştığım da bile bir görev verdi,
bu memleket.
hakkı, adaleti, iyiyi güzeli değil evet...
kendine bile acımadı
bu memleket
mısır tarlalarını düşünüyorum,
önümde yeşilden ve sarıdan tonlarını almış ekinler
üstümde ise masmavi gökyüzü,
nasıl da sonsuzluğu anımsatıyor
uyandırıyor içimdeki şair ruhlu çocuğu, onu susturmak istiyorum.
konuşmamalı o,
çünkü konuştuğunda bedenim sarsılacak
gözlerim nemlenip zihnim dolu dizgin hayallere dalacak
koşturacak ruhum ucu bucağı olmayan yemyeşil bahçelerde
o bahçeler ki yeşilin, sarının, beyazın cümbüş renklerini barındırmış
semanın maviliğine, kızıllığına ve turuncu akislerine göz kırpmış
yalvarırcasına bastırmak isterken heyecan ve coşkusunu hayalin
koşturuyorum atımı uçsuz, bucaksız, mekânsız diyarlara
fakat susma vakti gediğinde çocuğun,
demir ve betonun soğukluğu daha bir sert çarpacak yüzüme
dört duvarla çevrili hayatımın baharı
güz geldiğinde ilkbaharda açan çiçekleri görebilecek miyim?
şu anlamsız soluklarım kime ve hangi davaya adanmış,
i̇çimdeki sayhalarım siyah renge boyanmış,
gözlerim menfaatperest şikayetleri okumaktan usanmış,
güz geldiğinde ilkbaharda açan çiçekleri görebilecek miyim?
eriştiğinde hizmetlerimiz kemale
cihana yaymak için sefere çıkmalı
her adımda hak’ka yürümeli
her nazardan ibret almalı
bir cüzdan gördüm bugün, bir kadının avuçları arasında..
geceden sabaha ağlayarak varmış bir kadının..
öpülen, koklanan, sımsıkı tutulan bir cüzdan..
bir insandan geriye tek kalan,
ansızın göçüp gitmiş bir insanın bu dünyaya bıraktığı..
kadının ellerinde, sımsıkı ve ıslak..
bir ceset gördüm bugün..
yarısı yanmış yarısı adam..
bir kadını ayırdım ondan,
canlıydı ve sımsıkı tutuyordu ellerimi..
ayaklarının çözülen bağı benim boğazıma dolanıyordu..
bir adam bir cüzdana sığdı bugün..
bir cüzdan, bir kadın ve bir ceset..
hayatın kısacık bir anından zihnime çakıldı bugün..
yaşanmaz artık
kapalı yollar
ulaşılmaz bir dağ
zirvesi benim
direnilmez rüzgar
donduran soğuk
geri dönüş yok
çaresizlik benim
tükenen umut
bilinmez boşluk
biten nefes
ölüm benim
yaşamak; yağmur altında kalmış kuş gibi titrek
esse rüzgar, çekilse bulutlar, açsa güneş de gitsek