yunus emre – dertli sözlük
kulaklarımın zakir-ul ekberi, kalbimin vaizul ekberi, gönlümün hatibul ekberidir.bu kadar adiane, amiyane, safiyane kelimeler ile, bu kadar yüksek manalara malik olabilmek, ancak yüksek bir ihlâsın neticesi bir ilhamdir. hep söylüyorum yine söylemiş oldum.
bu yaz türkiye turuna çıkmıştım tam yedi ilde yunus emre türbesine denk geldim. toplamda ise türkiyede bilinen on bir yunus emre türbesi varmış.
cennete bir kaç köşk üç beş huri deyişi cenneti indirgemesinden kaynaklanmayan büyük insan.çok çok sevdiğiniz bi insan düşünün hasretsiniz yıllardır görmüyosunuz gece gündüz hayaliyle kavrulmuşsunuz, birgün çıkıp size geliyo, elinde de dünyalar kıymetlisi bir hediye var, bunu sana getirdim diyor, siz de 'sen geldin ya bana o yeter hediye de falan gözüm yok' diyosunuz misal.şimdi burda hediye küçümsendi mi sizce?ama aynı kişiyi karşılayan 12-13 yaşında bi çocuk düşünün heyecanla paketi açar sevinir kullanır. bu da gelene kıymet vermeyip hediyeye baktığı anlamına mı gelir?yooikisi de yanlış değil, ama seviye farkı işte, olgunluk farkı...yunus emre'nin gönlü o kadar onuna dolmuş ki ondan gayrı her şeye tutumu aynı.
aziz ve hâkim olan rabbimiz, bize cenneti salih bir kul olmamız halinde vaat edecek, sen kalk, bana seni gerek seni de. allah'ın rızası kazanıldığı zaman karşılık olarak rabbimiz, içinde ırmakların olduğu cenneti vaat ediyor ve sen vaadini basite indirgeyici bir üslûp ile, -cennet dedikleri üç beş huri- ele alamazsın. hadi aldın şairden öte bir yere taşınamazsın.
lisanındaki o besatet, basitlik altında manadaki azizlik, işte ihlasın kuvveti budur dedirten, hüccetul ihlas bir şahsiyettir.
divan edebiyatının ebruli ve dalgalı sebk usulleri de azizdir. lakin yunusun ki başkadır. çünki çam filizinden çam ağacı çıkması gayet acaib ise de; çam tohumundan çam ağacı çıkması mucizane bir acube-i hilkattir. işte yunus (dua mahiyetinde r.a. diyeceğim) çam tohumu gibi basit, ami bir uslubdan çam ağacı gibi muazzam bir hakikatin zuhuruna vesile olmuş, mahsus bir ihsana nail bir şair-i kebirdir. maşaallah.
bir ben vardır bende benden içeru diyerek beyindeki bütün fikir karmaşasını alt üst edip insanı kendi ! ne getiren zat.
200 liranın üzerinde resminin olmasına, kimsenin bundan rahatsız olmamasına ve hala orada duruyor olmasını kesinlikle anlamıyorum.

türk milletinden aldığı en büyük darbe bence budur.
sen yunus emre gibi bir hak aşığının resmini tut paranın üzerine bas.
bunun adı sevmek, anmak, saygı duymak, hürmet etmek filan değil.
başka bi şey. acı, sevimsiz bi şey.
bugün aklıma geldi yine ve sinirlendim durduk yere.