hat hocamın hat derslerine başlarken tahtaya yazdığı yazı hat sanatının ilgi alanını ne de güzel anlatıyor: "hat bilmek had bilmektir." çünkü haddini bilen aynı zamanda edeplidir.
kaynaklarda genellikle "cismani aletlerle meydana getirilen ruhani bir hendese" şeklinde tarif edilen hat sanatı, bu tarife uygun bir estetik anlayış çerçevesinde yüzyıllar boyunca gelişerek günümüze ulaşmıştır.
arap alfabesi olarak bilinen hüsn-ü hattın bir çok çeşidi vardır.
abbasi'lerden sonra hüsn-ü hatt sanatının sancaktarlığını yürüten merkezlerin başında iran ve türkiye gelir.
türklerin(*) hüsn-ü hatt sanatında ulaştığı zirve şu sözlerle mesel oldu."kur'an-ı kerim hicaz'da nazil oldu, mısır'da okundu, i̇stanbul'da yazıldı."
bir çok çeşidi vardır olmakla beraber türk uslubunda en çok kabul gören celi sülüs ve nesih hattıdır.
yazı çeşitleri:
aklâm-ı sitte
muhakkak
reyhânî
sülüs
nesih
tevkî
rikaa (icaze)
diğer yazı çeşitleri
ta'lik
divanî
rik'a
kûfî
