bir tarafta istismar, fitne, dezenformasyon, provokasyon, birikmiş nefret.
bir tarafta ihmalkarlık, tarafgirlik, 'ben ne dersem o olur'culuk.
sonuç; şimdilik kazanan istismarcı.
olayların sebebi-sonucundan ziyade birkaç gündür zihnimi meşgul eden düşünce şu: algılarımızı, tepkilerimizi kimler yönetiyor?
aklın ve vicdanın sesi yok, bütün düşünceler ve tepkiler refleks. ve mensubiyetin, tarafgirliğin refleksi.
beyinsizin biri yalan yanlış bir tweet atıyor, binlerce kişi bunun üzerinden hareket ediyor.
adamlar google'dan 'ölü-yaralı' fotoğrafı bulup paylaşıyorlar. sayısız kişi buna inanıyor.
adamlar tahrir meydanını taksim diye yutturuyorlar.
bir tarafın durumu daha vahim belki de.
tarafgirlik, kibir, ihmalkarlık..
olayların -eylemci güruhun hayal ettiği gibi- büyüyeceğini sanmıyorum.
fakat elin amerikalısı türkiye'de insanlar ölüyor diye tweet atarken,
insandaki nefret duyusu artıyor.
meselenin parkla, ağaçla zerre kadar ilgisi olduğunu düşünmüyorum. bu yüzden bu kısmıyla ilgili fikir beyanı da lüzumsuz.
bir tarafta ihmalkarlık, tarafgirlik, 'ben ne dersem o olur'culuk.
sonuç; şimdilik kazanan istismarcı.
olayların sebebi-sonucundan ziyade birkaç gündür zihnimi meşgul eden düşünce şu: algılarımızı, tepkilerimizi kimler yönetiyor?
aklın ve vicdanın sesi yok, bütün düşünceler ve tepkiler refleks. ve mensubiyetin, tarafgirliğin refleksi.
beyinsizin biri yalan yanlış bir tweet atıyor, binlerce kişi bunun üzerinden hareket ediyor.
adamlar google'dan 'ölü-yaralı' fotoğrafı bulup paylaşıyorlar. sayısız kişi buna inanıyor.
adamlar tahrir meydanını taksim diye yutturuyorlar.
bir tarafın durumu daha vahim belki de.
tarafgirlik, kibir, ihmalkarlık..
olayların -eylemci güruhun hayal ettiği gibi- büyüyeceğini sanmıyorum.
fakat elin amerikalısı türkiye'de insanlar ölüyor diye tweet atarken,
insandaki nefret duyusu artıyor.
meselenin parkla, ağaçla zerre kadar ilgisi olduğunu düşünmüyorum. bu yüzden bu kısmıyla ilgili fikir beyanı da lüzumsuz.