mevzuyu özet geçersek...
-birileri -yanlış ya da doğru bilgiyle- çıktılar ve bir eylem başlattılar. bu birilerinin hiç yapmadığı bir şey değildi, bunun çok daha büyüklerini gerçekleştirdikleri vaki. (bkz:cumhuriyet mitingleri)
-ama devlet daha önceki eylemlerde takındığı aklı selim tavrı bıraktı, gövde ve güç gösterisi yapıp, "arkadaş ne olacaksa bizim iznimizle olacak, izin vermiyorsak bunu yapamazsınız o kadar!" moduna girdi ve bırakın aklı selim davranmayı tahriklere gelerek olaya müdahale etti.
-yapılan müdahalenin gereksizliği bir yana, barındırdığı aşırılıkla zulüm boyutuna ulaştı ve birilerinin yaptığı eyleme meşruiyet kazandırdı.
-türk halkının mazlumun yanında olma refleksi burada da kendini gösterdi ve eylem her kesi̇mden insanın katıldığı bir boyuta taşındı.
-devlet bunu gördüğü ve gün içinde orada bulunmamasını gerektirecek mahkeme kararı çıkmasına rağmen -karar haklı veya değil tartışılır- geri adım atmadı ve "biz bu adamları yeriz" dedi. gece boyu aynı orantısızlıkla olaylara müdahale etti.
-bu da halkın öfkesini büyüttü ve polisin müdahalesinin yetersiz kalacağı bir boyuta taşındı. üstelik sadece taksim ve çevresiyle de kalmadı, bütün illerde organize bir öfke kalabalığı oluşturdu.
-bu noktada aklı selim çağrıları sonuç buldu ve devlet polisi çekti.
-ama ortada artık öfkeli bir güç vardı ve bu öfke devletin müdahalesi sonucu oluştuğu için de birilerinin ekmeğine yağ sürülmüş oldu. onlarda hiç vakit kaybetmeksizin olaylardan nemalanıp var olan kalabalığı kullanmaya başladı.
-şimdi ortada her türlü kullanıma ve provokeye müsait öfkeli bir kalabalık mevcut.
hasılı devlet ve siyasetçiler kibrini en başında bir tarafa bırakıp birilerini kendi haline bıraksaydı, ortada kendi çapında eğlenen bir grup bulacaktı.
artık bunun için çok geç. inşallah bundan sonra akıllı davranırlar da bu olayın büyümesine daha fazla prim vermezler.
kadir topbaş'ın yaptığı açıklama önemli ve gerçekten çok olgundu. keşke bu açıklamayı daha önceden daha yetkili birileri yapabilmiş olsaydı.
-birileri -yanlış ya da doğru bilgiyle- çıktılar ve bir eylem başlattılar. bu birilerinin hiç yapmadığı bir şey değildi, bunun çok daha büyüklerini gerçekleştirdikleri vaki. (bkz:cumhuriyet mitingleri)
-ama devlet daha önceki eylemlerde takındığı aklı selim tavrı bıraktı, gövde ve güç gösterisi yapıp, "arkadaş ne olacaksa bizim iznimizle olacak, izin vermiyorsak bunu yapamazsınız o kadar!" moduna girdi ve bırakın aklı selim davranmayı tahriklere gelerek olaya müdahale etti.
-yapılan müdahalenin gereksizliği bir yana, barındırdığı aşırılıkla zulüm boyutuna ulaştı ve birilerinin yaptığı eyleme meşruiyet kazandırdı.
-türk halkının mazlumun yanında olma refleksi burada da kendini gösterdi ve eylem her kesi̇mden insanın katıldığı bir boyuta taşındı.
-devlet bunu gördüğü ve gün içinde orada bulunmamasını gerektirecek mahkeme kararı çıkmasına rağmen -karar haklı veya değil tartışılır- geri adım atmadı ve "biz bu adamları yeriz" dedi. gece boyu aynı orantısızlıkla olaylara müdahale etti.
-bu da halkın öfkesini büyüttü ve polisin müdahalesinin yetersiz kalacağı bir boyuta taşındı. üstelik sadece taksim ve çevresiyle de kalmadı, bütün illerde organize bir öfke kalabalığı oluşturdu.
-bu noktada aklı selim çağrıları sonuç buldu ve devlet polisi çekti.
-ama ortada artık öfkeli bir güç vardı ve bu öfke devletin müdahalesi sonucu oluştuğu için de birilerinin ekmeğine yağ sürülmüş oldu. onlarda hiç vakit kaybetmeksizin olaylardan nemalanıp var olan kalabalığı kullanmaya başladı.
-şimdi ortada her türlü kullanıma ve provokeye müsait öfkeli bir kalabalık mevcut.
hasılı devlet ve siyasetçiler kibrini en başında bir tarafa bırakıp birilerini kendi haline bıraksaydı, ortada kendi çapında eğlenen bir grup bulacaktı.
artık bunun için çok geç. inşallah bundan sonra akıllı davranırlar da bu olayın büyümesine daha fazla prim vermezler.
kadir topbaş'ın yaptığı açıklama önemli ve gerçekten çok olgundu. keşke bu açıklamayı daha önceden daha yetkili birileri yapabilmiş olsaydı.