taksim gezi parkı eylemi – dertli sözlük
seyit mehmet şen, " bugün türkiye'nin sıkıntısı fikir hürriyetinin olmayışı değil, fikri hür insanların olmayışıdır. " demişti hani. fikri hür olmayan insanların, toplum yararına bırakın, kendi yararına bir şeyler yapabilmesi mümkün değilken, yığınların, sadece tek bir insana -ve onun şahsında: inancına, üslubundan öte, evet inandığı dine, allah'ına haşa- nefretlerini kusmak için, hunharca bu ülkenin -öz fikirden yoksun ve manevi boşlukta- gençlerini, tencere gibi, tava gibi kendilerine araç edinmeleri, uyku kaçırıcı, mide bulandırıcıydı.
-3. köprünün ismini emine koy, herkes üstünden geçsin- afişini hicapla yazıyorum ama (*), bu durumun ne kadar iğrenç olduğunu ortaya koymaya yetmez mi?!

sebepleriyle, sonuçlarıyla o süreçte çok meşguldük. ama şimdi hiçbir anlamı yok. fikirlerimin uyuşmadığı o insanlar, keşke fikirlerinin gerçekten arkasında, kendi fikirlerine sahip (çıkan) insanlar olsaydı. ama rabbin hakikatine kör, dilsiz olanlar; hangi hakikatin farkında olduğunu iddia edebilir ki?

bize düşen yine dua oldu. vatana millete zeval verme, cümlesinden de/ cümlemizden de hidayetini mahrum etme ya rab!