taksim gezi parkı eylemi – dertli sözlük
tepki versen bir türlü, vermesen bir türlü. en iyisi ben şu hadise kulak vereyim :

kıyamet yaklaştıkça fitneler çoğalır. böyle zamanlarda kenarda kalan, ileri atılandan, oturan ayakta olandan, ayakta olan, yürüyenden, yürüyen de, koşandan hayırlıdır, evinizde oturun, fitneye karışmayın! -ebu davud-
tüm türkiye'nin zulümlere, baskılara ve birikmişliğine sembol olan eylem.

ben halkı daha önce hep küçümseyen, halktan hiç umudu olmayan ve demokrasi kültürünün oturmadığını ve oturmayacağını düşünen bir insandım. halkın hakkını arama gibi bir ereği yok diye hep üzüldüm hatta bu ülkeden gitmek en öncelikli niyetlerimdendi. hayatımda ilk kez gurur duydum, artık saçmasapan dinci-atatürkçü tartışmalarından, parti kavgalarından ve diğer garip siyasallaşmalardan bıkan insanların; kimlikleri bir yana bırakarak ortak payda olan özgürlük, barış ve huzur için buluşması, mücadele etmesi ve tamamen medya-hükümet-provakatörler eliyle sabote edilmesine rağmen şiddete karşı durması, temizlik yapması, çöp toplaması, müthiş mizahi potansiyelini dışa vurması, medyayı ve patronları somut zararlara uğratacak sivil itaatsizlik ve protestoları organize ve barışçıl şekilde devam ettirmesi beni o kadar mutlu etti ki..
daha geçenlerde birbirine karşı gözleri kin bürümüş taraftarlar için tüm spor camiası ''nasıl bu şiddet dinecek'' diye ağlaşırken, şimdi hepsi bir arada mücadele ediyor. yaşam tarzına müdahale, diktatör tavırlar, doğa katliamları, gayri şeffaf devlet yönetimi, yaptım oldu, rant, yolsuzluk, adalet mekanizmasının çürümüşlüğü, reyhanlı olayı, biber gazının milli gazımız haline gelmesi, kürtaj falan gibi daha yüzlerce konuda artık hükümetçe boğulan insanların zulme karşı içli çığlığı tamamen ruhumu ferahlattı. femek ki bizim halkımızın cesareti, vicdanı ve umudu varmış.
eylemi şiddet göstermeden, mizah yaparak ve tamamen özgür ruhla devam ettiren herkesin önünde saygıyla eğiliyorum ve hepsini çok seviyorum.
herkesin birbirine saygı duyduğu, kenetlenen ve özgür bir ülke için daha güzel bir tanımla ''bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçe'' yaşamak için direnişe devam..
(sivil itaatsizliğin şahını gerçekleştirmiş ghandi'ye selamlar olsun)
meseleyi cumhurbaşkanı anlamış, muhataplarına anlatmış, başbakan vekili de hükümet adına özür dilemiş, olayların başlangıcındaki muhatabı i̇stanbul büyükşehir belediye başkanı da konuyu anlamış ve kitlelerin de çok büyük bir çoğunluğu anlamıştır. hala anlamamakta ısrar edenler, özellikle kitleleri provoke edenler, şeytanın aklına gelmeyecek iktidar hesaplarını bu kargaşanın üstüne kuranlar, cinayet işleyenler, bunlara sebebiyet verenler, ülkenin karışmasından medet umanlar, yangına körükle gidenler, kışkırtanlar, tehdit edenler, konuyu inanan inanmayan ayrıştırmasına dönüştürenler, ötekileştirenler, toplumu kendilerince oranlayarak birbirine düşman ilan edenler vardır. allah (c.c.) şu mübarek günler hürmetine bunların şerlerinden milletimizi korusun.
-belki de- iyi taraflarından biri, ulusalcı kemalist güruh kürt meselesiyle ilgili empati yapmaya başladılar.
'demek ki biz de zamanında kürtlerle ilgili her mevzuyu devlet ve medya kanalından duyduğumuz için birçok şeyi yanlış anladık' diyorlar.(ne kadar doğru, ne kadar haklı, ne kadar samimi? tartışılır.)

işin bu kısmıyla ilgili twitter'da @tanselparlak güzel şeyler yazmış, epey güldürdü.

-şırnak'ta 'vatandaş' olacağına, taksim'de ağaç ol, daha uzun yaşarsın.

-arkadaşlarlar, van gölü kıyısında oturduk, viskilerimizi yudumlayıp puro içerek batıdaki olayları konuşuyoruz. -(i: bu çok iyiydi)-

-haftaya bölgeyi dolaşıp, olayların çıktığı yerlerde gözlemlerde bulunacağız. i̇zlenimlerimizi tesev rapor olarak yayınlayacak.

-burda et yemekten bıktık, güzel zeytinyağlılar yapıp, batıdan göçmek isteyen varsa, lokanta teşvik kredilerimiz hazır. -(i: çok iyiydi)-

-garp hizmeti yapanların maaşlarına yüklü bir prim uygulayarak garpi cazip kılacağız. -(i: budur)-
bülent arınç'ın açıklamasıyla ortamın biraz yumuşamasını bekliyorum. en azından bazı noktalarda özür dilendi.
#425785 eğer söylem bana veya yazıya ise yazının bir kere daha sindire sindire okunmasını tavsiye ederim.

sadece yazının son kısmını okumak bile yazının bir muhalefet yapmadığını anlamaya yeterli yani. öyle kayda değer bir ferasete sahip olmak gerekmiyor. anlamak için okumak gerek sadece...

--- iktibas ---

yüzbinlerce insanın öldüğü, milyonlarca insanın sığınmacı olduğu, kaybolduğu, işkence ve tecavüze uğradığı olaylara kayıtsız kalan, hatta bu insanlara fiziksel görünümlerinden ötürü ‘terörist’ diyebilen insanların alkol, çevre gibi faktörler yüzünden şehir terörüne başvurması ve bunu insan hakları ihlaline dayandırması hayatın bir ironisi gibi. “polis şiddetini kınıyorum” gibi resmi cümleler yazmıyorum. orayı aştık. erdoğan haklı mı haksız mı tartışmasına girmiyorum. keyifli bir yol değil ama eğer düşündüğüm gibiyse yanındayım. yanıbaşımızdakiler katlediliyorken ‘evim huzurlu olsun’ diyememenin kahramanca bir güzelliği var. savaşlar kirlidir, tek lekesi bu olsun. bunu ulusal bir vaka olarak görmek varolduğun coğrafyadan da dünyadan da bihaber olmak demek. ben de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını umuyorum. hayırlısı neyse o olsun.

--- iktibas ---