kavramlarla düşünmek – dertli sözlük
gerçeklik deneni zihinde soyut tasarı haline getirmek ve oluşturulmuş bu tasarıları gezinmektir. oluşturulmuş olan tasarıların bir kısmının gerçeklikle bağıntısının olmadığıda unutulmamalıdır.

zihin her biri bir gök ada olan bu tasarıları gezindikçe gerçekleşen olaya denir kavramlarla düşünmek. aralarında bağ kurmaya ise akıl yürütme. ki aklın görevi sıralamaktır ve bağ kurna sıralama amcına matuftur. işin en kötü tarafı bunun kelimelere dökülmesidir. ki kelimelere gök adaların yükseltilerini ve çukurlarını içermez. derinlik ancak o kelimenin işaret ettiği tasarımı görünce oluşur. ve tüm bunlar üç boyutlu gelişir. bir düzlemden olaylara ve kavramlara bakmak bu sebepten anlamayı engeller. ve anlaşılmaz denilenlere söylenen söz haksızdır.

peki burada anlam nerede? anlamı kavram vermez. kavramın anlam aramak gibi bir görevi varsa da, anlamın ne olduğuna değinemez. çünkü anlam ancak anlam verenin elindedir. o'nun elinden çıkmamış bir şey o'nun elindekini veremez. sadece bir noktaya kadar karanlıkta işaret edebilir. ve anlam sahibi anlaşılmazdır. çünkü anlamak o'nu ihata etmektir ki böyle bir şey mümkün değildir.

kısaca elimizde kalan anlamı karanlıkta işaret eden kavramlardır.
insan beyni için olağan bir durumdur. kavramları okur, zihninde canlandırır. akabinde anlama işlemi başlar.
müslümanlara yutturulan ve zihinlerinde onulmaz yaralar açan birçok kavram mevcuttur. bu kavramları müslüman zihinlerden mütefekkirler siler. silemiyorsa kavramın manasını kur'an ve sünnet ışığında değiştirir. yani kavramın sözlük anlamını yeniden yazar.
bazı filozoflarca allah'ın varlığının kanıtı olarak kullanılabilen bir düşünme şekli. zihnimizde var olan ancak başka şekilde algılayamadığımız kavramların bilgisiyle ilgili bir durumdu, sonsuzluk gibi. sonsuzluk bizim şahit olamayacağımız bir olay, yaşadığımız dünyada her şey sonlu; bu durumda sonsuzluk kavramını zihnimize koyan bir şey olmalı, sonsuz bir şey olmalı gibi.
her şeyin zıttıyla varlığı konusuna da örnek aslında bu. sonluluk olduğu için sonsuzluk da olmalı.

bir de kavram mı önce gelir varlık mı diye bir ontoloji sorusu vardır. bazıları varlığın önce olduğunu, insanın o varlıktan yola çıkarak varlığın kavramını oluşturduğunu söyler. hatta fantastik kavramlar elde etmede de bu dünyadakilerin varlığından öteye gidemeyiz derler. mesela pegasus, var olan at ve var olan kuş sayesinde zihnimizde canlanır ancak çok tatmin edici bir açıklama değil gibi.
öte yandan kavram önce gelir denir ki bu bana daha mantıklı geliyor zira az önce de dediğim gibi dış dünyada varlığı bulunmayan şeyler de kavram olarak zihnimizde var olabilir. böylelikle düşünmemiz kolaylaşır, çapımız genişler, anlamamız kolaylaşır. çünkü düşünme konusunda, var olanlarla sınırlı kalmamış oluruz.