ölülerden medet ummak – dertli sözlük
toplumumuzda görülen bir salgın hastalık çeşidi. aleviliğin yani gerek islam öncesi şamanist geleneklerin, gerekse islam sonrası dini cahillik ile halkımız allah'tan değil; allah'ın bir kulu olan ve artık kendi ameli ile başbaşa kalan ölülerden medet umar. onlardan yardım ister.

oysa bizler sadece fatiha suresi ile bile yemin ediyoruz. "yalnız senden yardım isteriz" diye.

tembel ve cahil müslüman eylemi ölülerden medet ummakla kalmaz, aynı zamanda yozlaşma ve çürümenin düzelebilmesinin yolunu mehdinin gelişine bağlar. oysa ahlak bizim ahlaksızlığa verdiğimiz tepki ile belirlenir.

evet islam'ın ahlak anlayışı kişisel değildir. yaşanan başka ahlaksızlıklara verilen tepkinin ne olduğu o kişinin ahlakını anlatır. yoksa kişinin zinaya bulaşıp bulaşmaması ahlak değildir. olsa olsa iffet ve ırzı korumakla açıklanabilir.

(bkz:haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır)

kandırılmış veya dinini batıldan öğrenmiş halkımıza ölülerin bir şeye güçlerinin yetmeyeceğini, eğer yetseydi ölmeyeceklerini anlatmak gerekir. onlar artık kendi amelleri ile başbaşalar. bizlere dokunabilecek ne bir faydaları ne de zararları var. bıraktıkları bir hayırlı ilim, hayrat, veya nesillerce devam eden kötülük haricinde onlar kıyamete kadar susmaya mahkum. onlardan değil her türlü yardımı ve inayeti hayy olan allah'tan, kadir olan allah'tan dilemeli ve istemeliyiz. ve bunu böyle bilmeyenlere bunun böyle olduğunu anlatmalıyız.

ki yardım istenen kişinin peygamber olması dahi bu gerçeği değiştirmez. veya bir melek oluşu onu yardım istenen biri yapmaz. netice de hepsi rahman'ın bir kuludur.
cahiliye adetidir ...
sakınılması gereken bir husustur ki ; şirke kadar gidebilicek bir sonuca sahiptir ...
ölülere allah'tan rol çalıp vermeye çalışmaktır.
veremezler o ayrı mesele de.
güvende şirkin ta kendisidir.
ölülerden medet umduğunu sandığım kimseler tarafından eksilenen entrymin olduğu başlıktır ...

çok ayıplamışımdır ... (*)
bazı zevatın, şu an fiziksel olarak yanımızda olamayan büyüklerimizi ölü zannettiğinden dolayı anlayamadıkları fiildir. bu gayba ait bir meseledir ve seküler eğitim almış ve kör aklı ile hüküm verenler anlayamazlar. peygamberimizin şefaat hakkı olduğu ve bazı kimselere şefaat hakkı verileceği ehli sünnet akidesine göre sabittir. (*)
(bkz:tevessül) başkadır olüden medet ummak başkadır. bu noktada avamın nazargahından meseleye bakmamak bedihi olan iman-ı amiyanenin inkarına götürüyor sathi nazarlıları. halbuki ammenin imanı böyle yaftalardan münezzehtir. aşık-ı sadık müşrik olmadığı gibi mukallid avamda olmaz. çünkü aşık taklidi yapanda bir nevi cezbe-i muhabbet-i aşık var. evet saraya giremeyen adam kapısının önünden de geçemez değilya. kapısının önünü saraydan sayıp tazim etmez değilya.