çocuğa şiddete karşıyız elbet... fakat, bilenler bilir; şefkat tokadı diye de bir şey vardır.
bizatihi içinde bulunulduğunda anormal görünmeyip,(*) başkasının üzerinde hoş karşılanmayan eylem.izleyici durumunda kalmak hakikaten feci bir şey.hayır müdahale de edemiyorsun.misal: tanıdığım bir abla tramvayda çocuğu hırpalayan birisine dayanamayıp; hanımefendi bu çocuk sizin hamurunuz nasıl yoğurursanız öyle şekil alacak demiş.kadın zaten öfkeli; istemiyorum, benim böyle hamurum da böreğim de olmasın diye kızmış.demem o ki müdahale kaldırmıyor.
yaptığı şeyin yanlış olup olmadığını, nasıl sonuçlar doğurabileceğini, ahlaki olup olmadığını düşünebilen yaşça büyük insanların yaptıkları hatalar karşısında verdiğimiz ilk tepki onları dövmek değilken; bunları düşünemeyen, sizin gibi kafasında ölçüp biçemeyen, yalnızca içinden geldiği gibi davranan bir canlıyı, üstelik yaptığım iş nasıl bir iş diye düşünmeyi de sizden öğrenecek bir canlıyı dövmektir. gücünüzün yetmeyeceği biri ne yaparsa yapsın sabır gösterip, ona tepkinizi dayakla ortaya koymuyorken bir çocuğun ilk yanlış hareketinde onu dövmeyi tercih ediyorsanız da tamamen güç gösterisi yapıyorsunuz demektir.
üstelik benim gözlemlediğim kadarıyla dayak daha çok azdırıyor çocukları. dayakla büyüyen çocuk dayak yemeden büyüyene göre daha asi, daha çok yanlışa düşen, daha çok söz dinlemeyen biri oluyor genelde. çocuk yanlış bir şey yapacakken annem babam dayak atar korkusu yüzünden vazgeçiyor bundan, yaptığı şey yanlış diye değil. sonra büyüyüp de dayak yemeyecek duruma geldiği zaman engelleyici bir şey kalmıyor önünde. sonuç olarak terbiye olmamış oluyor.
üstelik benim gözlemlediğim kadarıyla dayak daha çok azdırıyor çocukları. dayakla büyüyen çocuk dayak yemeden büyüyene göre daha asi, daha çok yanlışa düşen, daha çok söz dinlemeyen biri oluyor genelde. çocuk yanlış bir şey yapacakken annem babam dayak atar korkusu yüzünden vazgeçiyor bundan, yaptığı şey yanlış diye değil. sonra büyüyüp de dayak yemeyecek duruma geldiği zaman engelleyici bir şey kalmıyor önünde. sonuç olarak terbiye olmamış oluyor.
40 numara terliğin çocuğun yüzünde görülmüşlüğü vardır. aynı çocuğun dayak yediği annesinin kucağına gidip ona sarılmadan susmadığı da. bazılarının belki cani duyguları kabarmıştır ama çoğu anne çocuğuna merhamet ettiğini düşünerek onu döver.
(bkz:ben hergün ağlayacağıma o bir gün ağlasın)
(bkz:annelerin vurduğu yerde gül biter)
(bkz:ben hergün ağlayacağıma o bir gün ağlasın)
(bkz:annelerin vurduğu yerde gül biter)
çocuğun annesine vacip,
babasına müstehap,
abi-ablasına mübah,
mahalledeki yaşıtlarına mekruh,
anne-babası haricindeki büyüklere haram olan fiil.
he; çocuğu haksız yere dövmek, her türlü haram olup, döven hem müfsid hem zalim olur.
çocuğun dövülmesi icab ederse; mucibince dövmek faidelidir. haddi aşmak zulümdür.
efdal olan ise dövmeden, incitmeden terbiye eylemektir, lakin insanoğlu köteği haketmektedir, arzu etmektedir.
babasına müstehap,
abi-ablasına mübah,
mahalledeki yaşıtlarına mekruh,
anne-babası haricindeki büyüklere haram olan fiil.
he; çocuğu haksız yere dövmek, her türlü haram olup, döven hem müfsid hem zalim olur.
çocuğun dövülmesi icab ederse; mucibince dövmek faidelidir. haddi aşmak zulümdür.
efdal olan ise dövmeden, incitmeden terbiye eylemektir, lakin insanoğlu köteği haketmektedir, arzu etmektedir.
hiç bir şekilde normal karşılanamayacak bir eylem. senin çocuğa güçün yetiyor diye bu onu dövmeni gerektirmez.