nur cemaati – dertli sözlük
kendilerine sınır çizmesi gereken cemaat. kim bu cemaate mensup, kim değil bilinmeli. ki böylece fetö gibi yapılar tekrar bünyesinden çıkmasın. her neyse ayrı bir konu. cemaatler ve tarikatlar şeffaf yapılar olmalı. bunların kaydı tutulmalı. osmanli'da böyleydi. her neyse. bunlar başka konular.

abdülhamit'in hataları vardır elbette. bir tanesi, abdülaziz'in katili ve osmanlı'nın yıkılması için çok çalışan ve hukuk sistemimizin yeniden tanzimine engel olan mithat paşa'ya müsamahakar davranması ve onunla anlaşarak iktidara gelmesidir. sonra cezalandırdı fakat bu zat ve etrafındaki zevat o kadar zarar verdi ki iş işten geçti.

aslında ittihatçılarla olan münasebeti ortada iken teşkilat-ı mahsusa iddiaları gayet mantıklıdır. pek de yabana atılır bir iddia değil. evet, hatalar üst üste gelince pek de hayırlı sonuçlar çıkmıyor.

afgani mevzusunu ise bizzat yetkili ağızlar şöyle anlatmış:


-- iktibas --

bediüzzaman said nursi afgani’yi i̇ttihad-ı i̇slam meselesinde selefim diye tanımlayarak “siyasette muktesit meslek”i ondan öğrendiğini belirtmiştir."sultan selim’e biat etmişim. onun ittihad-ı i̇slâmdaki fikrini kabul ettim. zira, o vilâyat-ı şarkiyeyi ikaz etti. onlar da ona bîat ettiler. şimdiki şarklılar, o zamanki şarklılardır. bu meselede seleflerim, şeyh cemaleddîn-i efganî, allâmelerden mısır müftüsü merhum muhammed abduh, müfrit âlimlerden ali suâvi, hoca tahsin ve ittihad-ı i̇slâmı hedef tutan namık kemal ve sultan selim’dir." (tarihçe-i hayat)

"i̇nkılâptan on altı sene evvel, mardin cihetlerinde, beni hakka irşad eden bir zâta rast geldim. siyasetteki muktesit mesleği bana gösterdi." (münazarat)kaynak: afgani, said nursi'ye katkıda bulundu

-- iktibas --

http://www.risalehaber.com/afgani-said-nursiye-katkida-bulundu-168115h.htm

bu etkilenme ne boyutta tabi ki bilemiyoruz. ama afgani ile oturup tartışacak ve siyaset öğrenecek kadar ileri bir boyutta bir iletişim olduğunu anlıyoruz. komplo teorileri ile tabi ki bir yere varamayız. ama kendi söylediklerinden, hayat hikayesinden ve anlatılanlardan yaptığımız çıkarımlar da pek komplo teorisi sayılmaz. zira yukarıdakileri temiz bir bilgi edecek olursa bu temiz bilgiden sonuç çıkarma hadisesidir.

medrezetüzzehra meselesine gelelim. bu bediüzzaman'a özgü bir düşünce değil. bu düşünceyi ilk olarak ahmed cevdet paşa dillendirmiş ve hayalindeki eğitim modeli olarak abdülhamit han'a sunmuştur. bu çerçevede abdülhamit han medreseleri ıslah etme gayretine girmiş ama bunda muvaffak olamamıştır. bunun en önemli nedeni ahmed cevdet paşa gibi yetkin ve mahir müderrislerin olmamasıdır. kaba softa takımının bu duruma engel olduğu da vakidir. medreselerde sadece islami ilimleri öğrenen talebelerin dünya gerçeklerinden kopuk olduğu gerçeğini bizzat ahmed cevdet paşa keşfetmiş ve bu yönde çalışmalar yapmıştır. önüne her kademe de engel çıkartılmış, tanzimat ıslahatlarının rayında gitmesini sağlamaya çalışmış, buna rağmen batıcılar galip gelmiştir. hem hukuk hem de eğitim alanında. bu medrese modeline ben nizamiye medresesi diyorum. çünkü nizamiye medresesinin günümüze uyarlanmış versiyonudur. gelelim abdülhamit han'ın bu çaresizlik yaptıklarına. abdülhamit han fenni ilimlerdeki eksikliği medreseler aracılığıyla kapatılamayacağını anlayınca batı tipi okullara razı olmuştur. buna mecbur kalmıştır. yukarıda anlattık nedenini. batı tipi bu okullara öğretmen ihtiyacı gündeme gelmiş ve yetiştirecek bir kurum olmadığı için batıya öğrenci göndermiştir. bahsedilen bu durum hata ise bu hatanın en büyük müsebibleri yine nur cemaatinin baştacı ettiği osmanlı medreselerindeki alimlerdir. kendisi bir şey yapmayan bu zevat, abdülhamit yaptıklarına reddiye yazıp bu reddiyeleri kitaplaştırmakla meşgullerdi. halbuki batının fitne yaydığı bir dönemde insan yetiştirme müesselerine dönük çalışmalara kafa yormaları gerekirken abdülhamit'i tartışmaya açmakla meşgullerdi. abdülhamit de bu durumun batı destekli kindar muhalafete malzeme verdiğini bildiği için bu zevatın yazdıklarının yayınlanmasına engel olmuş, bu zevattan bir kısmını fitne çıkmasın diyerek sürgün etmiştir. bu durum bu zevatın abdülhamit'e kişisel husumet duymasına neden olmuştur. hakkı savunacağım derken aslında ne yaptığını bilmeyen, gurur ve kibir abidesi bu zevat daha sonra abdülhamit'in devrilmesinde rol oynamıştır. şimdi ahmed cevdet paşa gibi iş çıkaran muhteremler ve sürekli reddiye adı altında yol kesen bu zevat. kişisel egoları ile yazdıkları reddiyeleri bir de ilmi eser diye halka sunmaya yeltenmeleri var ki akıllara zarar. evet, istibdat dediğiniz bu ise iyi ki istibdat varmış.

bir tarafta batıcılar, diğer tarafta batıcılara payanda onların oyuncağı olan ve batılı devletlerin birer ajanı gibi çalışan islamcıların sardığı bir devlette, devlet yönetimi istibdat ile oluyor. günümüz tabiriyle ohal. bir devlet can çekişirken kişisel husumet ve ikbal kaygısı ne kadar doğrudur. burayı da size bırakıyorum.