ramazanın içinde ilerliyoruz. her oruçlu gün, bizi varlığın başka bir durağına bırakıyor. ayetlerin, hadislerin, duaların, ilahilerin içinden geçen varlığımız sanki bir aylık özel bir tedrisatı tamamlayıp, bir ruh icazeti alıyor. bunu bütün müslüman kardeşlerimizle birlikte yapıyoruz. hilal bu gök eğitiminin ebedi lambası gibi. oruç tartışmasız bir hoca, akşama kadar bize unutamayacağımız dersler veriyor. kanaat diyor, nefs diyor, terbiye diyor, fakir diyor, dağıt diyor, anla diyor. suya bak ve onu yen diyor. ekmeğe bak ve onu yorumla diyor. sukut et, hayır söyle; yalana, dedikoduya kendini kapa diyor. göklere ve toprağın derinliklerine bak diyor. şükret, fikret, zikret diyor. şeytan diyor, melek diyor. hayvan diyor, insan diyor. hayat diyor ve ölüm diyor. cebrail, azrail, mikail ve i̇srafil. sabah, öğle ve ikindi derslerimiz bitip,akşam olduğunda,hocamız oruç,iftar zilini çalıyor.o sırada,hilal gökteki yerini,çoktan almış oluyor ve soframızı kuruyoruz,dünyanın her yerinde.gül kokularını duyup,seni andığımız zamanlar oluyor.ramazan içimizi büyütüyor sürekli.içimizden dağlar,denizler geçiyor. mekke, medine, kudüs, bağdat, şam, i̇stanbul, kurtuba, bosna, buhara, i̇sfehan, kahire, bombai. her ramazanda oruç iplikleriyle yeniden birbirine bağlanıyor.bugün ramazanın yedinci günü efendim.