ramazan günlüğü – dertli sözlük
ramazanın on ikinci günündeyim. bugün üzgünüm efendim. i̇çimde gecenin içinde yitirilmiş, huzurlu bir seherin sancısı var. güneşi içinden çekilmiş bir sabaha uyanmış gibiyim. bu gece sahura kalkamadım efendim. gözlerimi yorgun düşüren gaflet uykusundan, ruhumu ağlarına düşüren karanlık rüyalardan yatağıma döndüğümde uyandım. bu gece rüyamda gördüğüm hiçbir şeyi hayra yoramadım efendim. efendim, gözlerimi açtığımda kapalı camlarıma çarparak, boynu bükük geri dönen ezan seslerinin yaralı kanat izleri duruyordu penceremde hâlâ. yüreğim dualarla uğurlayamadığım sabah ezanının acısından incindi bugün. büyüyünce kalkarsın diyerek, beni sahura kaldırmayan anneme, o daha çok küçük bırakın uyusun diyen babama, içten içe kızamadım bu kez. kimseye kızamadım efendim. hatta kendime bile. ruhumun, sahurun en bereketli anlarına kurduğum saati, gördüğüm rüyaların karanlığında durmuştu bu gece. bu yüzden kendime bile kızamadım. şimdi sadece çok üzgünüm efendim. kalbimin, alnımın af secdelerine bir kat daha fazla ihtiyacı var bugün. i̇ç çekerek hiçbir şey düzeltemeyecek aciz dudaklarımın, her tespih tanesinde allah’ın ve senin adını anarak tövbe çekmeye her zamankinden daha çok ihtiyacı var. bana birazcık bozulan orucumun gönlünü hoş edebilmek için, gözü yaşlı dualarıma daha çok ihtiyacım var. efendim, bugün benim sana çok ihtiyacım var. uykuya yenik düşen gözlerimin paslandırdığı gönül aynama şefaatini diliyorum. artık bütün saatlerimi yalnızca sana kuracağım efendim. bütün saatlerimi sahurun bereketli saatlerine kurup, senin şefkatli ellerine bırakacağım. efendim, bu günü benden önce omzuma yazan meleklere emanet edeceğim bundan sonraki oruçlarımı. bu günlük bu kadar efendim. i̇yi ki benimlesin.