en büyük vurgunu sağlıkçılara yapmıştır. ne kadar para verirlerse versinler -ki vermiyorlar- bizden çok şey götürdü. bu gözler bir sürü ölüm gördü. of...
belli bir kaynaktan çıktığı için tüm suçu ona atıp, kendi sorumsuzluklarını görmezden getirmeye çalışan insanların arkasına saklandığı gerçeklik...eşimden, evimden 75 gün tamamen uzak kalıp bir hastane odasında yaşadığım, şimdi bile korka korka evime gelip eşimden en uzak köşede takıldığım, aylardır ailelerimizin yüzünü göremememize sebep olan, maskelerle tulumlarla saatlerce pozitif olduğunu bildiğimiz insanların gerçek anlamda dibinde çalıştığımız, moralmen çöktüğümüz halde ekipçe birbirimize sarıldığımız ve birbirimizin ablası kardeşi annesi babası olmaya çalıştığımız, hastalara yansıtmamaya çalışarak yorgunluktan öle öle çalışmaya devam ettiğimiz bir süreç... kimilerine evde kalmak tatil gibi geldi kimilerinin ekmek parası bile kalmadı cebinde, anne babalar çocuklarını okullara bırakıp kurtulmaya o kadar alışmış ki aynı evde kalmak delirtti çoğunu, kimileri istemeye istemeye geldi çalışma yerlerine, kimileri işinden evine dönemedi korkudan, kapıdan gördü gitti ailesini sarılamadan öpemeden, kimileri bir hastane odasında yaşadı günlerce, kimileri psikolojik olarak yıprandı bu süreçte...normalleşme sürecine girip bu virüsle yaşamanın yolunu bulalım dedik insanları daha fazla zorlamayalım dedik ancak çok aşırı hızlı normalleşti halkımız... bilinçsizliğin bedelini inşallah daha ağır ödemeyiz. kimileri için sadece rakamlardan ibaret olan bu süreç kimilerinin can parçalarının ölümü demek oluyor.. i̇şte bunu fark edemediğimiz için, yanımızdaki insanlar iyi olduğu için bu pervasızlığımız... lütfen, virüs değil sevgi bulaştırın etrafınıza. sevdiklerinizin acı çekerek ölmesini izlemektense sevinçten gözlerinin içinin gülmesini izleyin. evde sıkıldığınız için kavga etmekten ziyade birlikte neler yapabileceğinizi bulun ve onunla mutlu olun. bu süreçten nasıl kazançlı çıkabilirsiniz onu düşünün. allah bizi eve boşuna muhtaç etmedi, bir şeyleri fark edelim istiyor, lütfen fark edebilelim ve bilinçli insanlar yanlarındaki insanları da bu savaşta iyilerin tarafında bulunmaya çeksin, biz birlikte hareket etmediğimiz sürece yakında o ölüm rakamlarının içinde sevdiklerimiz olacak... evde kalin...
pandemi hastanesinde çalışarak dibine kadar yaşadığım vayyrus.
tüm dünyayı etkisi altına alan, ülkecek kırmızı alarm verdiğimiz durum. hayretim yeni yeni azalmaya başladı. her gün vaka sayısı, vefat eden sayısı açıklanıyor ve kimisine göre iki bin üç bin bir sayıyken bir başkasının eşi, dostu, ailesi olabiliyor. allah bu günleri temiz bir şekilde atlatmayı nasip eylesin.
(bkz:hayat eve sığar)
kardeşlerim haberde mikrofon uzutalan adam - virüs mezarı istemiyoruz.-dedi. başka bir şey demiyorum.
sağlık sistemi çökmeden başarılı bir şekilde atlatmayı umduğumuz küresel pandemi.her gün gelişmeleri takip ediyorum ve anksiyete ile boğuşuyorum. insanların dikkatsizliği canımı sıkıyor. bu virüs nasıl kontrol altına alınacak, bu süreç bir çözüme kavuşacak mı diye stres oluyorum. bir devlet hastanesine yeni atandım ve zaten gergindim. atamam yapılırken insanların izin almak için idari işlere yığılması, bağrışlar ve uyarılar eşliğinde imzalarımı atmam aklımdan çıkmıyor. nasıl bir ortam beni bekliyor gerçekten merak ediyorum.bunlarla birlikte fas'tan döndüğümden beri gelişen olayların yorgunluğu sindi üzerime. eşyalarımı gazete kağıtlarına sararken büyüdüğümü hissettim. ve yalnızlığımı... işte şimdi ailemden uzaklaşıyorum; virüs nedeniyle karışmış bir ortama gidiyorum. acemiliğim ve duygusal olarak yıpranmışlığım ile. sanırım beni en çok vuran şey hayallerimin istanbul'la birlikte geride kalması oluyor. ben böyle olmasını istemezdim sözlük...
olayin ci̇ddi̇yeti̇ni̇ anlamayanlaraözelli̇kle yaşlilarabu illet gelirse ölür giderim diye düşünmeyin. siz yakalandığınızda önce etrafınızda yaşayanlarla beraber karantinaya alınacaksınız. hastalık yavaş yavaş bilinciniz açık iken boğa boğa öldürecek sizi ve aileniz de karantinada olduğu için acınızı bile yaşayamayacak. belki onlar iyileşene kadar söylenmeyecek bile. hatta bazı yeni araştırmalara göre onlarda da kalıcı sorunlar bırakacak bu hastalık. eğer bu sorumsuzluğunuz devam ederse toplu mezarlara atılacaksınız. belki de yurt dışına benzer şekilde yakılmanız gerekecek. kimse salgından ötürü cenaze evine gelmeyecek, namazınız kılınmaycak ve yukarıda bahsettiğim sebepten ötürü belki bir mezarınız dahi olmayacak. bu sorumsuzlukla devam ederseniz şimdi kapanmasına kızdığınız camiler aylarca açılamayacak. herşey bittiğinde komşularınızdan ya da mahallenizden arkadaşlarınız sizin yüzünüzden ya da siz onların yüzünden burada olmayacaksınız. yukarıda bahsettiğim durum belki yılı geçkin sürecek. geride kalanlar yine sizin yüzünüzden bazı şeyleri gelecekte devam ettirmek istemeyecek ya da buna mecalleri olmayacak. gençler sizde bu sorumsuzlukla devam ederseniz aylarca o çok özlediğiniz şeyleri yapamacaksınız. hâlâ dışarıda, kamusal alanlarda, insanların bir şekilde toplandığı yerlerde ve hatta evinizde sigara içerek bu kötülüğü hem kendinize hem çevrenize hem bu ülkenin geleceğine yapacaksınız.i̇lla ki ailenizden birine bulaşmasımı gerekiyor aklınızın başınıza gelmesi için. üstelik sizden istenilen şeyler bu kadar kolayken.zorunlu kalmadıkça dışarı çıkmaçıkarsan basit önlemlerini albol bol elini yıkahapşuracağın zaman ağzını kapatmesafeyi korubu bir ülke ve hatta insanlık meselesidir. lütfen
gerçek adı çin virüsü dür. amerikan başkanına bu konuda hak veriyorum.
aralık 2019'da ortaya çıkmıştır. bizde de devletimiz var olsun deli gibi önlem alıyor, bas bas bağırıyor virüsün yayılmaması için. ama gelgör ki insanlarımızın sorumsuzluğu... devlet elinden geleni yapıyor arkadaşlar yapılanlara rağmen yayılırsa sebebi bu sorumsuz insanlar.
