çocukluğumda tanışmıştım kendisiyle. annesiyle gelmişlerdi evimize. allah ne verdiyse yemiştik. annesi de kendisi de çok kibardı. malum olaydan dolayı üzgündüler. dualarımızın onlarla olduğunu defaatle dile getirdik. babannem onun elinin içini öptü sevgisini göstermek için. annesinin gözleri yaşardı. ben biraz utanmış ve onları sofranın gerisinden izlemiştim. tüm bildiğim bu kadar. umarım allah bize öyle günleri bir daha yaşatmaz.
erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde biden ile yaptığı görüşme sırasında yanında tercüman olarak bulunan, cumhurbaşkanlığı'nda uluslararası ilişkiler danışmanı olarak görev yaptığı ifade edilen hanım. medyada merve kavakçı'nın kızı olması bakımından dikkat çekmiş, muhalif kişi ve kalemlere konu olmuştur. talihsizliktir ki bu olay bizi 20 küsür yıl önceki başörtü meselelerine geri götürmüştür. merve kavakçı'nın meclisten atıldığı, çocuklarının okulda yuhalandığı görüntüler tekrar tekrar izlenmiştir. kimisi yandaşçılıkla köşeyi döndüler tepkisine kimisi annesine de tahammül edemiyordunuz, kudurun tepkisine katılmıştır.
olaya siyaset gözüyle değil bomboş gözlerle bakan biz gençler ise şunu kabullenmişiz; memleketin tozunu toprağını yutarak elde ettiğimiz akademik başarılarımız bizi sadece memur yapar. elbette cumhurbaşkanlığı danışmanı olmak bizlere düşmez, üst düzey bürokratların yanında başarımızla gezmek bizlerin değil tahsilini hemen her bakanımız gibi amerikada tamamlamış, olgunlaştırmış imkan sahibi kişilerin hakkı. amerika'yı bilmeden türkiye anlaşılmaz çünkü. bizlere düşen her ile üniversite kamanyası ile açılan fakültelerden mezun olup işçi statünde hayatını idame ettirmek.