tarık tufan

"gazze'yi görüp de ahirete inanmamak bir çeşit intihar biçimidir..."

modern hayatın putperestleri misali birine değer verip yüceltip onu ulaşılmaz yapıyoruz kendimize sonra ona tapma dercesine getiriyoruz işi, bi süre sonrada hatamızı anlıyoruz a vahlarımız başlıyor.. işte tarık tufan bu modernizm hastalığına yakalanmamış, sürüye ayak uydurmamış, kendi halinde, bizi de kendi dünyamıza çeken genç kalemlerden..

"onlar yaşamıyor doktor!türkü söylediklerini duymadım inanabiliyor musun?aşık olmuyorlar, uykusuz geçirdikleri bir tek gece yok"((bkz:kekeme ã‡ocuklar korosu))

biz her şeye esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıyla başlayan adamlarız anna... diye başlayan bir şiirin şairi. aynı şiiri "sen adımı attığın andan itibaren hira dinginliğine dönüşecek ortalık. tanrı bizimle de konuşur belki" diye biten şair. bir de kitabını okumuştum salya sümük. kimsenin olmadığı yerde okuyacaksanız (bkz:hayal meyal).

romanlarında kullandığı kurguyu, ilköğretim genç kız romanlarından derlediğini düşündüğüm, profil yayınlarından romanlar çıkartmış yazar düşünür.

yıllar önce marmara fmde cumartesi geceleri yaptığı "düş vakitleri" programıyla hayatımızı giren, iki sene öncesine kadar da bu programı sürdüren mahallemizin nadide abilerinden...

bizlere cuma günlerini iple çektiren ve geçen yıl anlam veremediğimiz şekilde sona eren "meksika sınırı" programının müthiş üçlüsünden biri...

"uzak ihtimal" filminin senaristi...