tarık tufan

yıllar önce marmara fmde cumartesi geceleri yaptığı "düş vakitleri" programıyla hayatımızı giren, iki sene öncesine kadar da bu programı sürdüren mahallemizin nadide abilerinden...

bizlere cuma günlerini iple çektiren ve geçen yıl anlam veremediğimiz şekilde sona eren "meksika sınırı" programının müthiş üçlüsünden biri...

"uzak ihtimal" filminin senaristi...

biz her şeye esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıyla başlayan adamlarız anna... diye başlayan bir şiirin şairi. aynı şiiri "sen adımı attığın andan itibaren hira dinginliğine dönüşecek ortalık. tanrı bizimle de konuşur belki" diye biten şair. bir de kitabını okumuştum salya sümük. kimsenin olmadığı yerde okuyacaksanız (bkz:hayal meyal).

tarık tufan da maalesef bu ülkenin gençlerinin müsbet olma gayretiyle farkında olmadan kutsallaştırdıkları kaypak abilerimizden. sanıldığının aksine gerçek yaşantısında mütevazi birisi değil, hiç anlamlandıramadığım bir batı hayranlığı var, senaryosunu yazdığı uzak ihtimal ise doğudan aldığını batıya satma çabası bariz hissedilen gerçek bir şaheser.

tüm kitaplarını ezber ettiğim ve samimiyeti ve sıcaklığından bir an bile süphe etmediğim güzel insan..rabbim ellerinizi bırakmasın diye dua etmeyi ihmal etmez.

"modern hayat, fedakarlık ve sorumluluk olmadan, sürekli olarak "bir sonraki müthiş şey"i beklemektir." cümlesi ile aklıma şerh düşmüştür kendileri. varolsunlar.

sen sen oldun. ben ben oldum. ne sen umdun. ne ben umdum..