şiir – dertli sözlük
hiçbir zaman anlamadığım ama nedense anlamadığım halde ahmet haşim'e ve divan edebiyatı geleneğine ait olanları okumaktan büyük keyif aldığım sanat eserleri.

anlamadığım için de sanattan anlamadığım, odun olduğum falan ima ediliyor sıklıkla, haklı olabilirler belki.

ama çok sevdiğim var bir tane. cenap şahabettin'in sadeleştirilmiş halini okumadan önce ne anlattığını dahi anlamakta zorlandığım şiiri, elhan-ı şita şiirin en iyi örneklerinden gibi geliyor.(*)

yine de ben şiirin en öznel edebi tür olduğunu ve bu nedenle ahmet haşim'e katılıp "sanat şahsi ve muhteremdir." sözünden yola çıkarak zaten bir şairin anlatmak istediği şeyi tamamen şahsi olarak anlatmasına binaen herkesin farklı şeyler anlayabileceği ya da yaşamına, hissettiklerine hiçbir şekilde hitap etmiyorsa belki de anlayamayacağı bir sanat olduğunu düşünmekteyim. bu sebeple de anlamamamın garip bir şey olmadığını düşünmek istemekteyim.


her cümlede geçen anlamak fiilinden de anlaşılacağı üzere şiiri anlamakla ilgili sorunum ciddi boyutlarda. bu sebeple de ismet özel'e başvurmayı çok düşündüm, ama hep üşendim "şiir okuma kılavuzu"nu alıp okumaya. arka kapağı dahi okumadığımdan buna faydası olabilecek bir eser olup olmadığını bile bilmiyorum gerçi.


not: elbette bu düşünceler, "sanat toplum içindir." anlayışıyla yazılmış şiirleri kapsamamaktadır. (*):)