insanların sanal ortamlarda kendilerini ifşa etme merakı – dertli sözlük
meraktan öte iş oldu artık günümüzde. i̇şi olmayanların işi. garip birşey. ben anlamakta zorlanıyorum. paylaşılan birkaç kişisel bilgi yüzünden istenilmeyen onlarca durumla karşılaşılabilir. peki bu insanları nasıl ikaz edelim? koyma, yapma denilmiyor, deliriyorlar. en iyisi onları takip etmemek, beğenmemek yani bir nevi görmezden gelmek. tabi bunu biraz topluca yapmak lazım. entryi giren yazar gibi tek başınıza yaparsanız çeşitli ters tavırlar görebiliyorsunuz. şöyleki bu paylaşımları yapan yakından tanıdığız kişi sırf bu yüzden - ismi neydi- diye etraftakilere -size değil yani :) - soruyor. arkadaş doksan dokuz kişi beğenmiş her türlü halini ben beğensem ne olur beğenmesem ne olur? ama yok, arkadaş ona kadar bakıyor, hesaplıyor... düğünde kim altın kim para taktı mevzuuna dönmüş sanki. garip ya baya garip. hızlı hızlı giden webci bak profil resmime acı acı bu hesapta bir garip var... :)
i̇nsanların en mahremlerini bile umarsızca paylaşmalarına neden olan merak. genelde sözlenenler yüzüklü fotoğraflarını, nişanlananlar nişan fotoğraflarını, evlenenler de çorap çekmecelerinin fotoğrafına kadar paylaşırlar.
i̇nstagramda bir çift vardı, beraber fotoğraflarını paylaşırlar, birbirlerinin fotoğraflarına bir sürü güzel söz yazarlardı. e haliyle kız whatsapp gruplarının "biz ne zaman evlencez yaa" temalı muhabbetlerine sık sık meze oldular. adam askere gitti, kız altı ay adamı bekledi, tabi bu sırada sevgi pıtırcığı fotoğraflarını paylaşmaya devam etti. sonra adam askerden döndü, kızı istemeye gittiler, tuzlu kahvesini içti ve sözlerdiler. (adamın söz yüzüğündeki taşın üzerinde kızın adı yazıyordu.) tabi biz bütün bu gelişmeleri instagramdan takip ediyoruz. neyse sonra bugün fark ettim ki kız bütün beraber fotoğraflarını kaldırmış, üzücüklü fotoğraflar paylaşmış falan yanı ayrılmışlar. şimdi bu kız, bu adam ileride başka insanlarla evlenecekler.... bi düşünsene sözlük yedi kat yabancı insanlar bile aralarında olan herşeyi bilirken hemde.
enaniyet damarından tuttular. en kuvvetli damar. facebook twitter başta, böyle profil sitelerinde, sana ait bir dünya anahtarıyla mevhum bir rububiyet çizip, herkese olmak istediği yeri bahşediyor gibi bir tavır içinde, buna mübtela ene de yapışıyor hemen sarılıyor. bir adama desen ki: "çarşının ortasına asar mısın bu özel resmini" asmam der. halbuki çarşıda kaç bin kişi var. internette kaç milyon kişi o resme ulaşabilir. heyhat mugalataya bak.
reel hayatta yalnız olan insanların, ya da bilinçli kendilerini yalnızlığa iten insanların merakı. aslında meraktan öte, bir onaylanma ihtiyacı, ilgi görme beklentisi. manen ve madden yalnızlık insanı olur olmaz durumlara itebilir.
bence bir tür histrionik kişilik bozukluğu.(*) insanlar ben yazayım, onlar okusun.. hep gündemde olayım, odak noktalarında olayım, beni yüceltsinler, okuyanlar "aaa ne de bilmem ne kadar ... kızmış/erkekmiş" desinler, diye hayatlarını ifşa etmekteler... yoksa "yarın şuraya gidecek miyiz ?" "bugün ne güzel gündü di mi ?" falan gibi saçma sapan, buram buram enaniyet, buram buram "merak edileyim" düşüncesi kokan sorular sorup, cevaplar vermezler... yarın birlikte bi yerlere gidecek kadar samimiyseniz neden bunu herkesin okuduğu sanal bi ortamda soruyosun ? (*) (*)
gerçek hayatta ifade etmekten çekindikleri özelliklerini sanalda itiraf edip kamu oyu yoklaması yapmaktır bunun adı.nabız ölçüp gerçek hayatta ona göre şerbet vermeye niyetlenmek.(*)
kendinden haberdar etmek isteyen adam, görüşmek istediği kişileri kendi seçer, daha özelde görüşür. (*) niçin bunu herkesin gördüğü, okuduğu bir alanda yapma yoluna gider ? niçin tanımadığı insanların sorularına cevap verme ihtiyacı duyar ? neden gerçek hayatta tanıdığı, hatta ve hatta hergün görebileceği insanlara yüzyüze değil de sanaldan soru sorar ? niçin herkes onu takip etmek zorundaymış gibi saçma sapan, rutin eylemlerini sanala aktarma ihtiyacı duyar ?
sorarım ? (*)
facebook, twitter hastalıktır, psikoloji alanında yüksek lisans yapmak isteyen öğrencilere bilhassa verilmesini tavsiye ettiğim konudur arkadaş.