okul – dertli sözlük
yıllar sonra ilk defa gitmediğim mekan. ben bugünlerde hep okula giderdim. aslında hiç okula gitmediğim bir zaman dilimi hatırlamıyorum, sanki hep öğrenciydim. uzun yıllar böyle geçtikten sonra, mezun olarak ilk eylül ayında, okula gitmeyişimi yıllarca sevinçle kutlayacağımı düşlerken bugün hüzünlüyüm. sebep yok neden yok. alışık olduğum hayatı yaşamıyorum çünkü mezun oldum. ne garip şey. i̇nsanlar uzun süre okumamalı, okullar tekrar olan dersleri ve uzun süre işlenen konuları bırakmalı. i̇nsanlara geri zekalı muamelesi yapmak değil midir bu? on seneye lise mezunu yapılabilir insanlar ve üniversiteler üç senede aynı bilgiyi verebilir...çok garip çok.
en sevdiğim yer. hayatımdaki üçüncü yuvam. ilki kendi evim, ikincisi ailede ki rahatsızlıklardan dolayı hastane acilleri ve klinikleri, üçüncüsü okul. :)(bkz:canım evim)
türk dil kurumu, okulu; her türlü eğitim ve öğretimin belirli bir müfredata göre uygulandığı yer olarak tanımlıyor. halk arasında “insan torna tezgahı” gibi ilginç tanımları da var. dil kökeni olarak ise latince ve i̇ngilizce’deki “school” gösteriliyor. fakat okumaktan okul olduğu bunun da fransızca’daki “ekol” kelimesi ile çağrışım yapılarak türetildiği daha yaygın bir görüş. okul denildiğinde bazen bir şehrin ya da bir sanatçının fikir akımı da algılanır. bauhaus, frankfut okulu, barbizon okulu vb. dilimizde okul yerine mektep ifadesi de kullanılır
tdk bu kelimenin yabancı/yunan kökenli olmadığını kanıtlamak için urfa'da yerel ağızda okulağ şeklinde kullanıldığını iddia etmiş. oku köküne lağ/lak eki gelerek türediğini yazmış. anlatılana göre bu öneri o zamanlar mektep için yeni karşılık arayan m.kemal'e sorulmuş o da çok beğenerek sondaki eki kaldırmış ve okul olmasını istemiş.

tahsin banguoğlu bunun hakkında şöyle diyor;

dikkat ediniz, burda inkilap hareketinin bilhassa hizi arapçaya karşıdır. arapça kelimeleri atmalı da, ne gelirse gelsin. qunku arapça'nınn hakimiyetinden bikmiş bir nesil. onun yerine fransizcasi gelse olur. schola latince. biri diyor ki ‘efendim bu bizim okumak mastarından gelir.’ bir başkasi, daha kurnazi, ‘efendim diyor, bizim urfa’da okula derler mektebe. ben doçenttim henüz, dil fakultesinde, dedim ki ‘bu okula kelimesi eğer urfa’da mektep manasina varsa ben kendimi asarim, bu fakültenin kapısına’ . . . ben turkçe kelime yapimi hakkmda bilgime dayanarak konuşuyordum. ama sonradan yine kurumdan biri kulağima eğildi: ‘bizim urfa mebusu refet uydurdu’ dedi. . . ondan sonra okula demişler, daha sonra okul demişler, sonundaki a'yi atmişlar.