nt – dertli sözlük
murat menteş, alper canıgüz ve bülent akyürek kitaplarını sorduğumda "biz öyle kitapları satmayız" şeklinde cevap aldığım ve bu cevap üzerine sinirle "nasıl kitaplarmış bunlar" dediğimde kuyruklarına basıldığı noktaları dile getiren ve içi boş sebepleri dinledikten sonra "siz öyle kitapları satmazsanız bende böyle kitapçıdan kitap almam" diyerek, akçağ'ı tercih ettiğim yerdir..
(bkz:kitap milliyetçiliği)
(bkz:kitap kurdu olarak ilk defa böyle bir yer gördüm)
(bkz:her nt bu anlayışa sahip değildir -ankara,sakarya-)
pahalı ve tutucu lakin cuma vakti günün en karlı saatlerinde dükkanının kepenklerini indirmesiyle takdirimi kazanmış kitapçı
pahalı fakat kaliteli, bunun yanında her gidişimde getirilmesini rica etmeme rağmen bazı muhafazakar yazarların kitaplarını bulmakta güçlük çektiğim kitap kırtasiye
ankara da genç, genç doku, zafer dergilerini ayın sonuna doğru getiren böylece bir anlam mana bırakmayan bu durumu izah etmemize rağmen bir şey yapmayan kitapevi(?).
alcağım kitapta diğer kitabevleriyle aralarında pek fark yoksa gidip ordan alırım maksat bildiğimiz yere gitsin paramız.
açılımı hakkında çok çeşitli rivayetler varken dahi bildiğimiz yer olduğunu iddia ettiğimiz ama adını dahi tam anlamıyla bilemediğimiz, pahalı satmasına rağmen yine de müşterisi olduğumuz ve buna anlam veremediğimiz tam anlamıyla bir the cemaat kuruluşu...
zaman gazetesinin bir milyon satması! gibi....
sızıntıların ambalajlarından çıkmamasına rağmen abone olunması gibi...
hoca efendinin kitaplarının binlerce sayfa okutulması ama akıllarda birşey kalmaması gibi...
öğrenci evlerinden şikayet edilmesine rağmen mahkum olunması gibi...
türkçe olimpiyatlarını milliyetçi olmamamıza rağmen salya sümük seyretmemiz gibi...
anlam veremediğimiz çok şey gibi...
mesele çokluk nicelik yani yayılmacı politika...sıcak denizlere inme rüyası.