nurullah genç – dertli sözlük
-- spoiler --hasbahçesinde ömrün yakın olmaz bana gül bîzârım ümidime kurulan her tuzaktan tutuştu o lâcivert hayâle düşen kâkûl bakanlar baktı sana; ben uzaktan uzaktan yandı birden korkuyla gözlerine uçan kuş bulutlar aynalara seni sordu ıraktan deniz sanki isyankâr bir rüyada boğulmuş nehirlar aktı sana; ben uzaktan uzaktan peşimde her âşığın gölgesini taşırım alırım esrârını her devin bir dudaktan dağda haramilerle, kurtlarla ağlaşırım gökler sıcaktı sana; ben uzaktan uzaktan nerede bu çileyi çekenlerin tarihi kalbimin enkazına kan akıyor duvaktan çölde kalan ruhların bile döndü talihi türküler yaktı sana; ben uzaktan uzaktan en kâvi diken dahi murâd alır bağında bırakıp derde beni, kurtulursun firâktan gece- gündüz esridin bir kaktüs yaprağında gelmem yasaktı sana; ben uzaktan uzaktan simsiyah bir kıyamet tohumu filizlenir mezarıma isminle atacağın topraktan acılar sanki neden bu sevdada gizlenir i̇çim tutsaktı sana; ben uzaktan uzaktan nurullah genç-- spoiler --dizelerinin sahibidir.
gelmedin son hayal de yanıp yanıp kül oldubu deruni kavgada kırılan gönül olduşimdi menziller elem, yürek duman, sine çakdevleri mahkum eden hayatım şimdi helakgelmedin yıldırımlar düştü hülyalarımanasıl kıydın be zalim masum rüyalarımasana doğru her adım neden hep ölüm sunarseni her andığımda renk solar, desen yanarhangi rüzgar sabırla böyle koşar ardındanhangi el nakış nakış gergef dokur ardındansusarsam anlatır mı seni göklere tarihbensiz olur mu sabah güler mi kara talihgelmedin koptu zincir parçalandı anılarsardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılarkalbimin pembe köşkü harab oldu gelmedinbahçesinde açan gül turab oldu gelmedinbil ki kıyamet kopsa bu ateş sönmeyecekheyhat! şair mehtaba bir daha dönmeyecek
daha dokunmadan kurudu irem çöllere bir türlü yağamıyorum yeni bir koşunun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp yangınından geriye kalan siyah gözlerine beni de götür artık bu yerlere sığamıyorum. pembe uçurtmalar yolladığından beri sarardı tiryaki menekşeleri sonbaharın tozlu kafeslerinde sevgi turnaları yakalıyorum turnalar gidiyor; ben kalıyorum avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum neden sana vurgunum erzurum garında banklar üstünde uyku tutmuyor karanlıkları yitik düşlerimi kovalıyorum gölgeler gidiyor; ben kalıyorum. binbir türlü kokuyorsa yaylalar siyah gözlerine beni de götür baharın koynundan koparıp sana ipek bir mendile sardığım yüreğimle şehzade gülleri gönderiyorum umutlar kalıyor; ben gidiyorum. bütün yelkenlileri,deniz fenerlerini kaptanları sorgulayan yanından geçen küheylanların korku tufanına yakalandığı siyah gözlerine beni de götür güneş ülkesinden gelen yiğitler benzeri olmayan bir dünya kursun cellat,ayrılığın boynunu vursun. usul usul intizarı çürüten bu hercai diken,bu çılgın arzu sürüklüyor imkansız muştuların eşiğine gönül vadilerini bir ağaçtan düşen yapraklar gibi düşüyorum tanyerine ya topla yaralı kırlangıçları ya da bu vefasız şarkıyı bitir özgürlüğe giden tutsaklar gibi siyah gözlerine beni de götür.dizelerinin sahibi olan yazardır.