hayatını ve anılarını anlattığı omuzlarımda dünya isimli bir kitabı çıkmış olan şair.
daha dokunmadan kurudu irem çöllere bir türlü yağamıyorum yeni bir koşunun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp yangınından geriye kalan siyah gözlerine beni de götür artık bu yerlere sığamıyorum. pembe uçurtmalar yolladığından beri sarardı tiryaki menekşeleri sonbaharın tozlu kafeslerinde sevgi turnaları yakalıyorum turnalar gidiyor; ben kalıyorum avareyim,asudeyim,yorgunum bilmiyorum neden sana vurgunum erzurum garında banklar üstünde uyku tutmuyor karanlıkları yitik düşlerimi kovalıyorum gölgeler gidiyor; ben kalıyorum. binbir türlü kokuyorsa yaylalar siyah gözlerine beni de götür baharın koynundan koparıp sana ipek bir mendile sardığım yüreğimle şehzade gülleri gönderiyorum umutlar kalıyor; ben gidiyorum. bütün yelkenlileri,deniz fenerlerini kaptanları sorgulayan yanından geçen küheylanların korku tufanına yakalandığı siyah gözlerine beni de götür güneş ülkesinden gelen yiğitler benzeri olmayan bir dünya kursun cellat,ayrılığın boynunu vursun. usul usul intizarı çürüten bu hercai diken,bu çılgın arzu sürüklüyor imkansız muştuların eşiğine gönül vadilerini bir ağaçtan düşen yapraklar gibi düşüyorum tanyerine ya topla yaralı kırlangıçları ya da bu vefasız şarkıyı bitir özgürlüğe giden tutsaklar gibi siyah gözlerine beni de götür.dizelerinin sahibi olan yazardır.
gelmedin son hayal de yanıp yanıp kül oldubu deruni kavgada kırılan gönül olduşimdi menziller elem, yürek duman, sine çakdevleri mahkum eden hayatım şimdi helakgelmedin yıldırımlar düştü hülyalarımanasıl kıydın be zalim masum rüyalarımasana doğru her adım neden hep ölüm sunarseni her andığımda renk solar, desen yanarhangi rüzgar sabırla böyle koşar ardındanhangi el nakış nakış gergef dokur ardındansusarsam anlatır mı seni göklere tarihbensiz olur mu sabah güler mi kara talihgelmedin koptu zincir parçalandı anılarsardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılarkalbimin pembe köşkü harab oldu gelmedinbahçesinde açan gül turab oldu gelmedinbil ki kıyamet kopsa bu ateş sönmeyecekheyhat! şair mehtaba bir daha dönmeyecek
-- spoiler --hasbahçesinde ömrün yakın olmaz bana gül bîzârım ümidime kurulan her tuzaktan tutuştu o lâcivert hayâle düşen kâkûl bakanlar baktı sana; ben uzaktan uzaktan yandı birden korkuyla gözlerine uçan kuş bulutlar aynalara seni sordu ıraktan deniz sanki isyankâr bir rüyada boğulmuş nehirlar aktı sana; ben uzaktan uzaktan peşimde her âşığın gölgesini taşırım alırım esrârını her devin bir dudaktan dağda haramilerle, kurtlarla ağlaşırım gökler sıcaktı sana; ben uzaktan uzaktan nerede bu çileyi çekenlerin tarihi kalbimin enkazına kan akıyor duvaktan çölde kalan ruhların bile döndü talihi türküler yaktı sana; ben uzaktan uzaktan en kâvi diken dahi murâd alır bağında bırakıp derde beni, kurtulursun firâktan gece- gündüz esridin bir kaktüs yaprağında gelmem yasaktı sana; ben uzaktan uzaktan simsiyah bir kıyamet tohumu filizlenir mezarıma isminle atacağın topraktan acılar sanki neden bu sevdada gizlenir i̇çim tutsaktı sana; ben uzaktan uzaktan nurullah genç-- spoiler --dizelerinin sahibidir.
lili'ye mütekerrir müseddes
gözlerimden kıpkırmızı damlayan hüzündür, lili
beni vâmık'a çeviren bengisu yüzündür, lili
cimri davranma, belki de, gelen son güzündür lili
hâmil-i sevdâdır içim, senin öksüzündür, lili
gözlerini yavaş yavaş gözlerime döndür lili
ya gel, parlasın yıldızım; ya nazınla söndür lili
ne mihrüvefâdır benim sıkıntılarımı çeken
ne de ölüm meleğine teslim olup, boyun büken
sen, yeryüzü kültürümde tatlı bir muammâ iken
vuslat ankâ yurdundadır; hicran yüreğimde diken
gözlerini yavaş yavaş gözlerime döndür lili
ya gel, parlasın yıldızım; ya nazınla söndür lili
nurullah genç/yankı ve hüzün
gözlerimden kıpkırmızı damlayan hüzündür, lili
beni vâmık'a çeviren bengisu yüzündür, lili
cimri davranma, belki de, gelen son güzündür lili
hâmil-i sevdâdır içim, senin öksüzündür, lili
gözlerini yavaş yavaş gözlerime döndür lili
ya gel, parlasın yıldızım; ya nazınla söndür lili
ne mihrüvefâdır benim sıkıntılarımı çeken
ne de ölüm meleğine teslim olup, boyun büken
sen, yeryüzü kültürümde tatlı bir muammâ iken
vuslat ankâ yurdundadır; hicran yüreğimde diken
gözlerini yavaş yavaş gözlerime döndür lili
ya gel, parlasın yıldızım; ya nazınla söndür lili
nurullah genç/yankı ve hüzün
gözlerine yazılmamış bir destan şiiriyle her defasında beni benden alan şair,
insan gözleri ancak böyle anlatabilirdi.
insan gözleri ancak böyle anlatabilirdi.
rüveydanın aşığı... yazılarımın ilhamı.
yapmurun bulutu...
fezanın şairi...
yapmurun bulutu...
fezanın şairi...
rüveyda'ya agit
ben bir aziz değilim
hele gündüz değilim
attigi her adımda siyah bir iz bırakan
bir yanımda ürküten bir baldıran gövdesi
bir yanımda kederi özümleyen bir lale
merhamet sahrasının uyuyan gecesiyim
bırakta böyle bitsin bu günahkã¢r serüven
birakta kurtarayım bu emanet sarayı
yeter intiharınla oyduğun yüreğimi
umutsuz şarkılarla avutulduğun yeter
göğsümde bir yanardağ kıvranıyor rüveyda
yaraları kapandıkça kanıyor rüveyda
duman çöktü güneşin sitem aynalarına
aralandı perdeler şimdi sensiz değilim
dertliyim, viraneyim, ben bir aziz değilim
azizler tohum eker sevgi tarlalarına
senin gözlerin dram, oysa ağlatan benim
ben dilenci, sen sultan sevgi dağitan benim
sen ışık ben karanlık ve aydınlatan benim
ben ölümüm sen hayat cana can katan benim
sabah sende doğuyor güneşi tutan benim
soran ben sorulan sen hüznü damıtan benim
öldüren ben ölen sen kabirde yatan benim
sen, sevda yüklü bulut, göklerimin sahibi
saklıyorum içimde seni bir tufan gibi
nerede uğruna ömür verdiğim bela, nerede
her hatıra bir demet zakkum meyhanelerde
düşlerim esrarında çoğalan pervanedir
götür benden ahzanı bana, ihsanı getir
yalanı reddederken düşüyorum yalana
ben bir aziz değilim rüveyda anlasana
bu ağıdı öldüğün için söylemiyorum
sen ölmedin rüveyda
at vuruldu ben öldüm
her hamlesi tabut simdi bakışlarının
yıkayıp kefenlediğim mehtabına gömdüğüm
duysun alem ateşin dağı erittiğini
bu illetin taşları bile çürüttüğünü
gün olurda ayrılık yumağı çözülür mü
bergüzarım ayakların altında ezilir mi
rüveyda görür müyüm yeşil ufuklarını
seninle bir sonsuzluk bulurmuyum rüveyda
yoksa hep bu kabirde kalır mıyım rüveyda
nurullah genç
en son ateş semazenleri adlı kitabına ulaştığım kalemi de kelamı da kuvvetli bir yazar abimiz. ruveyda şiiri en sevdiğim şiirlerinden biridir.
ben bir aziz değilim
hele gündüz değilim
attigi her adımda siyah bir iz bırakan
bir yanımda ürküten bir baldıran gövdesi
bir yanımda kederi özümleyen bir lale
merhamet sahrasının uyuyan gecesiyim
bırakta böyle bitsin bu günahkã¢r serüven
birakta kurtarayım bu emanet sarayı
yeter intiharınla oyduğun yüreğimi
umutsuz şarkılarla avutulduğun yeter
göğsümde bir yanardağ kıvranıyor rüveyda
yaraları kapandıkça kanıyor rüveyda
duman çöktü güneşin sitem aynalarına
aralandı perdeler şimdi sensiz değilim
dertliyim, viraneyim, ben bir aziz değilim
azizler tohum eker sevgi tarlalarına
senin gözlerin dram, oysa ağlatan benim
ben dilenci, sen sultan sevgi dağitan benim
sen ışık ben karanlık ve aydınlatan benim
ben ölümüm sen hayat cana can katan benim
sabah sende doğuyor güneşi tutan benim
soran ben sorulan sen hüznü damıtan benim
öldüren ben ölen sen kabirde yatan benim
sen, sevda yüklü bulut, göklerimin sahibi
saklıyorum içimde seni bir tufan gibi
nerede uğruna ömür verdiğim bela, nerede
her hatıra bir demet zakkum meyhanelerde
düşlerim esrarında çoğalan pervanedir
götür benden ahzanı bana, ihsanı getir
yalanı reddederken düşüyorum yalana
ben bir aziz değilim rüveyda anlasana
bu ağıdı öldüğün için söylemiyorum
sen ölmedin rüveyda
at vuruldu ben öldüm
her hamlesi tabut simdi bakışlarının
yıkayıp kefenlediğim mehtabına gömdüğüm
duysun alem ateşin dağı erittiğini
bu illetin taşları bile çürüttüğünü
gün olurda ayrılık yumağı çözülür mü
bergüzarım ayakların altında ezilir mi
rüveyda görür müyüm yeşil ufuklarını
seninle bir sonsuzluk bulurmuyum rüveyda
yoksa hep bu kabirde kalır mıyım rüveyda
nurullah genç
en son ateş semazenleri adlı kitabına ulaştığım kalemi de kelamı da kuvvetli bir yazar abimiz. ruveyda şiiri en sevdiğim şiirlerinden biridir.
aşk'ı öyle güzel anlatır ki aşk'a hayran kalırsın..
öyle bir şairdir..
yağmur isimli naatı en güzel şiiridir belki ama beni yakışına derken içimden bir parça götürür sanki..
not: az biraz önce bahsi geçtiğinden bir yerde aynı tanımı nurullah ataç başlığına yazmıştım.. niye bilmiyorum..
öyle bir şairdir..
yağmur isimli naatı en güzel şiiridir belki ama beni yakışına derken içimden bir parça götürür sanki..
not: az biraz önce bahsi geçtiğinden bir yerde aynı tanımı nurullah ataç başlığına yazmıştım.. niye bilmiyorum..
atatürk üniversitesinde iktisadi ve idari bilimler fakültesinden profesör ünvanını almıştır.
tanıdık ve ödüllü eseri "yağmur"la edebiyatta ebedileşecek dizelere imza atmıştır.bazı şiirleri;
rüveyda
yagmur
intizar
yürüyelim seninle istanbul'da
sensiz kalan bu şehri yakmayı çok istedim...
tanıdık ve ödüllü eseri "yağmur"la edebiyatta ebedileşecek dizelere imza atmıştır.bazı şiirleri;
rüveyda
yagmur
intizar
yürüyelim seninle istanbul'da
sensiz kalan bu şehri yakmayı çok istedim...