la tecessesu emri ilahisine rağmen müslümanım diyenlerin de yaptığı şey.
allah'ı dinlemeyince, böyle oluyor demek ki..
yeni bir durum değil. ülkemizde hep vardı. muhtemelen çoğu da yasal değildi.
ama hiç biri bu kadar ayyuka çıkıp çarşaf çarşaf yayınlanmadı.
telefonda dini hiç bir argüman kullanmamayı çocuk yaşlarda öğrendik. sıkı sıkı tembihlendik o zamanlar.
on sene sonra ne olacağı belli olmaz yine de dikkat etmek lazım diyenlere çok kulak asmadık. on seneyi bulmadı bile.
eskiden müslüman olmayan müslüman olanı dinlerdi. şimdi müslüman müslümanı dinliyor. bi de üstüne allah zaten dinliyor ve izliyor neden korkuyorsunuz ki diyor pişkin pişkin.
benim telefonumu dinleyebilirler, gönüllüyüm.kafaları rahat eder biraz ohh sessiz sakin misss.
savaş akın ve lokman dağ'ın derlediği, telefon dinlemelerinden oluşan 'tapeden kodese sus ulan polis dinliyor' adlı birde kitap mevcut. içinde hayli komik anektotlar yer almakta.
ilkokul çağında çocuklarken, telefonda 'edep ahlak sahibi bireyler olabilmemiz için'' gönderildiğimiz küçük ders halkalarından bahsedeceksek; ders, sohbet gibi kavramlar yerine, 'çaya gidiyoruz, halı saha maçına gidiyoruz' türünden karşılıklar kullanırdık. ta o yaşlarda böyle bir korku vardı üzerimizde.
bir keresinde ev telefonuyla (*) arkadaşıma haftasonu dersinin iptal olduğunu haber verecekken 'halı saha maçı iptal oldu' diyecek yerde 'sohbet iptal oldu' dedim. cümle bitmeden telefon kapandı. acayip korkmuştum.. sonra bir şekilde korkum geçmişti. meğersem arkadaşım da ben sohbet dediğim için, kapatmış ne olur ne olmaz diye.
velhasıl, hep bu dinlemeler yüzünden hala telefonda sohbet diyemem. bir düşünürüm evvelinde.
üç beş meraklının bir araya gelip çevirdikleri iş. başbakanı bile dinlemişler, mahalledeki meraklı komşu teyzeler gibi.
dizginlenemez bir halde devam eden dinlemelerdir. devletin başbakanının dahi odasına cihazlar yerleştirme cesaretini bulanların yaptığı hukuk tanımazlıkdır.
bu kadar abartılısı,demokratik bir ülkeye yakışmayandır