boğaziçi üniversitesi – dertli sözlük
#483851 şuradaki yoruma çok saygı duyuyorum ama katılmadığım birçok nokta var. bir kere boğaziçi'nde başörtüsü yasağı başlarda uygulanmamış fakat 2001 sonrasında bu yasağın çok sıkı bir şekilde uygulandığını görüyoruz;

https://www.haksozhaber.net/okul/bogazici-universitesinde-28-subat-3171yy.htm

alıntı;

-----------------------

boğaziçi üniversitesi'nde 1998 yılından beri başta eğitim fakültesi olmak üzere birkaç bölümde sınırlı olarak uygulanan yasak, kampus kapılarından alınmamak suretiyle 13 ağustos 2001 tarihinden itibaren tüm üniversiteye yaygınlaştırıldı. bu tarihten itibaren okula gelen başörtülü öğrencilere güvenlik görevlilerince rektör sabih tansal imzalı bir bildiri verildi. bildiride başörtülü olarak üniversiteye girildiğinde; "yüksek öğretim kurumlarının i̇deolojik ve siyasi amaçlarla huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak veya boykot, işgal, engelleme, personelin işini yavaşlatma gibi eylemelere katılmak, bu amaçlara yönelik eylemleri tahrik etmek" suçlarının işlenmiş olacağı vurgulanıyordu. bu yasağa gerekçe olarak ise; kendisinin görevi sadece yorum yapmaktan ibaret olan avrupa i̇nsan hakları komisyonu'nun karan gösteriliyor ve ekleniyordu: "başörtüsüyle, bu dine mensup olmayan kişiler üzerinde baskı unsuru oluşturabilirsiniz!" bu suçlamaları yönelten rektörle olan görüşme talepleri ise her defasında reddedildi. son görüşme talebine verilen "benimle ancak başlarını açıp gelirlerse görüşebilirler" cevabı, bü yönetiminin başörtülülerle görüşmeye dahi tahammülünün olmadığını ortaya koyuyordu. "burayı i̇stanbul üniversitesi'ne çevirmeyin!" uyarısında bulunan hocalarınsa "liberallik, demokratlık" gibi yaldızlı(!) sıfatların arkasına sığındıklarını, yasak kararının hocaların çoğunluğunun oybirliğiyle alındığı öğrenilince daha da iyi anlaşıldı.

-------------------------

boğaziçi'nin dünya üniversiteleri sıralamasında da istikrarlı bir başarısı yok. odtü, bilkent, koç ve sabancı da aynı durumda. hepsinin bazı dönemlerde sıralamadan düştükleri oldu. boğaziçi'nin en iddialı olduğu sosyal bilimler dahil hiçbir alanda bu üniversitelerden gözle görülür bir farkı yok. hatta son dönemde yayın sayısı/kalitesi olarak geriye de düştü;

https://www.timeshighereducation.com/world-university-rankings/bogazici-university

bir de üniversitelerin başarısını devletten bağımsız olarak değerlendirmek çok makul değil. çünkü türkiye'de bütün üniversiteler doğrudan devlet tarafından kendilerine tahsis edilen bütçeye bağımlıdır. bu bütçeler olmasa türkiye'de hiçbir üniversite kendi imkanlarıyla eğitim yürütemez, buna en köklü üniversiteler de dahil. çünkü bizde ciddi bir sanayi/iş dünyası-üniversite iş birliği yok. örneğin harvard veya princeton'un başarısını amerikan hükümetinden bağımsız değerlendirmek mümkündür, fakat türkiye için böyle bir kıyas doğru olmaz. yakın zamana kadar öğretim görevlisi maaşları çok komik düzeylerdeydi, en ciddi zam yine yakın dönemde ak parti hükümeti tarafından yapıldı. üniversitelere de çok ciddi bir tahsisat ayrılıyor. tübitak da aynı şekilde proje fonlamakta çok cömert. çok yüksek bir bütçesi var, eskiden sosyal bilimlere neredeyse hiçbir destek verilmiyordu, artık destek yelpazesi de çok genişledi, isteyenler araştırabilir.

bu tarz üniversitelerde kendilerini liberal diye pazarlayan çok insan gördüm. birçoğu seni müslüman kimliğinle kabul etmez. benim müslüman/başörtülü/namaz kılan arkadaşım var demek "müslümanlar köpek değil, insan ısırmıyor" demenin daha kibar hali. yoksa sana sadece tahammül ediyorlar.

ben üniversitedeyken solcu grupların sopalarla mescid kapısına dayandıklarına da müslüman öğrencileri fişlediklerine de bizzat şahit oldum. müslüman kimliğinle bir öğrenci kulübü kurmana, sıradan basit bir bildiri dağıtmana asla izin verilmez ama faşist olan yine ak partililer olur. yine aynı insanlar sabah saat beş buçukta küçük bir gruba sadece organize olup sabah namazına gittikleri için saldırdılar. kendi imkanlarıyla osmanlıca kursu açan insanları tehdit ettiler. peygamber efendimiz'e salat ve selam cümlesi bulunan küçük bir afişin kampüsün hiçbir yerine asılmasına müsaade etmediler. çanakkale anma programını dahi "bastılar".

yine bu tarz "top" okullarda ciddi bir kadrolaşma da var, kimse bundan bahsetmez. üniversite hocaları yıllarca aralarına bir tane farklı görüşlü insanı kabul etmediler. buna boğaziçi'nin meşhur "liberal" yıllarında rektör üstün ergüder'in bütün ısrarlarına rağmen hoca alarak alınmayan ahmet davutoğlu da dahil. yine aynı yıllarda şerif mardin'i de aralarında tutmayan aynı "özgürlükçü" hocalar maalesef. boğaziçi ve odtü'de bir tane dahi başörtülü hoca yok, acaba neden?

velhasıl bu insanların bize olan kini/nefreti/tahammülsüzlüğü unutulur/hafife alınır cinsten değil. dolayısıyla müslüman hassasiyetine sahip insanların bu gürüha olan eleştirileri mesnetsiz değil. madalyonun diğer yüzü de çok karanlık, vesselam.