yalnızlık bir yerde şöyle tanımlanmış;''yalnızlık sadece tek başına olmakla tarif edilemez. yalnızlık bir süreçtir. kaygı, öfke, diğer insanlardan farklı hissetmeyi kapsar. bireyin sahip olduğu ilişkilerle, sahip olmayı arzuladığı ilişkiler arasında dengesizlik varsa, anlaşılamadığını hissediyorsa da kişi kendini yalnız hisseder.''benim ekleyeceklerim ise; yalnızlık bir süreç. ve tanımın devamında gelen; kaygı, öfke, farklı hissetme hissi bunların hepsi yalnızlık sürecini bireyin kabul etmemesi ile bağlantılıdır. aslında tanımdan yola çıkarak, bir alimin söyledikleri geliyor aklıma ''insan insan için yaratılmıştır. evinde 4 duvar arasında oturmak için değil.'' bu dört duvar mecazidir, iş ortamında dört duvar oluşturabilirsin, çok kalabalık bir topluluğun içinde de kendi dört duvarını oluşturabilirsin. önemli olan yalnızlık sürecinin başladığını hissettiğinde bu süreci kabul edip onu yönetebilmek. kaygı, öfke gibi duygular her zaman ikincil duygularımızdır. yani her zaman ana duygumuzu bulmamız ve onun eksiklerini nasıl telafi edeceğimizi bulmamız gerekir. tabi ki diğer yazar arkadaşlarımında bahsettiği gibi; kimi insan için yalnızlık eşsiz bir duygudur. ama unutmamak gerekir ki yalnızlık allaha mahsustur.