saadet partisi – dertli sözlük
kendisini ittifak noktasında değerlendirmek için mnp zamanına gitmek ve o zamandan bu zamana sergilediği duruşun ilkesel mi yoksa konjonktürel mi olduğuna bakmak lazım. eğer ilkesel ise eleştiri kurulan ittifaklar üzerine değil, itikad üzerine olmalıdır. konjonktürel ise zaten itimada değmez. bu değerlendirme de siyasetin kara yüzünden dolayı aklın kıstaslarından ziyade vicdana hitap eder. nurlanmış vicdana...

bu vesileyle erbakan hocanın mçp ile de chp ile de ittifak kurduğunu hatırlatmış olalım.
2018 genel seçimlerinde millet ittifakına dahil olan partidir.müslümanlara ihanet eden partidir.
millet i̇ttifakı, kısa adıyla mi̇llet, türkiye'de 2018 genel seçimlerine katılmak için oluşturulan bir seçim ittifakıdır. i̇ttifak, 5 mayıs 2018 tarihinde dört muhalif parti cumhuriyet halk partisi (chp), i̇yi̇ parti, saadet partisi (sp) ve demokrat parti (dp) tarafından resmen başlatıldı.
bu ittifakta bir de gizlenen parti vardı: hdp. chp ve i̇yi parti ne kadar gizlemeye çalışsa da seçimden sonra menfaat ve çıkar kavgaları esnasında kamuoyu ile paylaştılar.hatta chp,hdp tarafından tehdit bile edildi.(*)

https://www.yenisafak.com/gundem/pkk-ile-ittifakin-bedeli-chp-ve-iyi-partiye-hdp-santaji-basladi-3540838

https://www.yenisafak.com/video-galeri/secim/gizli-ittifak-artik-saklanamiyor-chp-hdp-kol-kola-2179506
beşar esed'e ve adamlarına açıkça destek vermiş parti. tanım olarak bunu yazdık ama gücenme, darılma filan olmasın. bizim maksadımız nasihat etmek. partiler üzerinden siyaset yapmayı sevmem. ama burada da bir istisna olarak yazalım.

suriye olaylarını bop'un bir parçası olarak görebilirsiniz, arap baharı'nı bir başka şekilde değerlendirebilirsiniz. bu konuda kimsenin itirazı yok. (*) ama tüm bunlara rağmen halkını zalimce katleden bir adama nasıl destek verilebilir? bu soruyu sık sık saadet partisi'nin kendisine sorması gerekli. suriye'nin kaosta olması vb. konulara kızgın ve kırgın olabilirsiniz. ama bu durum sizi hakkaniyetten niçin uzaklaştırıyor?

aslında yukarıda yazdığım olayın mazisi biraz eskiye dayanır. milli görüşün kurulduğu yıllara. iran devrimi türkiye müslümanlarını öyle bir etkilemişti ki, milli görüşün de bundan etkilenmemesi kaçınılmazdı. milli görüş gibi türkiye müslümanlarının temsilicisi pozisyonundaki bir ideolojinin iran devriminden etkilenmesi, tüm türkiye müslümanlarını iran'a sempati ile bakar hale getirmişti. 28 şubat süreci öncesinde ve sonrasında da bu sempati değişmedi. osmanlı'nın temsilciliği rolündeki bir partinin iran devrimi'nden etkilenmesi de ayrı bir tartışma konusu. neyse oraya hiç girmeyelim. işte arap baharı sürecinde de bu sempati devam etti. halen de devam etmektedir. hayret ve ibretle görüyoruz ki iran'ın yayılmacı politikalarına rağmen osmanlı'nın izinden gittiğini iddia eden bir parti halen iran'ın sıkı savunucusu. hatta yetmiyor, iran'ın savunduğu zalim esed'i de savunuyor. hadi şimdiki durum siyonistlerin oyunu deniyor, 1982'deki hama katliamı'nı nasıl unuttunuz? durun şundan bahsedelim. humeyni, orada hafız esed'i desteklemişti değil mi? said havva'lar o katliamdan sonra ülkelerini terketmişlerdi. hani islam birliği düşünceniz? said havva, ihvan'ın suriye'deki en önemli alimlerindendi. ihvan, islam topraklarında islam birliği düşüncesinin doğduğu ilk teşkilattır. neyse hadi o dönemlerde fadlallah gibi insaflı mollalar vardı. yahu şimdi iran açıkça pers milliyetçiliği yapıyor. hala neden destekliyorsunuz?
sanki mevcut durumuna sadece ve sadece izlediği politika ve mevcut kadroları sebebiyle gelmiş gibi bir izlenim yaratılarak hunharca eleştirilen, müslümanlara batıl ile mücadelede siyaseti bir araç olarak kullanmayı öğreten bir hareketin son kalesidir. bu kuru kuruya eleştiriciler belediyenin yıkım ekipleri gibi mağrur bir şekilde kapınıza dayanır yılların emeğini duygusuzca yerle bir ederler sanki kendi geldikleri, yaşadıkları yer, büyük yerden gelen emrin bir gün kurbanı olmayacakmış gibi. yani demem o ki sanki bu hareket ilk mücadelesini müslüman ama siyasete mesafeli duran yurdum insanlarına karşı vermemiş gibi(*) sanki daha sonra siyaseti benimseyip meselenin önemini anlamış ama yanlış anlamış bir takım cemaatlerden günümüze kadar darbe yememiş gibi(*),sanki bu çok bilen müslüman halkımız da şimdi paralel kenar vs diyerek tekfir ettiği bu bir takım cemaatlerin peşine takılıp demirel'inden ecevit'ine oy yağdırmamış gibi, ve yine sanki müslüman sermayenin kurtarıcısı! merhum özal'a olan sevgi vefa ve diğergamlık her yönden binlerce defa daha fazla hak eden bir şahsa gelince taassup, makam mevki meraklısı vs şeklinde yaftaların gölgesinde kalmamış gibi, sanki ve sanki bu hareket bir bütünken ve bütün dünya müslümanlarını dert edinirken, temsil ederken(*) islam birliği yolunda ilerlerken ortadan ikiye bölünmemiş gibi, gerçekten de bütün dünyayı parmağında oynatan siyonistleri karşısına almışken ve dünya da herkes için adil bir düzen kurmaya kalktı diye, bütün rantiyecilere one minute çekti diye yıkılan hükümetine rağmen müslümanları sokağa dökmedi diye kendi seçmeninin kendi dava arkadaşının ihanetine maruz kalmamış gibi, sanki birileri koltuk sevdası diye bas bas bağırırken başka birileri şimdi koltukla ağır ağır çıkmıyormuş sarayların merdivenlerini, koridorlarında kimlerle beraber yürüdüğü belliymiş gibi, sanki dün paralellerin diğer kenarlarını da tamamlarken zevkten dört köşe olanlar şimdi başkalarını köşeye sıkıştırmaya çalışmıyormuş gibi, erbakan kimseye danışmıyor vs diye ithamlarda bulunanlar(*)(*) kemalizmi yok edip tayyibizmi piyasaya sürmemiş gibi... sanki hırsızın hiç suçu yokmuş gibi bir de karşımıza geçip pişkin pişkin hasta adam edebiyatı yapmıyor mu kardeşim işte o zaman...
zerre kadar samimiyeti olan insan emri bil mağruf nehyi anil münker yapmadan(*) adam asmaca oynamaya girişmez kardeşim. sanki marketten kurabiye alıyoruz da olmamış, şekeri fazla kaçmış aroması yerinde olmamış vari eleştiriler getiriyoruz. madem aklı selim, kalbi selim bir seçmen vardı bu ülkede oy pusulalarınızla yön verseydiniz hak ve batıl savaşında daha önce yaptıkları yapacaklarının teminatı olan bir harekete. akp nin zaferine ortak olan den olmanın dayanılmaz hafifliği ile, çoğunluğa sadece bir oy karşılığında tabi olmanın getirdiği özgüven ve enerji ile, rüzgarın estiği taraftan olmanın verdiği rahatlık ile konuşmak kolayken, taşın altına elini koyan malıyla, maneviyatıyla günahıyla sevabıyla hala ve hala yılmayan bir grup müslümana karşı mağrurca tavırlar sergilemek mi samimiyet...

kaynayan kazanın içindeki kurbağa misali rehavetle yaşamaya devam edelim müslümanlar olarak, sanki sokakta yanımızdan gelip geçen aramızdaki mesafeyi ölçemediğimiz o evlatlar bizim değil gibi, inancımızla yaşantımız arasında inşa edilen duble yollarda sarsılmadan ilerleyelim...sanki cahiliye toplumundan daha kötü bir topluma gelmiş gibi bu hükümete 10-12 sene yetmez, 2023 ler 2053 ler verelim ömür takviminden bir sayfa koparalım en ileri tarihe bir çek yazar gibi en büyük sermayemizden bol küsüratlı seneler verelim...karşılığında kılıçtaroğlu&tayyip mücadelesinde aldığımız banko hezimet ölü yada diri peşimizi bırakmasın...

bazılarının bir avuç osmanlı hanedanından korktuğu ve osmanlı yeniden dirilecek fobisinden ötürü sürgün ettiği gibi. bu hareket %1 de oy alsa korkuları süren siyonistlerin hakkını da teslim etmek lazım.
''bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar'' malumunuz, erbakan hocamız'ın tek başına bağımsız bir aday olarak seçimlere girmesi, mehmet zahit kotku hazretlerinin duası ile bir osmanlı baharını başlatması gibi.
büyük birlik partisi ile ittifak kurmuşlar. adına da milli ittifak demişler. halbuki saadet partisi hep bu fotoğraf ile anılacaktır.

http://media.dunyabulteni.net/250x190/2012/01/07/kamalak.jpg