ahlam tamimi – dertli sözlük
9 ağustos 2001 de kudüste bir pizza restoranında aralarında hamile bir kadınında bulunduğu 8 i çocuk 15 kişinin ölümüne sebebiyet veren bombalı saldırının faillerinden gilad shalide karşılık serbest bırakılan mahkumlardan biri olan filistinli terörist kadın.hapisteyken ve serbest bırakıldıktan sonra yaptığı konuşmalar ve yüz ifadesi insanın tüylerini diken diken eder.hapishanede yaptığı bir röportajda kendisine saldırıda kaç çocuk öldüğü soruldugunda sanırım 3 diyor.ölen çocuk sayısının 8 olduğu hatırlatılıncada yüzünde gülücükler açıyor ve 8 mi diyerek gülümsüyor.hapisten çıkınca memri tv ye verdiği röportajda saldırının nasıl gerçekleştirildiğini saldırı sonrası ilk olarak 3 ölü rakamından duyduğu hayal kırıklığını ve ardından ölü sayısı arttıkca birlikte seyahat ettiği filistinlilerle beraber yaşadıkları mutluluğu ve sevinci dile getiriyor.bu çarpık vahşi zihniyetler insanın aklına bir sürü soru geliyor.küçük bir çocuğun ölümünden ne tür bir varlık sevinç duyabilir?ne tür bir varlık küçük bir çocuğu öldürerek cennette sonsuza kadar hurilerle sefa süreceğini düşünebilir?bir çocuğun ölümüne sevinecek vahşileşmiş bu insanlardaki kinin ve öfkenin sebebi nedir?
(http://www.youtube.com/watch?v=dtwlxrnzbvc)
(http://www.youtube.com/watch?v=bz5h96qhqom)
filistinli terörist kadın cümlesini okuduğumda oldukça şaşırmama sebep olan tanımın sahibi. siz ona terörist mi diyorsunuz? enteresan.

zira israil yıllarca her gün silahsız filistinlileri bombalarken, tepeden inme onları ablukaya alıp yalnızca giriş çıkışları kendi kontrolune almışken, hamile, çocuk kadın genç demeden evlerden insan toplayıp sivilleri tarıyorken bence bu hanım ablanın yaptığı vatanını savunmaktır, gözü yaşlı filisitinli anaların âhıdır. müslüman savaş meydanında erliğini göstermelidir ancak karşıdakı düşman düşman değil vahşetin ev sahibi olduğu için bu yolda atılan her adım - öldürülen israillilerin soyunu sürdürecek olan bir çocuk dahi olsa - vatanını savunan fılıstınlı muslumanları haksız çıkartamaz.
terörist ibaresinin kullanılması başlı başına bakış açısıyla ilgilidir. küçük bir çocuğun ölümünü tırnak işareti içerisine alıp propaganda yapmak diğer öldürülen binlerce çocuğun aynı cümlede dile getirilmesine engel olan zihniyetin kullanabileceği türdendir. müslümanlığın altın kurallarını daha doğrusu inceliklerini barındıran her insan allah'ın yarattığı bir alemi yok etmenin ne derece vahşet içerdiğinin bilincedir kimse merak etmesin. ancak kısasa kısas yaptırılmak zorunda bırakılan bir halkın karşı tarafın savaş yöntemiyle onlara cevap vermesi mantıksal bir olay olduğu kadar kimsenin de ilkesini kabul etmiş olduğu anlamına gelmez. çok asilce bir savaş varmış gibi ortada, kurulan cümleler olaya tüm boyutuyla değil sağ alt köşeden bakmak kadar acizcedir. siz iki tarafa da aynı seviyede silah ve şartlar verin o zaman terörist dediklerinizin tutumunu kıyasa eleştiriye hakkınız olabilir belki. tepeden evlerin çatısına bomba atılırken evlerden kadınlar alınıp tecavüz edilirken erkekler geri dönmemecesine toplanırken kimse biz müslümanız onların ilkesini kabul etmiş gibi gözükmemeliyiz o yüzden taş atalım diyemez değil mi?? kaldı ki onları bu denli intikam hırsına büründürenlerin canlarını yakıp ahlarını alanların da geçmişlerini ilkelerini çok iyi bilerek, hatırlayarak bunları konuşmalı.
mağlesef küçük çocukların ölümüne bile sevinen mahluklar siyasi ve ideolojik sebeplerden ötürü bilinçsizce savunulabiliyormuş.adamın biri içi çoluk çocuk dolu pizza restoranına giriyor ve kendini havaya uçuruyor.5 aylık hamile bir kadının yanında en küçüğü 2 yaşında olan 8 çocuk hayatını kaybediyor.ama ne acıdır ki bu çirkin saldırı birileri tarafından meşru görülebiliyor.bu nasıl bir mantık nasıl bir zihniyet insan hayret ediyor.filistinli arapların ve hamasın bu denli vahşi ve çirkin saldırılarda bile savunulacak kadar kutsallaştırılması,çocuk katillerini bile şehit ilan eden bir örgütün birileri tarafından hala savunulması insanlık adına utanç vericidir.
kavram karmaşısına kurban giden filistinli eski mahkum.
yaptığı nefsi müdafaa sonucu terörist ilan edilmiş filistinli bir gariban. i̇srail hapishanelerinde görmediği zulüm kalmamıştır. ülkemiz insanlarında son 20 yılda oluşan liberal akım nedeniyle nerede direnen bir insan var terörist ilan etme modası türedi. bu modaya kurban giden birçok insandan biri.
abd'ye yaptıklarından dolayı terörist diyemeyen, i̇srail'e yaptıklarından dolayı terörist diyemeyen, rusya'ya yaptıklarından dolayı terörist diyemeyen, çin'e yaptıklarından dolayı terörist diyemeyen ülkem insanı nerede ezilmiş bir halk var, zulüm gören bir halk var, yaptıkları ufak bir eylemin ardından terörist damgasını yapıştırıverir.ülkem insanı çeçenlere terörist der, direnen afgan halkına terörist der, doğu türkistan'da direnen halka terörist der, filistinli taş atan çocuğa terörist der. hümanist bir düşünce furyası almış başını gidiyor. ama bir zamanlar kendi dedelerine de bunun dendiğini anımsamaz yada anımsamak işine gelmez.
şimdi ben bu insanlara yaşanmış bir tarihi hatırlatıyorum. herkesin çarçabuk unuttuğu, dinlerken esnediği, orada yaşananları duydukça şaşırdığı bir tarih...
şimdi 1915'e gidelim çanakkale savaşları'nın en şiddetli dönemlerine. o dönemde yaşayan dedelerimiz, allah, namus, vatan, i̇ttihat diyerek cepheye koşmuş birçoğu allah allah nidalarıyla şehit olmuştur. o dönemde i̇ngiliz komutanlar ve devlet adamları türklere eşkıya, zalim ve zorba yani günümüz tabiriyle terörist diyordu. o dönemi anlatan i̇ngiliz yapımı belgesel filmlerde bu açıkça görülür. i̇ngilizlerin hatıratları okunduğunda başlangıç itibariyle bize nasıl baktıkları açıkça görülür. atalarımız bize göre birer kahraman ama batıya göre birer eşkıya yani günümüz tabiriyle terörist. şimdi gaflete düşen ülkem insanı, o dönemki i̇ngiliz elitlerin verdiği tepkiyi verme derdindeler. ama allah biliyor ki o insanlar dinlerini, vatanlarını, namuslarını koruyorlar.bu kadar rahatın içinde oturduğu koltuğun verdiği rahatlıkla, arkada facebook sayfası açık, dinlediği müzik bir amerikan yapımı uydurma sözlerle bezenmiş ahlak yoksunu bir sanatçının yaptığı uyduruk bir melodi ve orada burada yazdığı "çeçen teröristler, filistinli teröristler insanlık suçu işliyor." diyor. evet şimdi sorarım ben böyle diyen bir kişiye, "gözünün önünde kaç tane çocuğun öldürüldü?", "gözünün önünde hiç kız kardeşine tecavüz edildi mi?", "annen, baban gözünün önünde kurşuna dizildi mi?", "erkek kardeşin, gözlerinin önünde başına çuval geçirilip dövüldü mü?" şimdi çok ağır sorular sordum.bazıları çok ağır bulacaktır bu ifadeleri.ama bunlar gerçek o insanlar yıllarca bunları yaşadı. bunları yapan, bu mazlum insanlara terörist deyip, afganistan'da,somali'de,ırak'ta,bosna'da,çeçenistan'da vb. yerlerde mazlumlara yaptıklarını görmezden gelircesine tüm dünyaya insanlık dersi vermeye çalışanlardır. peki burada zulüm gören bu çaresiz insanları yaptıkları bir eylemden dolayı terörist ilan etmek, onlara acımasızca birer eşkıya, ingiliz elitlerinin bir zamanlar bize kullandığı o ifadeyi müslüman kardeşlerimize kullanmak ne kadar müslümancadır.hangi ağzı kullanıyoruz?
ingilizler tüm batı alemine, savaşa giren girmeyen bütün batıya bizi terörist, soykırımcı ve arapları sömüren bir sömürgeci olarak anlattı dünyanın bir kısmı buna gerçekmiş gibi inandı. şimdi bizde ne yazık ki içimizdeki yerli işbirlikçilerin ve dış mihrakların verdiği haberlere inanıyoruz ve kullandığı ifadeleri kullanıyoruz o kardeşlerimize karşı.
sanırım ortada bir yanlış anlaşılma var yada daha da kötüsü insanlık adına üzücü bir durum var.öncelikle şunu hatırlatmak istiyorum.ahlam tamimi isimli şahıs kendisine yönelik bir saldırıya karşı kendini savunmadı.kudüste içi aile ve çocuk dolu bir restoranın bombalanmasına öncülük etti.tekrar etmek istiyorum , 9 auğustos 2001 günü bir israil askeri aracına,kontrol noktasına yada herhangi askeri bir hedefe saldırıda bulunulmadı.sadece içi aile ve çocuk dolu olan bir restoran havaya uçuruldu.bu saldırı sonucunda ise en küçüğü 2 yaşında olan 8 i çocuk 15 kişi ve 5 aylık hamile bir kadın hayatını kaybetti ve daha da üzücü olanı bu vahim olay filistinli bir grup tarafından coşkuyla kutlandı.

ahlam tamimi'nin işkence gördüğü iddiası ise kendisinin hapishanede röportaj verebilmesi ve röportaj sırasındaki rahat tavırları göz önüne alındığında temelsiz ve ve desteksiz bir iddiadır.ayrıca röportaj sırasında kendisinin kaldığı hücre de görülebilmektedir.ben asla israil hapishanelerinde mahkumlar işkence görmüyordur diyemem.çünkü bu konuda bir araştırmam yok.aynı zamanda tüm argümanlara ragmen ahlam tamimi kesinlikle işkence ve kötü muamele görmemiştir diyemem.çünkü ben hayatım boyunca hiç bir israil hapishanesinde bulunmadım ve bulunan birini de tanımıyorum.

terörizm konusuna gelirsek şu kesinlikle bir gerçektir ki kişiler yaptıkları eylemlerden ötürü terörist olabilir ama toplumlar asla.bir filistinli eyleminden dolayı terörist olabilir ama bu tüm filistinlilerin terörist olduğu anlamına gelmez.o kişinin filistinli olması da terörist olduğu gerçeğini değiştirmez.evvela bu basit farkı ayırt etmek gerekir.çanakkale savaşı sırasında her zaman olduğu gibi nefreti körükleyen bağzı kimseler türkleri barbar ve vahşi olarak addetmiştir ve askerlerede bu düşünceyi empoze etmeye çalışmıştır.bu aslında tarih boyunca savaşlarda kullanılan çirkin bir beyin yıkama yöntemidir.makine ruhlu ve makina kalpli insanlar askerlerin vicdani duygularından arınmalarını ve vahşice savaşmalarını isterler.tıpkı ikinci dünya savaşında alman ordusuna karşı savaşan amerikan askerlerine her alman wehrmacht askerinin aşağılık pislik bir ırkçı nazi olduğu fikrinin empoze edilmesi gibi çanakkale savaşında da ittifak askerlerine türklerin barbar ve vahşi olduğu düşüncesi empoze edilmeye çalışılmıştır.ama yinede çanakkale savaşı baştan sona incelendiğinde nefreti yaymaya çalışanlara rağmen pek çok ittifak askeri ve savaş muhabirinin yazdığı yazılarda,mektuplarda ve kitaplarda türk askerlerine olan hayranlıklarını dile getirdiği ve onlardan övgüyle bahsettiği görülebilir.

nefreti yayan kin ve öfke dolu insanlar dünyanın her yerinde her daim mevcuttur.i̇nsanlık suçu işleyenin sıfatı kimliği ırkı ne olursa olsun aynı tepki gösterilmelidir.afganistanda abd ordusu pek çok insanlık suçu işledi.peki bu talibanın ve el kaidenin her eyleminde haklı olduğu anlamınamı gelir?sizler oturduğunuz yerden size gösterilenlere bakarak amerika afganlara şöyle zulmediyor böyle öldürüyor diyerek basitce eleştirebilirsiniz.ama söz konusu talibana ve el kaideye gelince elinizde hiç bir karşıt argüman olmadığı halde sırf amerikaya kaşı savaşıyorlar diye işlenen çirkin bir suça tepkisiz kalmak hatta daha da kötüsü savunmaya kalkmak insanlığa yakışmayan bir davranıştır.ben bir şeyi gerçekten merak ediyorum hayatınızda kaç tane afganla pakistanlıyla konuştunuz?onların ne tür sıkıntılar çektiğini sordunuzmu?kutsal savaşçı gözüyle baktığınız ve toz kondurmadığınız insanları bir de onların ağzından dinledinizmi?ben yine yanlış anlaşılmamak için şunu kesinlikle belirtmek istiyorum.ben burda abd nin afganistanı işgalini savunmuyorum kaynaklarımı da batıdan almıyorum.sadece tarafsız bir şekilde analiz ve gözlem yapıyorum.bir grup insan vicdani duygularını bir kenara atıp siyasi ve ideolojik sebeplerden ötürü bir insanlık suçunu savunmaya kalkıyor ve ben de bunu insanlık adına eleştiriyorum hepsi bu.
yanlış anlaşılmaya kurban gitmiş, akabinde kavram kargaşasına uğramış bir takım kelimelerle sıfatlandırılan mazlum mahkum. bu şekilde tanımlıyorum ve hala kavram kargaşasına kurban gittiğine şahit oluyorum. ailesi, akrabaları vb. birçok yakını gözleri önünde öldürülen insanlar yapıyor bunları. benim anlayamadığım benim ülkem insanı niye abd'ye bu kadar şedid bir tepki vermez? ben buna hayret ederim. rahat koltuğunda otururken, yanında bir bardak çayıyla, loş odasında, bilgisayarı başında kimse onların neler yaşadığını bilemez. evet sorduğum sorular çok basit. afganlar yada çeçenler, peştular yada filistler... şimdi düşünelim. empati kuralım. ve insanlık suçu işlemek hususunda kime karşı şedid bir tepki verilmeli ona bir karar verelim. empati kuramayacak kadar da sosyopat değiliz umarım.

bir kadın düşünelim. müslüman bir kadın. evinde oturmuş ailesi ile yemek yiyor. sofra başında. kocası karşısında, çocukları yanında. üç çocuğu var. ailesine yemeği hazırlamış, servis yapıyor. yer sofrasında yiyorlar. ev küçük, derme çatma bir kerpiçten yapılmış ev. ortamı betimliyorum daha net hayal kurulabilsin diye. aniden kapı kırılıyor. i̇çeri girenler işgal ordusunun askerleri. kocasını tutuyorlar, kocası direniyor, direndiği için kadının gözleri önünde adamı kurşuna diziyorlar. çocuklarını itip kakıyorlar. tartaklıyorlar, sonra çocukları da öldürüyorlar. evde uyuyan bir de kardeşi var, erkek kardeşi. evi ararken onu da buluyorlar. bu esnada odasına saklanmış durumda. o da eniştesi gibi direniyor. başına çuval geçirip dövüyorlar. kadın bu son hamleden sonra cinnet geçiriyor. askerlerin üzerine saldırıyor. askerler, bu hamleden sonra kadını tutup dövüyorlar, ardından tecavüz ediyorlar. erkek kardeşinin gözleri önünde. daha sonra kalan bu kişiyi dışarı çıkarıp evlerini yıkıyorlar. umarım olayı hayalinizde canlandırabilmişsinizdir. burada empati kurun. tabi sosyopat değilseniz.

şimdi insanlık suçu işleniyor, terörist vb. ifadeler kullanılan insanlar bu olaylarla karşılaşmış insanlar. madem hümanistiz, polyanna oluyoruz. o zaman gerçekten polyanna gibi davranalım. tabi burada klavyesi, elinde bir bardak ılık sütüyle, arkada fondan gelen güzel hareketli bir müzik eşliğinde polyanna olmak kolay. adaletten, insanlıktan söz etmek daha bir kolay. çünkü biz o ortamlarda bulunmadık, yaşamadık çünkü onları. ve biliyoruz ki savaşlar esnasında nefret suçu işleyen çok olur. dezenformasyon yürüten ve bunu kazanan güçlü olandır. elinde imkanları olandır.ve ortada müslümanlara karşı açılmış bir savaş var. evet bugün abd ve israil, rusya ve çin bizim gibi polyannaları kandırabilmek için mükemmel dezenformasyon yürütüyor. ve bu insanlara mazlum insanlara terörist dedirtiyor. aslında batıyı bu zaferinden dolayı ayakta alkışlarım. hem masum insanların topraklarını sebepsiz bir hiç uğruna-11 eylül cia'nın kendi işidir.i̇şgale sebep oluşturmak için yaptığı planlı bir eylem.-işgal et, hem de direnenlere terörist damgası vur. dünya üzerinde yaşayan polyannaları böyle bir dezenformasyonla kandır.

i̇nsanlar genelde bilmedikleri kişiler hakkında terörist suçlamasını kolayca yapar. halbuki o insanların yaşadıkları dramı en azından bir hafta görse, herşeyi anlayacaktır. orada kadın ve çocuklarla konuşsa, onların dramını görse anlayacaktır o eylemlerin sebebini. nedense işi vicdanıma bıraktığım zaman, mazlumlar haklı diyor vicdanım. israil'de ölen kadın ve çocuklar vardır. 100 tanedir, 200 tanedir. üzülüyoruz. peki afganistan'da, ırak'ta, somali'de, filistin'de ölen milyonlarca kadın ve çocuk için acaba aynı adalet arayışına girebiliyor mu bu polyannalar? ben de bunu sormak istiyorum. acaba bu ölen milyonlar için abd ve i̇srail'i en sert şekilde eleştirilebiliyor mu?

birkaç kişinin belki on kişinin ölümüyle sonuçlanan bir olay için yükseltilen sese bakınız, ölen milyonlar için yükseltilen sese. dünya çok garip, ülkem insanı bu garip dünyada daha bir garip...
hülasa;

amerika'da central park'ta, azgın bir pitbull küçük bir çocuğa saldırmış. iri yarı bir delikanlı hemen köpeğin üzerine atlamış, çocuğu kurtarmış. köpek ölmüş.
olaya şahit olan bir gazeteci, delikanlının fotoğrafını çekmiş ve sormuş:

- kahraman amerikalı, çocuğun hayatını kurtardın. bunun haberini yazmak istiyorum. ismini alabilir miyim?
- ben amerikalı değil pakistanlıyım, ismim abdullah, demiş adam.

ertesi gün gazetede haber başlığı:
''kökten dinci bir müslüman, central park'ta bir köpeği vahşice boğdu.''
öncelikle hakkı ve hukuku ararken tüm ideolojilerin bir kenara bırakılması gerekir.siz filistinlilerin mazlum ve mağdur olduğunu ve onlara israilin haksızlık yaptığını düşünebilirsiniz ve filistinlileri bu uğurda savunabilirsiniz.ama hakkı savunucam derken kalkıpda öldürdüğü çocuk sayısının 3 değilde 8 olduğunu duyduğunda sevinen bir mahlukatı sırf filistinli sıfatı var diye savunmaya kalkarsanız işin rengi tamamen değişir ve siz zalimin yanında olmuş olursunuz.vakti zamanında sizlerin günümüzde her birine kutsal ve günahsız gözüyle baktığınız filistinlilerin bir kısmı nasıl ki osmanlı askerlerine beklenmedik bir şekilde ihanet edip arkalarından vurduysa bu günde bir takım kin ve nefret dolu filistinliler insanlık adına çirkin eylemlerde ve söylemlerde bulunmaktadırlar.bir şeyi tekrar söylemek istiyorum bir insanın filistinli,somalili,afganistanlı,çeçenistanlı olması onun mağdur ve mazlum olduğu anlamına gelmez.irakta şii sünni mezhep çatışmaları 2003 ten bu yana yaşanan sivil kayıplarının büyük bölümünü oluşturuyor.bu çatışmalarda çok kan döküldü ve çok çirkin hadiseler yaşandı.ama tek bir kişi bile amerikan askerlerine gösterdiği tepkiyi kalkıpda irakta yaşanan mezhep çatışmalarına göstermez.orada yaşanan çirkin hadiselere asla tepki gösterilmez.yıllardır filistin diye feryat eden araplar çeçenistanda ve kafkaslarda zulüm gören insanları asla görmezler kafkas halklarının çektikleri acılar umurlarında bile olmaz.çünkü bu onların çıkarlarına tamamen terstir.libya iç savaşında kaddafi müslüman halkına zulmediyor diye feryat eden tepki gösteren insanlar libyalı muhalif gruplar afrikalı zencileri infaz ettiği zaman hiç bir tepki vermezler.suriye ordusunun işlediği insanlık suçlarına tepki verenler asla muhaliflerin işlediği suçlara tepki vermezler.afganistandaki nato birliklerinin işlediği suçlara tepki verenler asla talibanın ve el kaidenin işlediği çirkin suçlara tepki vermezler.çünkü zihinlere adeta kazınmış olan bir fikir vardır.bir taraf tamamen haklıdır mazlumdur iyidir diğer taraf ise her daim tamamen haksız zalim ve kötüdür.bu fikri altüst eden olay olduğu zaman pek çoğu bunu kabullenemez.bir filistinli küçük bir çocuğu öldürmek gibi en alçak suçu işlese bile yine de ortada bir sorun yoktur yada bu olsa olsa batının masum filistinlileri karalama çabasıdır.çünkü sabit fikir şudur ki bir filistinli asla kötü olamaz bir kötülük yapmışsa da iyi bir nedeni vardır ve o kişi her daim masumdur. siz onlara aksini ispat etseniz bile kalkıp size çirkin suç işleyen kişiyi sanki şahsın yakın akrabasıymış gibi ''senin hiç annen baban çocuğun gözünün önünde öldürüldümü , kız kardeşine tecavüz edildimi '' gibi sözlerle savunmaya kalkabilirler.ben şahsen ahlam tamiminin bu tür bir şey yaşadığını sanmıyorum.eğer öyle bir şey olsaydı bunu filistin destekcisi medya asla kaçırmazdı.eğer ailenizin gözünüzün önünde katledilmesinin yada kız kardeşinize tecavüz edilmesinin size içi çocuk ve aile dolu bir restoranı yada halk otobüsünü havaya uçurma hakkı verdiğini düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz demektir.kişinin bir kötülük yapması için ille de geçmişte kötü bir olay yaşamış olmasına gerek yoktur.kötü ve yanlış zihniyetler insana çok çirkin suçlar işletebilir ve tarih bunun pek çok acı örneğiyle doludur.aşırı dindar bir yahudinin tüm müslümanların ölmesini arzulaması ne kadar çirkin ve insanlık dışıysa tüm israillileri yaş ve cinsiyet gözetmeksizin öldürmeyi amaçlamakta aynı derecede kötü ve tehlikeli bir zihniyettir.biz insanlığımızı kaybettiğimiz vakit her şeyimizi kaybetmişiz demektir.haksızlığa uğrayan yada haksızlığı yapan kim olursa olsun bize düşen görev tüm ideolojileri ve yönlendirmeleri bir kenara atıp tüm kalbimizle haklının yanında olmaktır.