saatlerin ileri geri alınması – dertli sözlük
"biz sanıyoruz ki yılda 365 gün vardır. bu ölçülmüş bir zamandır. meselâ bir saatin üzerinde akrep ve yelkovan seyrediyor. biz buna zaman diyoruz. acaba zaman bu mu? hayır. bu, yepyeni bir şey. insanlar buna burjuva medeniyetine geçmek üzere iken rağbet ettiler. dakika diye, saat diye bir şey çıkardılar karşımıza. niye ezânî saatle bu saat birbirine uymuyor? bu zaman başka zaman, bizim zamanımız başka zaman. meselâ bize tatil yaptıranlar, işte bizi bu ölçülen zamana sokuyorlar. bize, saat 9.00 da işbaşı yapacaksın, 17.00 de de çıkacaksın diyorlar. meselâ adam ebrû yapıyor, bu arada da şiir yazıyor. işte burada o adam, hayatını yaşıyor; zamanı filan değerlendirmiyor. tat alıyor yaşamaktan. kendini dünya ile münasebettâr kılıyor. bugün böyle değil. biz, sadece bizi ite kalka sürükledikleri yerlere gidiyoruz. oralarda onların istedikleri şeyleri yapıyoruz. bizi, ertesi günü işbaşında olabilelim diye bırakıyorlar 17.00 de; yoksa ebediyyen oralarda tutacaklar. uykumuzu onun için uyutuyorlar, tatil dedikleri şeyi de onun için uydurmuşlar. senin tatilini de plânlamışlar. nereye gideceğin kesinlikle belli. bence zaman kullanılması dediğimiz şey, birbirimize hakikâti aktarabilmemiz için -eğer bizde hakikat varsa o da- teksif etmektir. bu tatil ve çalışma mekanizmasının bizi felâkete sürüklediği kanaatindeyim. ne yapabiliriz? mutlaka bir şey yapabiliriz. yeter ki teslim olmayalım; allah‘a teslim olalım."
en son 2016 yılında ileri alındıktan sonra geri alınmasına kısa bir zaman kala kaldırılan uygulamadır. bakanlar kurulunca her yıl ileri saat kullanılması kararlaştırılmıştır.
bu sene iki hafta gecikmeli olarak 8 kasım günü uygulanan işlemdir. keşke on kasım sonrasında yapılsa idi diyorum. on kasım trollemesi olurdu ve eminim ki ülkemizin gündeminde eski saate göre mi 9 u 5 geçe saygı durulacak? hükümet on kasımı da iptal etti türünden haberler çıkacaktı? bir kısım medyada bir saat boyunca saygı duruşunda kalan antik putçuları görecektik. neyse ki olmadı allah muhafaza. i̇ktidarın havasından mı suyundan mı akpli gibi konuşturuyorlar insanı tövbe est. ☺
kaldırılması gereken uygulamalardan birisidir. gereksizdir. bir zamanlar yani kıbrıs barış harekatı esnasında amborgo döneminde enerji tasarrufu için başlatılmış. lakin günümüzde önemi kalmamıştır.
günü geldiğinde unutulursa insana acayip şoklar yaşatabilir.

dün gece; 2.30 gibi bilgisayarı kapattım. biraz kitap okumak üzre, kitap okuma köşeme çekildim.
az biraz kitap okuduktan sonra saate bakayım dedim: 04:12...
şok oldum. ne ara 1 saat 40 dk geçmişti. üstelik o kadar çok kitap da okumamıştım.
acaba masada uyuya mı kaldım diye okuduğum sayfaları tekrar gözden geçirdim. hayır. not aldığım yerleri, çizdiğim yerleri çok iyi hatırlıyordum.
bir türlü işin içinden çıkamadım. balkona çıktım. biraz hava aldım. ama aklım başımda, şuurum yerinde, bunu hissediyordum. fakat saatin nasıl bu kadar hızlı geçtiğine bir türlü anlam veremedim.

sabah ev arkadaşım, 'telefonlar saatleri otomatik olarak ileri almış, halbuki saatler yarından itibaren ileri alınacaktı' deyince, ayıldım.
en son açıklama 2014 yazıyla beraber uygulamanın biteceği ve ileri saatte kalacağımız yönündeydi.
vakti zamanında türkiye'nin en doğusunda yaşayan bizlerin kış döneminde yatsı ezanıyla okuldan çıkıp eve dönmemize sebep olan uygulama. saat 15:30-16:00 arası güneş batıyordu.(*)
fakat enerji harcama yoğunluğu ankara'nın batısında olduğundan dolayı, tasarruf için bu uygulama şart.