islam ülkelerinin bölünmesi – dertli sözlük
bu gavurların işlerine akıl sır erdiremedik. malayani işlerle iştigal ederek muasır medeniyetler seviyesine yükselemedik.bazı vakit meylettiysekte her tarafımız gavur sarmaşıkları ile örülmüştü, biçare kaldık.bizi sırtımızdan vuran vatan evlatları da çıktı. nihayetinde kanlarımızla suladığımız topraklarımıza tabiri mazur görün tükürdük. bunun neticeside yerli! zannettiimiz insanlar toprağımızdan kıyafetimize saatimizden lisanımıza kadar neyimiz var ise peşkeş çekti. bu nokta ise esfele safilindir. herşey tekamül eder. ya kemalden zevale ya zevalden kemale. herneyse islam alemine zehir 200-300 yıl evvel girdi . zulüm 100 yıl evvel başladı.çok kan kaybettik. ve bizi çok böldüler, öyle olduki biz dahi kendimizi böldük.. sen aslanı öldürdün önünde kaba et kaldı.şimdi böl istediğin kadar aslan bişey yapabilir mi ? el hasılı kelam ümmetin vahdetini isteyen kişi evvela nefsinde kendinde sonra ailesinde etrafında sonra cemiyette vahdet bulacak , vahdet olacak.bilahire ümmetin vahdetini istemeye hak bulacak.''nasılsanız öyle idare olunursunuz'' unutmadan şunu da söylemek icap eder.aşığı olduğumuz batı bölünemez değildir. karamsarlığa kapılmayalım avrupa'da da amerika'da da ayrılıkçı hareketler vardır. allah bizlere i̇ttihat nasip eylesin. amin.
tam manasıyla adaleti tesis edebilen bir islam ülkesi olmadığı ve tüm müslüman ülkeler o ülkenin adaletine sahip çıkmadığı sürece devam edecektir. bu durumun sebebi ne sanayi devrimidir ne kapitalizmdir ne de genelde bizlerin kastettiği gibi milletin uyumasıdır. evet, asıl sorun adalettir. osmanlı, yüzyıllarca sadece hoşgörü ile ( popüler tarih yazıcıların dediği gibi) hükümettiği için ayakta kalmamıştır. osmanlı en başta adil olmayı başarabildiği için onlarca millet onun çatısı altında yaşamıştır. tamam, sadece adalet belki yeterli değildir ama en azından olumlu yönde adımlar atılabilmesine zemin hazırlar. bugün bakın, hangi müslüman ülkenin adalet sisteminin güvenilir olduğunu söyleyebiliriz. kızsak ve beğenmesekde biz gidip ab nin üst mahkemesinin aldığı kararlara uymuyormuyuz. belki onların adalet sistemi de çok iyi değil ama bizden bir çok insan gidip onlara başvurduğuna göre haklarını da teslim etmeliyiz. sanayi devrimini başlatan ingiltere'nin nasıl aşama aşama saygı duyulan bir adalet sistemi getirdiğini iyi okumalıyız. bu açıdan baktığımızda açık söylemek lazım; bölünmüşlük, fakirlik ve benzeri sorunlar kader olmaktan çok tercihdir. eğer siz adil bir sistem tesis etmeyi başarabilirseniz belki çok zengin olmazsınız ama emin olun yok olup gitmezsiniz de. bunun örneği dünya tarihinde ve kendi tarihimizde bolca mevcut.
''bana dokunmayan yılan bin yaşasın'' mantığıyla hareket ederek bir araya gelmeye üşenmek ve çekinmektir. tüm olmak yerine lokma olmayı seçmektir. vicdan muhasebesinde iflas etmek, modern matematikte çarpılmak ve bölünmektir. i̇mtihanda sıfır çekmektir.
içerisinde yaşadığımız zaman itibari ile batı kapitalizmi gibi bir diğerini yok ederek yükselmek gibi bir şeylere müsaade etmeden ayrı devletler olmak faydalıdır.

parçalanmışlık ve bölünmüşlük elbetteki gücü azaltan ve uhuvvete karşı olandır. ve fakat -sevmediğim bir kelime olmasına rağmen- konjoktör bunu gerektiriyor. imparatorlukların dönemi biteli iki üç yüzyıl oldu. ve geri de gelmeyecek. böyle bir özlemin duygusal bir talepten öte bir gerçekliği yoktur. çözüm:

kapitalizm inşaa etmeden ve kendi yükselişini diğer islam ülkesinin mahvına bağlamadan yapılacak ülkeler arası görev paylaşımı ile mümkündür. mevcut islam ülkelerinin bir araya gelerek ortak sorunlarında ortak kararlar alması ve kendi coğrafi/ekonomik/siyasi/kültürel dokularına uygun coğrafi/ekonomik/siyasi/kültürel görev üstlenmeleri daha akla ve mantığa uygundur.

gelişimi ve hali hazırdaki durumu ile her ne kadar bizlerin yapısına uygun olmasa da ulus-devlet olayı bir gerçekliktir. tamam kabul bu gerçekliğe hapsolarak etrafa dört duvar örmek sakıncalıdır. ve fakat bu gerçekliği görmezden gelmekte hayalciliktir. ulus-devlet olayını kabul ederek ve içine hapsolmadan islam ülkelerinin bir araya gelip bir yapı oluşturmaları kendi faydalarınadır. kısmen avrupa birliğine benzer bir yapı. tamamen ona benzemesi de doğru değildir. çünkü birlik içerisine alınan bir takım ülkelerin kendileri olarak var olmalarına almanya, fransa, ingiltere üçgeninde izin verilmemektedir. diğerini yok sayıp kimliksizleştirmek ise müslümanlara yakışır bir tavır değildir.

özetler isek: ulus devlet gerçekliğini kabullenmek gerekir. ve fakat içerisine hapsolmamak gerekir. islam ülkelerinin eski imparatorluklar gibi bir çatı altında toplanmaları doğru değildir. bir araya gelip kendi özel konumlarına uygun görev paylaşımı en ideal olanıdır.