sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı hudâdır bunazargâh-ı ilâhidir makâm-ı mustafa’dır bufelekte mâh-i nev bâbü’s-selâm’ın sîne-çâkidirbunun kandili cevzâ matlâ-i nûr-i ziyâdır bu habîb-i kibriyâ’nın hâbgâhıdır faziletteteveffuk kerde-i arş-ı cenâb-ı kibriyâdır bubu hâkin pertevinden oldu deycûr-ı adem zâilamâdan açtı muvcûdat çeşmin tûtiyâdır bumürâât-i edeb şartıyla gir nabî bu dergâhametâf-i kudsiyândır bûse-gâh-ı enbiyâdır buşairin medine-i münevvereyi ziyaretinden bir kaç saat önce yazdığı ve sabah ezanı sırasında o kutlu şehre girerken mescid-i nebevinin minarelerinden okunduğu rivayet edilen naat. rivayet o dur ki: efendimiz (s.a.v) müezzinin o gece rüyasına girmiş ve o gün şehre gelecek olan kendisini çok seven şairin geleceğini ve sabah ezanının akabinde onun yazmış olduğu bu şiiri okumasını buyurmuşlardır.