iran – dertli sözlük
bütün bu “normalleşme” süreci içerisinde ikinci plana atılan filistin davasının tekrardan alevlenmesi için aslında iran’ın müdahil olmasına gerek yoktu. hamas kaderini, i̇srail ile normalleşme sürecine giren müslüman devletlerin eline bırakmak istememiş olabilir. yalnızlaştırılmış filistin’in iran ile yakınlaşması da, dolayısıyla, sürpriz değil. bu suriye’deki gibi bir vekalet savaşından çok dış politikada yalnız kalan iki devletin birbirine yakınlaşmasına benziyor. zaten hamas da iran’ın güdümünde olduğu imajını verirse bölgede meşruiyetinin azalacağını gayet iyi biliyor. fakat arap ülkelerinin büyük bir iştahla dahil olduğu normalleşme süreçleri hamas'ı ve filistin halkını şimdiye kadar devre dışı bırakmış gibi görünüyor. en nihayetinde en kazançlı çıkan yine iran oldu, normalleşme planları sekteye uğradı. bütün bedeli mazlum filistinli siviller ödüyor.

israil’in normalleşme sürecinde nihai hedefi önce gazze’yi sonra batı şeria’yı filistinlilerden temizleyerek bölgede tam hakimiyetini kurmak. şimdiye kadarki gelişmeler de hep israil’in lehine işledi. zannedilenin aksine, iç politika da olmasa da, dış politikada netenyahu 7 ekim’den önce hiç olmadığı kadar güçlü ve güvendeydi.
g20 zirvesi’nde hindistan'ı ortadoğu ve avrupa'ya bağlayacak yeni ticaret yolu girişimi duyuruldu. hindistan-dubai-suudi arabistan-ürdün-israil-güney kıbrıs rum yönetimi ve yunanistan rotasından avrupa’ya uzanacak bir hat. haliyle türkiye de devre dışı bırakılmış oluyor. fakat erdoğan yaptığı açıklamalarda türkiye’nin de hatta dahil edilmesi konusunda istekli olduğunu belirtti.

hindistan avrupa koridoru

20 eylül’de de erdoğan netenyahu ile ilk kez yüz yüze görüştü:

erdoğan netenyahu

aynı gün muhammed bin selman fox news’e i̇srail ile normalleşme süreci hakkında bir röportaj verdi. selman yarım saatlik konuşmasında filistin’i̇n devlet olarak tanınması, i̇srail işgalinin bitmesi, mültecilerin geri dönüşü hakkında hiçbir şey söylemedi. (fox news’in attığı başlık da tam yahudi işi: we aren't proud of all of our laws in saudi arabia – yani şeriat kanunlarını uygulamaktan gurur duymuyoruz)

fox news

26 eylül’de ilk defa i̇srailli bir bakan arabistan’a gitti.

i̇srailden ilk defa bir bakan suudi arabistana gitti

27 eylül’de suudi arabistan’ın filistin büyükelçisi filistin ziyareti sırasında gelen tepkiler üzerine mescid-i aksa ziyaretini iptal etmek zorunda kaldı:

link
iran’ın son operasyondaki konumunu uluslararası bağlam içerisinde tekrar düşünmek gerek. bir defa iran, aksa tufanı harekatında herhangi bir rolü olmadığını resmi olarak beyan etti. en üst düzey ağızdan hamaney açıkça saldırıyla ilişkimiz yok dedi.

hamaney, filistin'deki olayların ardında i̇ran'ın olduğu iddialarına tepki gösterdi

iran’ın bm temsilcisi ve dışişleri bakanları da ayrı ayrı açıklamalar yaparak hamaney’i teyit etti.

link

aynı şekilde i̇srail ve abd resmi açıklamalarında da iran’ın müdahelesi ile ilgili hiçbir somut ifade yok. medyada dolaşan bütün spekülasyonlar 8 ekimde wall street journal’da çıkan bir makaleye dayanıyor:

wsj

burada da iran’ın müdahelenin başlamasına yeşil ışık yaktığı gibi muğlak ifadeler var. iddialara göre hamas yetkilileri ile üst düzey iranlı yetkililer birkaç hafta önce beyrut'ta buluşup planlama yapmışlar.

şimdi 7 ekim öncesi olan gelişmelere bakalım. daha birkaç hafta önce netenyahu birleşmiş milletler genel kurulu’nda filistin topraklarının tamamen ortadan kaldırıldığı gazze ve batı şeria’nın israil’e dahil edildiği bir harita ile konuşma yaptı.

filistinsiz harita

haritanın başlığı da yeni ortadoğu. aynı konuşmasında suudi arabistan ile ilişkilerin tarihi bir eşikte olduğunu ve diğer arap devletleri ile de ilişkilerini normalleştireceğini söyledi.

yine aynı dönemde i̇srail medyasında arabistan’ın iki devletli çözüm konusunda artık ısrarcı olmak istemediği ve normalleşme sürecinde bunu ön plana çıkarmayacağı yazıldı.

times of israel
khoy şehrine an itibariyle 160 km uzaklıkta olduğum ülke. yakın bir zamanda dostlarımla tüm ülkeyi karış karış gezme planımız var. hayırlısı
gün itibariyle dengeleri değiştirecek bir gelişmeye sahne olan ülke.haşimi rafsancani ölmüş.iran'da 3 ana klik vardır. bir de derin iran vardır.1- muhafazakarlar- ali hamaney'in önderliğinde2- reformist muhafazakarlar- haşimi rafsancani önderliğinde.3- reformistler- muhammed hatemi önderliğinde.bir de derin iran vardır. ahmedinejad ve devrim muhafızlarının başını çektiği grup.reformistleri genel olarak rafsancani temsil ederdi. batı ile daha ılımlı bir politika güdülmesi taraftarıydı. hamaney'e son dönemde ciddi bir muhalefet geliştirmişti. ruhani'nin başa gelmesinin en büyük nedeni rafsancani'nin verdiği destekti. hamaney ile aralarındaki mesele, batı ile ilişkiler meselesidir. şimdi dengeler nispeten muhafazakarlar tarafına kayacak. fakat reformistler hatemi'de toplanacak. hatemi, iran'ın sistem olarak ciddi bir reform geçirmesini istiyor. rafsancani'ye göre daha reformist. yani artık şunu diyeceğiz, iran'da reformistler yükselirse, hatemi önderliğinde yükselecektir. bu durum iran'daki sistemle barışık muhafazakar reformistleri ya tam olarak sistemle arası iyi olmayan reformistler haline getirecek ya da muhafazakarların safına itecek. yani iran'da orta yolcular bir yarılma yaşayacak. dolayısıyla iran'da sistem tartışmaları ivme kazanacak muhtemelen. iran için bir dönüm noktası yaklaşıyor.
kendi içerisindeki sorunları unutarak faşist rejimini tüm ortadoğu'ya kabul ettirmeye çalışan tarihin en kanlı rejimlerinden biri.


kurulduğu günden beri, yayılmacı bir siyaset izleyen iran molla rejimi, ne yazık ki, bu özellikleri bilindiği halde, kendilerine en büyük düşman gördükleri insanlar tarafından kurtarıldı. ipten alındı. dünyaya açılması sağlandı. ne karşılığında? bunu suriyelilere mi sormak lazım acaba? durun ben vereyim cevabı. suriyelilerin kanı mı yoksa?

işte size iran'ın sorunları.

#455679

bunları unutan iran, aktör olmayı başardıysa bunu bugün "iran bize en büyük düşman" diye yaygara yapanlara, sesi yüksek çıkanlara "neden böyle oldu?" diye sorun.
#473275

şurda bahsettiğimiz şeye bir iki misal;

https://twitter.com/mollarabbani/status/809141150154190848

https://twitter.com/ulemameclisi/status/808998306802270209

https://twitter.com/detroitlikizil/status/808987562488594432

https://twitter.com/necmettinasma/status/808796618153660416
islami kesimden bir takım zevatın zararları hususunda henüz ayıldığı ülke. meseleyi orada burada aramayın. 1980'deki kudüs mitingine bakıverin.#452945
suudi arabistanla asıl derdi ekonomiktir. bilindiği üzere petrol fiyatları yerlerde ve fiyatların böyle olmasının önemli bir sebebi de suudi arabista nın politikaları (abd ile beraber uyguladıkları). biz son günlerde rusya nın petrol yüzünden gireceği krizi konuşmaktan diğer petrol ve gaz üreten ülkelerin hallerini görmez olduk. görmediğimiz ülkelerin başında da iran var. bilen bilir iran ekonomisi, uzun yıllardır sürünen bir ekonomi ve çıkardıkları petrolde (ambargolar ve düşük teknoloji yüzünden) ülkeye beklenilenin altında fayda sağlamakta. hatta bu fayda petrol fiyatlarının taban yaptığı günümüzde zarara döndü diyebiliriz. aynı şey tabi rusya için de geçerli ama rusya şu günki konjonktürde suudi arabistanla da karşı karşıya gelmeyi göze alacak durumda değil. bu yüzden suriye krizindekine benzer şekilde önce iran yoluyla bir şeyleri kabul ettirmeye çalışıyor. iran da rusya ile ekonomik çıkarları doğrultusunda birlikte hareket ediyor. aslında biraz derin tarih okuyan birisi iran ın derdinin çoğu zaman ekonomik olduğunu görebilir. örneğin; osmanlı ile yapılan savaşların çoğu ekonomik paylaşım yüzünden çıkmıştır. bu savaşlar sonucunda iran üç kuruş kazanacağım derken tüm islam aleminin ekonomik manada geleceğini mahvetmiştir(hem de gevurlarla bir olarak), tabi o ayrı mevzu. bu gün yaptığı da bundan farklı değil aslında. yine üç kuruş kazanacağım derken hem kendinin hem de tüm islam aleminin geleceğini mahvediyor. tabi bu durumun da çeşitli sosyolojik temelleri var. hemen aklınıza mezhep gelmesin çünkü bahsettiğim şey iran(fars) tarihinde bulunan tarihsel kodlar. i̇ranlıların çoğu mezhepsel ve dini bir liderlikten çok, bir dünya liderliği hayalleriyle yanıp tutuşuyorlar. bunun sebebi de bahsettiğim tarihsel kodlar. aslında bu yönleriyle bize benziyorlar diyebiliriz ancak bizden bir farkları var. o farkta kısaca şudur; bizim kapsayıcı bir liderlik anlayışımız var onların ki ise dışlayıcı. yani bizim liderlik anlayışımız islam temelli ama onların ki daha kendi tarihlerinden ilham alan bir temele sahip :) . bazı islam tarihi kaynaklarından farsların islamlaşma sürecini okuduğunuzda bazı şeylerin kafanızda daha da oturacağına eminim. kısaca söylemek istediğime gelirsek iranı sadece mezhep temelli okursak çok büyük hata yaparız çünkü iranda mezhep (benim gördüğüm) sadece halkın afyonudur. o büyük amaçları için halkı ancak böyle bir mezheple herkese karşı kışkırtarak birşeyler yapmaya çalışmışlardır ve çalışmaktadırlar. bu arada şah dönemi iranına da ayrı bir parentez aşmak gerekir diye düşünüyorum. o dönemde nerdeyse dinsizleştrilmiş bir iran vardı ve iran kimsenin başına bu kadar bela olmadı tabi sonunda şah yüzünden ülke patladı, o da ayrı mevzu :). bu bağlamda her zaman düşünmüşümdür -iran da bizim gibi demokrasiyle yüzyılın başlarında tanışsaydı ve bizdeki gibi -laik- damarlar hortlatılsaydı (şah bunu yaptı ama aşırı baskıyla patlak veriyor işte :) ) bugün mezhepler siyasi amaçlar uğruna bu kadar rahat kullanılabilinir miydi?- :) neyse, tartışılacak çok mevzu var, inşallah vakit buldukça tartışırız.not: suudi arabista nın yaptıklarını da islam ve osmanlı tarihi hakkında özellikle akademik eserler okuyarak daha net anlayabileceğimizi düşünüyorum.